İYİ OKUMALAR...
Sinirle adamı fırlatıp kolumdan tuttuğu gibi beni geldiğim yere geri oturttu.
Üzerime hafifçe eğilip Gözlerini anlıma kenetledi elini kaldırıp hafifçe parmaklarıyla alnıma dokunduğunda inleyerek geri çekildim dakikalardır hissetmediğim acı onun dokunuşuyla ortaya çıkmıştı.
Atşe sinirle geri çekilip küfürleri kısık sesle mırıldanıyordu. Tekrar bana döndü
-acıyor mu
-biraz
Derince bir nefes alıp verdi kapımı kapatıp kendi tarafına geçti arabayı hızla çalıştırıp sürmeye başladı. İyi de Burdan gisilmicek ki
-nereye gidiyorsun Burdan değil
-kes sesini hastaneye gidiyoruz
-ne hastanesi ben hemşireyim halledebilirim
Bana yandan sinirli bir bakış atıp önüne döndü ses etmedim banane götürsün ben niye pansuman etmekle kendimi yorayım ki.
"Piçlik yapıyorsun farkında mısın"
Al işte geldi yine yargı iç ses, beni sal iç ses "tamam gittim" şizofren misin filan demeyin, sormayın bence herkesin bir iç sesi vardır.Arabanın durmasıyla etrafıma baktım ne ara gelmiştik ki neyse ateş hızla arabadan inince bende indim, sinirli, hırslı ve bir o kadar da hızlı bir şekilde hastaneye yürüyordu bende arkasından, görende karısı filan doğuruyor sanır. Hayır hasta benim beni unutup içeri girdi. Ben böyle düşünürken Ateşin sinirli sesiyle yerimden sıçradım.
-hızlı yürüsene işim var
-işin mi var olmasaymış hem sen istedin beni buraya getirmek ben mi dedim getir seni zorlayan mı oldu.
-Allahım ne gibi bir yanlış yaptım da sen bana böyle çok konuşma bir kız verdin ya sabır
Yanıma gelip kolumu avucunun içine sıkıştırdı çekiştirerek bir hasta yatağının üzerine oturttu.
Hemen ardından genç, yakışıklı bir o kadar da yakışıklı doktor içeri girdi ateş benim baktığım yere döndü doktoru baştan aşağı süzüp gözlerini bana dikti, o öyle bana bakarken bakışlarına karşılık vermemek mümkün değil.-geçmiş olsun alev hanım
-sağolun
Pamuğa batikon sürdü yüzüme iyice yaklaşıp alnıma pamuğu bastırmadıyla hemen geri çekildim elim anlıma gidererken göxleirm dolmuştu gerçekten acısı yeni yeni ortaya çıkmaya başlıyordu. Ateş doktorla aramıza girip
-yavaş olsana lan
-dalmışım pardon
-daldığın yere dalma yoksa ben sana dalıcam
Öyle bir tehtit etmişti ki doktor altına etse yeri hayır yani sende en az ateş kadar kaslısın biraz gözünü korkutsana şu ateşin,gerçi adam mafya. Doktor bir daha eğilip yavaşça pansuman yapmaya başladı anlıma geri çekilip bant yapıştırdı.
-geçmiş olsun tekrardan alev hanım
-kolum sen artık dışarı çık hadi
Ateş doktorun omzuna sertçe vurup geri çekildi doktor arkasına bakmadan çıkıp gitti korkak
-bakmaya devam edicek misin hadi seni eve bırakayım
-ama begüm
-aradım onları hadi
-tamam
Yavaşça ayağa kalkıp çantamı aldım ateşle yan yana hastaneden çıktık arabaya hızlıca bindik, arabayı çalıştırıp hızlıca sürmeye başladı.
Hava artık kararmaya başlamıştı gözlerimi kapatıp arkama yaslandım.
Birinin beni dürtmesiyle gözlerimi araladım Kaşlarımı çatarak yattığım yerden doğrulup etrafıma göz gezdirdim mahalleye gelmiştik ateşe baktığımda oda bana bakıyordu. Çantamı koluma takıp
-iyi akşamlar
Dedim her ne kadar karşılık vericeğini bilsem de.
-sanada
Şaşkınca ona döndüm tek kaşını kaldırıp beni süzdü kendime gelip arabadan indim. Hemen eve çıktım.
-hoşgeldin kızım hii alnına noldu?
-bir şey yok anne küçük bir kaza
-nasıl küçük gel hastaneye gidelim
-anne sakin ol gittik biz ateşle bir şey yok
-ateş
-ateş Demirel yani şöyle oldu bende begüm gidicektim sonra yolda karanla ateşi görünce begüm karanla gitti ateşte beni bırakıcaktı o zaman kaza oldu işte.
-kızım sen geç odana biraz dinlen
-iyi olur
Ayağa kalkıp yavaşça odama geçtim üzerimdekileri çıkartıp rahat bir şeyler giydim yatağa uzandım. Mesaj sesiyle doğrulup telefonu elime aldım "bilinmeyen numara"
Yemek ye ve alnına krem sürmeyi unutma.... Ateş demirel
BU benim numaramı nerden buldu ya ve en önemlisi bir mafya neden bana böyle bir mesaj atsın.
Mesaja bir daha baktım dudaklarım iki yana kıvrıldı niye gülüyordun diye sormayın gülmemek elde değil. Sadece hoşuma gitti.-abla gelebilir miyim?
-gel mirza
Mirza kapıyı kapatıp yatağıma geldi.
-yarın beni sen okula bırakır mısın?
-bırakırım tabi ki de neden?
-hani bir kız vardı ya çiçek onu kıskandırıcam sen çok güzelsin
-aa ne kıskandırması hem senin daha yaşın kaç
-ama abla o bugün hiç benle oynamadı başka erkeklerle oynadı
Kafamı iki yanma sallayıp güldüm küçücük çocuk neler düşünüyor böyle ya.
-hadi mirza yatağına geç annecim
Annemin salonda gelen sesiyle mirza yanağımı öpüp koşarak odamdan çıktı. Biraz hava almak için yatakta kalkıp balkona geçtim derin bir nefes aldım, kafamı yıldızlara kaldırıp hepsine teker teker baktım.
yıldızlar o kadar güzeldi ki ve o kadar muhteşemler ki koskoca geceyi aydınlatıyorlar ve eşsiz olmasını sağlıyorlar gecenin en güzel göstergesidir yıldızlar helede en parlayanı kutup yıldızları bazılarına yön gösterir bazılarınıda büyüler sanırım bana her ikiside oluyor hem bana yol gösterici hemde büyüleyici yani yıldızlar gecenin en güzel hediyesi.
Sessizce fısıldadım
-parlayın yıldızlar parlayın ki tüm dünyayı parlatın...
Kafamı karşıya çevirdiğimde onunla göz göze geldim "ateş Demirel" balkonundan bana bakıyordu bir elinde kristal bardakta içki, diğer elinde sigarasıyla bana bakıyordu.
Neden bilmiyorum ama bu adamı gördüğümde kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyor, telaştan ne yapacağımı bilmiyordum.
Belki de ben onun gözlerine kapılmıştım, belkide ona kapılmıştım.....
-4.Bölüm sonu-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateşin Kızılı
General Fiction[Tamamlandı] ✅ Yavaş adımlarla yanına doğru ilerledim topuklu sesini duymuş olucak ki kafasını kaldırıp bana baktı baştan aşağı süzüp donmuş bir ifadeyle bana bakıyordu. Yutkunduğunda gözlerim adem elmasına kaydı yukarı aşağı inişini. Derin bir ne...