3.9

3.8K 296 635
                                    

Arabada, ablasının yanında giderken son derece diken üstünde ve mutsuzdu. Gemma hâlâ kendisine kızgındı. Ayrıca telefonunu almıştı ve okula kendisi bırakıp, kendisi alıyordu.

O gün hiçbir şey olmamış gibi William'dan yalnızca kendisini eve bırakmasını istemiş, ardından da evdeki kıyametle yüzleşmişti. İlk işi telefonunu almak ve karıştırmak olmuştu Gemma'nın. Amacı tamamen William'ın kim olduğunu öğrenebilmekti. Harry c2'yi sildiği için rahattı, ayrıca William ile olan mesajlaşmalarında kötü bir şey de yoktu. Yani... O kadar da kötü bir şey yoktu.

Sonrasında ise üzerindeki kazağı çıkarttırmıştı, ki ondan sonrası tamamen faciaydı zaten Harry için. Kaburgalarındaki izlerin tekmelerden dolayı olduğunu söylese de, boynunda, William'ın ona bıraktığı izler son derece belirgindi. Gemma'nın sinirlendiği konunun birisiyle birlikte olması, ya da birisiyle takılması olmadığını biliyordu. Çünkü, "Kim bu adam, Harry?" diye bağırırken, ciddi anlamda canını sıkanın bu olduğu belliydi. Zaten o kazağı zorla çıkarttırırken de, amacı kesinlikle kardeşini utandırmak ya da ona bu yüzden yüklenmek değildi. Yalnızca kavgada aldığı hasara bakmak istemişti, ama gördüğü çok başka izler onu da şoka uğratmıştı.

"Kim olduğunu, ne iş yaptığını bile bilmiyorsun. Ve gidip..." Devamını getirememişti. Yanında William'ı getirmediğine, ona söylemediğine bile şükretti Harry. "Onunla olan tüm iletişimini keseceksin, yoksa seni annemin ve o adamın yanına yollarım. Sana rahat olman, kendin gibi olabilmen için destek verdim, ama bu karşılaştığım şey tamamen hayal kırıklığıydı. Şimdi bana istediğin kadar kız, ama sakın haksız olduğumu düşüneyim deme."

Bundan sonra da geçirdiği tüm vakitler evdeydi. Dışarı çıkmasına, Niall ile konuşmasına izin vermiyordu. Telefonunu da verecek gibi değildi. William'a mesaj atmıştı gözünün önünde, ve sonra da bir daha görememişti telefonunu. İşin kötüsü ona isyan bile edemiyordu, çünkü haklıydı. Gerçekten haklıydı. Yaptıkları akla mantığa sığmayacak türden şeylerdi.

William'ı yaşadığı yer, adı ve yaşı dışında tanımıyordu. Ne iş yaptığını, kendisini aslında nerede bulduğunu, sonrasındaysa nasıl okuldaki olaylardan bile haber alabildiğini her zaman göz ardı etmişti. Onun garip aurasına kapılıp giderken, tek derdi onu görebilmekti. Elde etmek ve sonunda da istediğini almak istemişti yalnızca. O kadar aptal davranmıştı ki, onun kendisini bir oyuncak gibi kullanmış olma ihtimalini bile düşünmemişti Harry.

Sonunda fark ettiği şeyse, William'ın da kendisini kasıtlı olarak saklıyor olmasıydı.

İlişkileri farklı gelişmişti, başta birbirlerinden almak istedikleri, birkaç bilgi dışında olan şeylerdi. Ama bunların aslında ne kadar önemli olduğunu, ve ablasının haklı olduğunu fark etmişti. William'ı tanımıyordu, ve William da bunu istemiyordu zaten.

Gemma arabayı durdurduğunda, ona bakmadan kucağındaki çantayı kolları arasına aldı ve indi arabadan. İki gündür böyleydi; Harry'yi okula bırakıyor, Harry en fazla okulda Niall ile görüşebiliyor, sonrasında yeniden Gemma onu okuldan alıyordu. Okulun bahçesinden girdi, Gemma'nın gözlerinin ağırlığını sırtında hissedebiliyordu. Dersin başlamasına daha çok vakit olduğundan, sırtındaki bakışlar eşliğinde arka bahçeye yöneldi.

Kulaklarına dolan araba motorunun sesi kaybolduğunda, onun gittiğini anlayabilmişti Harry. Omuzları düştüğünde, kendisini ne kadar kastığını anladı o an. Beklemeden arka tarafa doğru yürürken, gözlerindeki yanmayı ve göğsünde büyüyen hıçkırığı bastırmaya çalışıyordu çaresizce. Çok utanıyordu. O kadar utanıyordu ki, bununla başa çıkamıyordu.

Tam okulun köşesini döndüğü sırada, bedeni, déjà-vu hissi bırakacak kadar yeniden aynı kollarla, aynı şekilde, aynı kişi tarafından sarmalanınca adımları bir bıçak gibi kesildi. Kolları arasındaki çanta yeri boylarken, Harry gözlerini aşındıran göz yaşlarına daha fazla karşı koyamadı, ve elleri kendisini sarmalayan kollara tutunurken kaybetti onlara karşı.

𝐂𝐨𝐧𝐧𝐞𝐜𝐭𝐞𝐝𝟤.𝐦𝐞//𝐋𝐚𝐫𝐫𝐲 𝐒𝐭𝐲𝐥𝐢𝐧𝐬𝐨𝐧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin