Rahatsız edici sesiyle çalan telefona küfürler ederek gözlerini açtı ve komodine uzanıp telefonu aldı fakat çalan telefonun kendisinin olmadığını alayınca homurdanarak doğrulmaya çalıştı. Beline dolanmış sıska kol ve göğsüne yapışmış kafayı uyandırmamaya özen gösterek yataktan çıkabilmiş ve susmayan telefonu açmıştı.
''NERDESİN ?...'' ani bağırtıdan sonra telefonu ışık hızında kulağından uzaklaştırmış ve yüzünü buruşturup saate bakmıştı.
07.21
Normal şartlarda kendisi daha erken uyandığı için bu saate kadar nasıl uyuduğunu sorgulayıp hala bağırtı yükselen telefonu kulağına götürmüştü.
''NE KADAR ENDİŞELENDİM HABERİN VAR MI ?''
Gözlerini devirip sesini alçak tutmaya özen göstererk ''Karan benim yanımdayken endişelenmene gerek yok. Şimdi izin verirsen , yüksek müsadenle sevgilim ile ilgilenmek istiyorum zira dün gece yeterince yoruldu. '' diyerek bir şey söylemesine izin vermeden telefonu yüzüne kapattı.
''Hayır sanki benim değil onun sevgilisi... endişelenirmiş...''
Söylene söylene yatağına geri dönerken duyduğu kıkırtı sesiyle olduğu yerdurmuş ve bakışlarını yatakta zor açtığı gözleriyle ona bakan sevgilisine dikmişti.
''Ne var ? ... komiktin ... ''diyen sevgilisine 'ciddi misin ' bakışları atıp hızlı adımlarla yeniden yanına gelip üzerine eğilmişti. Anı hareketleriyle miniği gözlerini sıkıca yumusada hemen ardından açmış ve dudağına kısa bir öpücük kondurmuştu.
''Sevimli bir ayı... sevimli bir boz ayı...'' sakallarını okşarken bebeğinin sarfettiği sözlerle ikiside kahkahaya boğulmuştu.
''Biraz daha uyumak ister misin ? ''
Gülmeleri kesilip öylece birbirlerinin gözlerinin içine bakarken sorduğu soruyla ortamdaki hava aniden değişmişti . Karan aniden gözlerini kaçırırken ''Evet ...''diye mırıldanmıştı. Bedeni o kadar yorgundu ki sanki üzerinden kamyon geçmiş gibi hissediyordu ve malum yeride fena şekilde sızlıyordu.
Yağız bebeğinin sevimli hâline gülerken ''Önce temizlenelim daha sonra uyumaya devam edebilirsin .''demis ve banyoya giderek küvetin suyunu açıp ikisi için bornoz çıkarmıştı. Yüksek ihtimalle Karan'ın içinde kaybolacağı bir şey olacağı için daha giymeden bile bu düşünceyle kasığında anı bir sızı oluşmuştu.
Karan ise çıplak oluşunun garip utancını yaşarken sanki normalmiş gibi karşısında çıplak dolaşan adama yiyecekmiş gibi bakmamak için zor duruyordu. Dün kendinin oluşturduğu çizikler ve morlukları görmek yeniden yükselmesine neden olsada bunu kaldıracak gücü olduğunu hiç zannetmiyordu daha doğrusu dün gece kıymetli deliğininin nasıl parçalanır adlı vlogunu çekmişti ve içindeki tahribat geçmeden bir yenisini çekmesi mümkün değildi... hatta uzun bir süre buna hazır hissedebileceğini düşünmüyordu.
''Gözüyle yedi deyimini mi canlandırmak istedin ?''
''Ha... ne ?''
Işık görmüş tavşan bakışlarını ona çıkarırken çoktan Yağız tarafından kucağa alınıp havaya kaldırılmıştı. Refleksle kollarını boynuna sıkıca dolamıştı fakat çıplak oluşu yeniden aklına geldiğinde telaşla elini küçük boyuna indirip kapatmıştı.
''Ciddi olamazsın... Karan onu şuana kadar keç kez gördüm '' diyen sevgilisinin boynuna dişlerini sertçe geçirip sinirini çıkarırmış gibi homurdanarak kafasını oraya gizlemişti .
''Dün gece doyamadıysan yeniden yapabiliriz.''
''Benimle uğraşmayı kes .''deyip ''Hergün oranı görsem bile utanma diye bir şey var .''homurdanmıstı. Çıplak oluşundan bu kadar rahatsız olmaması Karan'ı rahatsız ederken onun hiç umursamaması garipti en azından Karan için öyleydi.