•36.Bölüm•

7.4K 311 31
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
İYİ OKUMALAR...

🖇️

Yanından uzaklaşıp ateş'e doğru yürüdüm oda bana doğru geliyordu hey yiğidim hey dalyan gibi adam yürüşü bile asalet asıl ben seni hak edicek ne yapmış olabilirim ateş bey..

Yanına gidip elini tuttum beraber eve ilerlediğimzde bahçede oturan mert, oğuz ve Savaş'a gözüm kaydı yönümü onlara çevirip ateş'in elini bırakarak onların yanına ilerledim savaşla aramızda olan tatsızlığı aramızda halletmiştik daha doğrusu günlerce peşimden ayrılmamış her gün çiçek göndermişti özür için bende kabul etmek zorunda kaldım, elmas ablaya hala kırgınım aramız iyiydi ama ondan öyle şeyler beklemezdim.

-selam

Mert gülerek bize baktı ayakta durmaktan yorulduğum için savaş'ın karşısına oturdum ateşte gleip yanıma oturdu.

-hayırdır ne işiniz var

-abi Bizi kovuyormusun?

-he mert kovuyorum yedi yirmi dört burdasınız.

Ateş'in dediğüyle gözlerim iyice açıldı utanmasa kollarından tutup evden çıkartıcaktı.

-biz zaten senin için gelmedik abi yengem için geldik birde Junior ateş için.

Mert'in dediğiyle Kaşlarımı çattın Junior ateş mi ateş aklımı okumuş gibi konuştu.

-Junior ateş ne lan.

-yeğenimiz abi.

-zevzek zevzek konuşma lan

Hava sıcak olduğu için üzerimdeki ceketi çıkartıp diğer yanımdaki boş sandalye ye koydum hala midem bulanıyordu ağzıma tatlı bir şeyler atsam iyi olucaktı, sandalyeden kalkıp içeri gidicekken ateş arkamdan seslendi.

-nereye alev

-mutfağa gidiyorum su içicem

Kafasını salladı önüme dönüp mutfağa girdim burnuma gelen sarma kokusuyla direkt ocağa baktım ocağın üzerinde bir tencere dolusu sarma vardı.

Mide bulantımı es geçip hızlıca ocağa yaklaştım tencereyi alıp masanın üzerine bıraktım kapağı açıp içinden bir tane aldım, ağzıma atıp iştahla yemeye başladım. Sandalye ye oturup tencereyi kendime yaklaştırdım hamilelik böyle bir şeymiş demek ki begüm hamileyken hep yemek yiyormuş tatlıya pek arası yokmuş ama benim tam tersi en çok tatlı istiyordu.

-alev sen ne yapıyorsun?

Mutfağın kapısından gelen sesle kafamı kaldırıp ateş ve Mert'e baktım bana cin görmüş gibi bakıyorlardı.

-bakmayın öyle canım çekti biraz yedim ucundan

Mert'in konuşmasıyla sinirle ona baktım.

-ucundan mı yenge o tencereyi Esma abla doldurup gitmişti sen yarısını bitirmişsin bile.

Elimdeki sarmayı da ağzıma atıp tencerenin kapağını kapattım Esma abla bizim evin yardımcısıydı gelir temizler yemek yapar giderdi.

Ağız tadıyla yemek yedirtmiyorlar ya tencereyi alıp ocağın üzerine koydum sonra da onlara döndüm.

-ay canım çekti ne yapsaydım yemesemeydim

Ateşin Kızılı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin