9.1

1.3K 133 359
                                    

İyice sorumsuz oldum bölümleri asla düzenleyemiyorum :(

"Bir haftadır evimizden çıkmıyorsun, yeter artık, Niall!"

O panikle tırnaklarını yerken, dersten sonra hemen yanımıza gelmiş kadınlara döndüm bu kez de. Tam bir haftadır, bu düzen asla aksamıyordu. Louis inat edip Niall'ı da benim gördüğüm özel derslere katmış, ikimize de kök söktürmeye başlamıştı.

Tamam, ders işlerdik ve biterdi. Buna gerçekten tamamdım, ama bitmiyordu. Niall sınav yüzünden yaptığı paniği bana da hissettirmezse olmazmış gibi ağlamaklı şekilde peşimde dolanırken, bir de bu kadınlar çıkmıştı başımıza.

Eğitim hayatımızı bizden daha çok önemsemeleri, bunun üzerine durmadan bizi karşılarına alarak ciddi konuşmalar yapmaları başta güzeldi. Ama sadece başta. Şimdi ciddiye aldığım üniversite mevzusuna, sürekli yapılan konuşmalar yüzünden bayatlamış gözüyle bakmadan edemiyordum. Niall da onlar yüzünden korkmuştu zaten...

Koltuğa keyifle yayılmış kadınlara bakarak, "Siz de," dedim tahammülsüzce. "Defolsanıza artık ya!"

Alexa alayla, "Birileri sevişemediği için sinir küpüne dönmüş," dedi ve Julia kıkırdayarak onu direkledi yapma dercesine.

"Evet, sizin yüzünüzden," dedim ciddiyetle. "Zaten Niall'la ders yapmaktan vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorum, siz de müsaade etmiyorsunuz ki ağız tadıyla sevişeyim."

"Harry, önce sınavlar-"

"Mathilda," dedim ağlamama son üç saniye kalmış gibi bir sesle. "Bari sen yapma."

"Tamam," dedi ellerini çırparak. "O zaman bana ne karar verdiğini söyle, ne okumak istiyorsun?"

Gözlerimdeki kararsız bakışı ânında yakalayınca, "İşte biz de bu yüzden buradayız," dedi tatlı bir sesle. Hayır, bana bu sesle konuşursan sırf biz liselilerle eğlenmek için geldiğinizi unutup sana kanarım...

"Sizi gerçekten önemsiyoruz ve üzerinizdeki kararsızlığı atmanıza yardımcı olmak istiyoruz, anlıyor musun?"

Mathilda'nın sözlerinin ardından, "Ben arkadaşımdan ayrılamam, ya ayrı bölümleri istiyorsak," diye yakardı Niall. Kararsızlıkla bana baktığını hissettiğimde ona döndüm. "Baksana," dedi çekingen bir tavırla. "Gastronomi okumaya ne dersin, şekerim?"

"Çakozlamayacağım bir bölüm istemeye ne dersin, şekerim?"

Ofladı. O esnada işin içinden çıkamayacağımızı fark eden Alexa araya girip, "Ayrılmanız dünyanın sonu olmayacak ya da ayrı bölümler okuduğunuzda sonsuza dek birbirinize veda etmiş olmayacaksınız," dedi bu gerçeği hatırlatmak istercesine.

Söyledikleri mantıklıydı, ama yine söyledikleri yüzünden Niall ile birlikte aynı anda ürpererek birbirimize bakmıştık. Dudaklarım kendiliğinden aşağı doğru sarkarken, Niall oturduğu yerden kalkarak hızlıca yanıma geldi ve bana sarıldı. Ona sıkıca karşılık vererek, "Okumasak mı?" diye sordum ümitsizlikle.

"Louis bana da bakar mı?"

"Bence James bakar sana."

"Ya bakmazsa? Sen benim için Louis'den bir şeyler tırtıklar mıydın?"

Ânında, "Evet," diye yanıtlamam onu rahatlatmış gibi omuzlarını düşürmesine sebep olunca, Alexa gür bir kahkaha atmıştı.

"Kendinize gelin, sınava daha çok var. En azından şimdilik ayrılmıyorsunuz."

Tilki gibi gülümsemesine karşılık, "Seni zorba," diye homurdandım ama Niall onun sözleriyle daha da tetiklenmiş gibi kollarını sıkılaştırınca, yüzümdeki ifade dehşetli bir hâl aldı.

𝐂𝐨𝐧𝐧𝐞𝐜𝐭𝐞𝐝𝟤.𝐦𝐞//𝐋𝐚𝐫𝐫𝐲 𝐒𝐭𝐲𝐥𝐢𝐧𝐬𝐨𝐧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin