5.0

4.3K 256 1K
                                    

Azdım yorumu atmayın, teşekkürler, keyifli okumalar♡

Hiçbir şekilde kontrol etmeden fırtatmak zorundayım çünkü saat sabahın dördü... hatalarımı mazır görün,  bir kısmınızı çokça seviyorum♡

《》

Louis gideli tam altı gün olmuş, bu sırada Liam'larla birlikte sık sık takılmış ve Chris' in bol bol canını sıkmıştım. Niall'ın yanındayken pek fazla olay çıkartmıyor olsam da, yalnız kaldığım ilk anda canına okuyor oluşum yüzünden, gözünde tam bir ikiyüzlü sürtüktüm.

Rose, yani sürekli gittiğim kafenin sahibiyle Chris hakkında ufak bir konuşma yaptıktan sonra, Chris burnundan soluyarak gelmişti hemen sonraki gün. Çünkü anlaşılan, orayı seven ve durmadan kahvesini içen sadece ben değilmişim.

Rose'a ne yapması gerektiğini hiçbir zaman söylememiştim, ancak o, sana burada verebileceğimiz artık yemeğimiz bile yok, dediğinde, Chris soluğunu yanımda almıştı.

Eh, onun kızgın bir boğa gibi soluması fazlasıyla hoşuma gittiği için, elbette ki bundan şikâyetçi değildim.

Üstelik tam bir pislik gibi davranıp onu kışkırttığım için, attığı yumrukla uzaklaştırma almasına neden olunca da, artık gözündeki kötü vasıflarımın ardı arkası yoktu. Garip bir şekilde sonrasında bana vurduğu için özür dilese bile, önemli diyerek özürünü kabul etmemiştim. Ancak bunu zaten beklediği belliydi.

Ama tüm bunların yanısıra, ona ciddi anlamda ilk kez saldırdığım arka sokakta, bana karşılık vermeyişi şaşkına dönmeme neden olmuştu. Bu kasıtlı değildi. Ne onun benim proje ödevime basması, ne de benim bunu abartıp da ona saldırmam, hiçbirisi kasıtlı değildi.

Dersten kaldığım suratıma tükürülürcesine söylendiği için, tüm gün pimi çekilmiş bir bomba gibi gezdikten sonra, onu gördüğüm karanlık arka sokaklardan birisinde bilerek yapmakla suçlayıp, ardı ardına göğüsüne yumruklar indirirken ve bedenini şiddetle iterken, tek yaptığı öfkeyle soluyan beni sakinleştirmeye çalışmak olmuştu. Ayrıca titrek özürleri, bana hâlâ bir hayali yaşamışım gibi hissettiriyordu.

Çünkü Chris'i tanıdığım kadarıyla, benden ölesiye nefret ettiği için karşıma geçip kahkahalarla gülmesi gerekiyordu?

Sıradayken onu itip önüne geçmelerime bir şey dememesi, ciddi anlamda kavga etmek için üzerine yürüdüğümde bile sakin kalmaya çalışması, herkesin önünde misilleme yaparak göğüsünde meyve suyunun kartonunu patlatmama karşılık bile susması... Garipti.

Niall'ın aramızda geçenlerden hiçbir şekilde haberi yoktu, onun yaptığı şeyi affettiğimi ve sessiz kaldığımızı düşünüyordu. Ancak olay; benim tamamen Chris' in üzerine oynamam, ve onun da hissettiği öfkeden ötürü kızaracak kadar sinirlenmesine rağmen sessiz kalmasından başka bir şey değildi.

Sadece bir kez iki yüzlü bir sürtük olduğumu söylemişti, o kadar. Ki ben de bunu kabul edip iltifatı için teşekkür ettiğimi söyledikten sonra yoluma devam etmiştim.

Şimdi AVM'de ben, Niall ve Chris hep birlikte geziyorduk.

Niall'a kesinlikle bir şey yansıtmayıp, o yokken Chris'e yapmadığımı bırakmamam komikti aslında. Ama zaten buna artık bir son verme kararı almıştım. Çünkü Chris'le alakalı beni rahatsız hissettiren bir şeyler vardı.

Ayrıca Louis kadar Liam'ın da ondan rahatsız olduğunu bildiğim için, son zamanlarda sadece onu yok sayıyordum. Bir de, her onun adı geçtiğinde gözleri vahşi bir ifadeyle parlamaya başlayan Zayn vardı ki... Bu kesinlikle Chris için iyi olmadığından, ona yaptığım şeylerden bile bahsetmiyordum Liam'lara.

𝐂𝐨𝐧𝐧𝐞𝐜𝐭𝐞𝐝𝟤.𝐦𝐞//𝐋𝐚𝐫𝐫𝐲 𝐒𝐭𝐲𝐥𝐢𝐧𝐬𝐨𝐧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin