Nefes nefese kalmış bir şekilde ona durmasını söylüyordu fakat Yağız'ın oralı olduğu söylenemezdi. Daha çok malum işe bir an önce geçmek ister gibi bir hali vardı.Hiç zorlanmadan yerleri değişince korkusu giderek artmıştı. Oysaki onu bu kadar kızdıracak bir şey söylediğini düşünmüyordu, sadece başkalarının onu o şekilde görmesini istememişti!
Onun bu davranışında normalde olsa korkmazdı fakat daha alışamadığı bir çok şey varken bir anda böyle bir şey yaşamak onu korkutuyor, zihninin derinliklerine gizlediğini düşündüğü berbat an aklına geliyordu .
Yağız'ın bayık bakışlarıyla buluşunca sertçe yutkunmuş ve titreyen ellerini iki yanında küçük yumruklar haline getirmişti. Dudağının bir köşesi yukarı kıvrılıp eli üzerindeki boxterı aşağı çektiğinde gözleri dolmuştu. Kendini uluorta bir yerde zorla çıplak bırakmışlar gibi hissediyordu ve eliyle kendini gizlememek için zor duruyordu .
Kafasını yukarı kaldırıp gözlerini sıkıca yumdu zira Yağız orasına dikilmiş bakışlarını görmektense karanlığı tercih ediyordu. Bir kaç saniye sonra sıcak nefesi kasıklarında hissettiğinde çaresizce ''Y-yapma , lütfen...''diye fısıltıyla konuştu.
Tişörtü eteklerinden tutulup yukarı çekildikten hemen sonra sol kasık bölgesindeki küçük benine dil darbesi atılıp yumuşakça öpüşülmüştü. Tenine değen sıcaklık ve batan sakallar ile titrek bir nefes almıştı, içindeki korku birazda olsa onun yumuşak hareketiyle azalmıştı. Belkide abarttığı kadar ileri gitmeyecekti sonuçta kendisi daha önce bir erkekle cinsel ilişki yaşamış olsa bile o yaşamamış olabilirdi ve şuanda bu tezine sonuna dek güvenmek istiyordu!
O düşünceleriyle savaşırken Yağız çoktan üzerine pantalonumsu nesneyi giymiş ve onunkini de alıp yanına gelmişti. Hala bıraktığı gibi duran sevgilisine umutsuzca başını sallayarak baktı daha sonrada yumruk halinde duran ellerini ellerinin arasına aldı.
''Senin şuanda bunu istemediğini bile bile yapacağımı düşünecek kadar güven veremediğim için özür dilerim .''dedi ifadesiz baksada içindeki kırgınlık sesine yansımıştı. Kendisi ona sonsuz güven duyarken ona birazda olsa güven verememiş olmak kalbini kırmıştı ki kim olsa aynı şeyi hissederdi .
Karan titrekçe gözlerini açıp yüzüne bile bakmayan sevgilisine dudaklarını büzerek baktı. Aynı durumda kendisi olsa üzüleceğini bildiğinden söyleyecek bir şey bulamamıştı , sadece kollarını ona sıkıca sarmıştı.
Kokusunu derince içine çekti ve gözlerini kapatıp ''Beni korkutan şey davranışların değil... eskiden yaşamış olduğum kötü bir anımla ilgili. '' diye mırıldandı. Yağız'ın sarılışına karşılık vermeyeceğini anladığında suratını asarak ondan ayrıldı.
Kafasını kaldırıp ona baktığında çatık kaşlarıyla kendisini izlediğini görmüştü . Bu bakışın ardından gelecek soruyu biliyordu ve tekrar o anları anlatıp moralini bozmak istemediğinden ''Başka bir zaman anlatsam ...''dedi masumca bakarak .
''Seni zorlamayacağım nasıl olsa öğrenmenin bir yolu bulurum .''deyip elindeki pantalonu ona uzattı.
Karan gergin bakışlarıyla yutkunup uzatılan pantalonu hızlıca giyinmişti. Yağız'ın da gerçekten pantalon demeye şahit isteyen şeyi giydiğini görünce sırıtmadan edememişti. ''Üstüne giyecek olduğun kumaş hazretleri yok mu ?'' dedi tek kaşını kaldırıp bakışlarını zar zor çektiği vücuttan gözlerine dikerek .
''Dün kirlendi bende çöpe attım. '' diye umursamazca mırıldandı.
Karan aklına yeni gelen dünki kavgayla daha çok Yağız'ın adamı haşat edişini hatırlayınca bakışlarını bozmadan ''Dün neden o adamı dövdün? '' dedi . Sorduğuna pişman olmaya Yağız sertleşen ifadesiyle başlamıştı.