11-

2.9K 169 48
                                    

Güzel bir hafta sonu geçirmişti ve şuanda da ne yazık ki işe gitmek zorundaydı. Zorlukla da olsa gözlerini açıp yüzünü yıkamak adına banyosuna gitti .

Sarsak adımlarla suyu açıp yüzüne bir kaç kez çarptı. Yine saçı başı birbirine girmişti, umutsuzca onları karıştırıp bu kez de duşa girdi . Tabi adım atar atmaz düşme tehlikesi geçirip tamemen ayıldığını söylemeye gerek var mıdır bilemiyorum .

''Güne ne kadar şanslı başlıyorum. '' diye söylendi ve suyu ayarlayıp karman çorman olan saçını yıkamaya başladı.

Şampuanı saçının her yanına yayarken bir ara saçlarının rengini değiştirmeyi de aklının bir köşesine not etti . Saçı ile işi bitince malesefki vücudu için kullanmak zorunda olduğu dalini eline aldı. Dudaklarını büzerek bir kaç saniye şişeyle bakışa da elindeki keseye biraz döküp vücudunu yıkamaya koyuldu zira biraz daha oyalanırsa geçkalabilirdi .

Saçlarını kurutup kıyafetlerini giydikten sonra yemek için tost hazırladı. Kerem içinde kahvaltı masası hazırladı ve uyandığın da içmesi için ilaçlarını masaya koydu . Tekrar odaya geçip önce Kerem'e bakıp daha sonra da çantasını ve ceketini alıp evden çıktı.

Açtığı müziğe eşlik ederek giderken taksi için bekleyen Buse'yi görünce hemen yanında durdu ve pencereyi açtı.

''Benimle gitmeye ne dersiniz minik hanım. '' dedi sapık erkekler gibi fakat hemen ardından dayanamayıp güldü.

''Tabiki de minik bey .'' dedi Buse ve arabaya bindi . Kemerini taktıktan sonra Karan da beklemeden arabayı sürmeye koyuldu.

''Yüzünüzü gören cennetlik Karab bey hazretleri .''dedi sitemkarca.

''Tatilim vardı .''dedi Karan konuyu değiştirmek istercesine . Şuanda bunu değil de başka bir şeyi sormak istiyordu.

''Ben yokken herhangi bir sorun oldu mu ?'' dedi direkt olarak Yağız beyi sormaya çekinmişti.

''Neler olmadı ki ...'' dedi Buse abartılı tonda . Gerçekten çok şey olmuştu.

''Yağız bey cumartesi günü Kemal beyi ve tüm çalışanları azarladı. Uzun zaman sonra onu ilk kez bu kadar sinirli gördüm . Aras bey bile bu iki gün boyunca tek bir espiri bile yapmadı, kimseye bulaşmadı, ufak bir kahkaha bile duymadım... Bu durum iş yeri için oldukça tuhaf çünkü Aras bey asla böyle sıkıcı bir işyerinde çalışamayacağını söyleyip kendini eğlendirecek bir şeyler yapardı. '' dedi çok detaya girmeden .

''Nasıl gözü döndüyse bir ara seni bile sordu . O an görecektin ama o kadar komikti ki gülmemek için kendimi zor tuttum . '' dedi hatırlayınca bile gülme isteğini bastıramayarak.

''Hmm ... peki bunu benimde duyma şansım var mı? '' dedi Karan yüzüne aptal bir sırıtış yerleşmesini engellemeye çalıştı.

''Hemen ...'' dedi ve derin bir nefes aldı gülmesini durdurmak adına '' KARAN NEREDE !? BEN DEMEDİM Mİ ON DAKİKADA İÇİNDE HERKES BURADA OLACAK DİYE !'' dedi sesini kalınlaştırarak.

''Sonra işte sekreteri izinli olduğunu söyleyince yüzü bir düştü sonra da biraz kızardı. Tabi herkes sinirden olduğunu düşünüyordur ama bence unuttuğu için ve boşuna o kadar bağırdığı için utandı. '' dedi sorgulayan ifadesiyle.

''Sonrasın da hep sinirliydi , yalan söylemeye gerek yok uzaktan bakınca bile gözüyle insanı öldürecek gibi bakıyordu yanına gitmeye çekiniyordum ki şükürler olsun oraya girmemi sağlayacak hiç bir şey olmadı. '' dedi rahatlamış ifadesiyle .

Karan duyduğu şeylerle sevinse mi üzülse mi bilemedi . Bu gün fazlaca oraya gitmek mecburiyetinde kalacaktı çünkü hem yeni projeler hemde devam edenlerin bir sürü çizim ve değerlendirme raporu vardı. Sıkıntılı bir nefes aldı . ''Sen bittin şimdiden bildiğin bütün duaları oku '' dedi içinden. Yağız beyin sinirli hallerine şahit olduğu için şimdiden vücuduna korku dalgaları yayılmıştı.

MİMAR -GAY- Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin