Duyduğu telefon sesiyle huzursuzca yerinden kalktı . Bu saatte kim birini arama gereksinimi duyardı ki !
Telefonu eline aldı ve kimin aradığını bakmadan açıp kulağına götürdü. ''OĞLUM SEN APTAL MISIN KAÇ SAAT OLDU NİYE ARAMALARIMI AÇMIYORSUN KAFAYI YEDİM BURADA ! '' diye duyduğu bağırtıyla yüzünü buruşturup telefonu kulağından uzaklaştırdı. Buda nesiydi amınakoyayım?
''Karan cevap ver bana ! '' kulağından uzaklaştırdığı için daha az duyulan sesle sinirle soludu. Her yerden çıkması hiç normal değildi!
''Huzurlu bir uyku bile yok ...'' diye söylendi ve bıkkın bir nefes verdi .
''Karan uyuyor. Ne söyleyeceksen bana söyle çabuk !'' dedi sakin ama kızgın bir tonda . Saat sabahın 6 sıydı !
''Yahu ikidir bu çocuğun telefonlarına niye siz çıkıyorsunuz! Uyandır onu acil konuşmamız gerek !''
''Bak sabahın bir saatinde arayıp rahatsızlık verdiğin yeter , ne söyleyeceksen söyle uyuyacağım. '' dedi görmesede kaşlarını çatarak.
''Uyanınca beni arasın . ''
Yağız daha fazla bir şey söylemeden telefonu kapatıp komodinin uzerine bıraktı ve eski yerine yerleşti. Karan'a baktığında hafif yanakları kızarmıştı ve dudakları şişmişti tabi çok fazla değildi sadece gel beni öp diyordu ...
''Bir kez daha olmaz Yağız, zaten yeterince taciz ediyorsun. '' seslice söylendi fakat gözlerini oradan ayıramıyordu !
Kendisiyle büyük bir savaş verirken telefon yine çalınca küfür ederek yeniden kalktı ve telefonu açıp kulağına götürdü. ''Yine ne var lan !''
''Afedersiniz... Karan'ın telefonu değil mi ?'' dedi çekingen çıkan erkek sesi . Yağız anında telefonu kulağından uzaklaştırıp arayan numaraya baktı fakat kayıtlı değildi üstelik yutdışıydı.
''Onun telefonu ama kendisi şuan uyuyor. '' dedi Yağız kaşları çatık bir şekilde.
''Ah doğru saat farkı... Her neyse kusura bakmayın. '' dedi ve arama sonlandı. Sabır dilenerek telefonu aldığı yere geri koyup Karan'ı tekrar göğsüne çekti. Aklı arayan kişide olsada gözlerini kapatıp bebeksi konun tadını çıkararak yeniden uykuya dalmayı bekledi ...
***
''Evet Kerem bir kaç saate orada olurum .'' dedi Karan elindeki havluyla saçlarını kurulamaya çalışarak. Pencerenin oraya doğru ilerlerken Yağız sadece beline sarılı havlu ile çıkınca anında arkasına döndü yatağın yanına gidip arkası dönük bir şekilde oturdu .''Senin eski çocuk varya... nereden bulduysa numaramı beni aradı...'' dedi Kerem sıkıntılı bir nefes vererek .
''Onun hakkında konuşmak istemiyorum.'' dedi Karan her ne kadar üzüldüğünü belli etmek istemesede kişiliği gereği anında gözleri dolup sesi titriyordu.
''Biliyorum ama illaki bir gün konuşmak zorunda kalacaksın...''
''Kerem ... istemiyorum z-zorlama! '' dedi sesinin yüksek çıkmasına engel olamayarak .
''Ama- ''
''TAMAM gelince konuşuruz! '' elleri titremeye başlayınca telefonu kapatıp yatağın üzerine fırlattı. Konuşmak istemiyordu bunu anlamak çok mu zordu !Gözünden akan yaşı sinirle sildi , her şeye ağlıyordu bundan da nefret ediyordu!
Ellerini nemli saçlarının arasına daldırıp çekiştirdi. Nefret ediyordu bu güne kadar yaşadığı her şeyden, kendinden ve geçmişinden. Neden tam her şey güzel gitmeye başlarken ...sorun çıkmak zorunda mıydı yada mutlu olmak onun hakkı değil miydi yoksa ?