Medya : Yağız bey
''Yemeğe gidelim istersen ?''dedi Buse üzgün ifadesiyle . Az önce biten toplantıda fena halde azar yemiş üstelik alay konusu da olmuştu Karan ve onun bu hâline dayanamamıştı yeni arkadaşı.
'' Benim canım yemek yemek istemiyor sen ye istersen . Zaten fena halde rezil oldum en azından kimseyi görmeyeyim yeterince utandım .''dedi Karan ağlamaklı sesiyle . Daha konunun ne olduğunu anlamdan nasıl alay konusu olduğunu da bilmiyordu ki !
''Boş ver sen onları hep öyle onlar ... Hem Yağız bey orada olsaydı böyle yapmazlardı emin ol .''
''Ne fark ederki ha başkana rezil olmuşum ha başkan yardımcısına. Üstelik saçlarım kıvırcık diye dalga geçmek zorunda da değillerdi . Kendi sacları çok güzelmiş gibi davranıyorlar birde .''dedi Karan küçük çocuklar gibi mızmızlanarak. Buse karşısındaki çocuğa tebessüm ederek baktı gerçekten yaşında bir problem olmalıydı. Her haraketi çocukcaydı . Birde dudağını büzüştürmesi allahım sana geliyorum .
''O itici başkan yardımcısını hiç sevmedim . Çalışanlarıyla bir olup bana gülüyor bir de yetmezmiş gibi gelip 'nibir gizillik siçlirin çik gizil ' deyip yanağımdan makas alıyor. '' gittikçe daha fazla aşağı doğru bükülen dudaklarla Buse tuttuğu kahkahasını yüksek desibel de salıverdi dudaklarından.
''Karan yapma allah aşkına . Boş ver sen onları hadi yemek yiyelim acıktım ben .''dedi güldüğü için arada kırılan sesiyle .
''Sen ye ben yemek istemiyorum. '' dedi ve hızla odasına gidip kapıyı kitledi . Sanırım birazcık ağlayacaktı çünkü çok utanmıştı ve kız muamelsi görmüştü.
''Tamam hadi bende yemeyeceğim aç kapıyı ''dedi Buse kapıyı yumruklayarak . Sonuçta öğlen saatiydi ve kimse burada olmazdı temizlikçiler dışında.
''Banane ! Bana gülmenizden sıkıldım artık! ''
''Saçmalama istersen ben sana o yüzden gülmedim. Ben çocuk gibi mızmızlanmana güldüm... hadi aç kapıyı lütfen. '' dedi ağzından kıkırtılar kaçmasına engel olamayarak .
'' Bana-'' sözünü tamamlayamadan gelen sert sesle dona kaldı. Bugün gerçekten başlamayan meslek hayatı son bulacaktı.
''Ne oluyor burada !?''
''H-hiç bir şey efendim .''dedi Buse kekeleyerek . Kapıyı yumruklama fikrini veren beynine bir dolu küfürler savunmayı da unutmayarak .
'' Neden avazın çıktığı kadar bağırıp kapıyı yumrukluyorsun !?''dedi kızgın ifadesiyle . Şirkette üstelik yönetici katında hayvan gibi bağırıp kapı yumruklamak da ne oluyor ! Kreş mi burası!
''Aferdersiniz efendim . Ben özür dilerim .''dedi Buse başını önüne eğerek.
Karan arkadaşının gittikçe kısılan sesini duyduğunda pişmanlıkla kapıyı açıp dışarı çıktı.
'' Üzgünüm efendim onun bir suçu yok . Hepsi benim hatam .''dedi suçlulukla o da başını önüne eğerek.
Yağız önündeki manzaraya dudaklarını birbirine bastırarak baktı. Cidden bu çocuğun yaşında bir problem vardı.
''Demek öyle ,o zaman sen gidebilirsin Buse ... Sende odama geliyorsun benimle. '' dedi gülmemek için dudaklarını dişleyerek.
Karan , Buse 'ye korku dolu gözlerle baktı. Kesinlike bu gün meslek hayatının son günü olacaktı. Ne olurdu sanki her şeyi bu kadar abartmasaydı.
''Ne dikiliyorsun orada ! Seni mi bekleyeceğim? '' dedi sert çıkarmaya çalıştığı sesiyle . Karan ani gelen ses ile yerinden sıçradı ve korkak adımlarla Yağız ' ın peşinden odaya girdi .