•27.Bölüm•

11.1K 395 177
                                    

sana söz veriyorum bundan sonra gülüceksin, eğleniceksin, mutlu olucaksın, normal bir hayat yaşıyacaksın...

Bir süre birbirimize baktıktan sonra onu yavaşça ittim, gözlerimi ondan kaçırarak konuştum.

-bir daha beni öpme

-fazla uzatmadın mı

Dediği şeyle Kaşlarımı çatıp alayla sırıttım.

-uzatmak mı ateş ben hiç bir şeyi uzatmadım sen bunu istedin, eğer o gün bana güvenseydin alev yapmadı deseydin, herkese beni savunsaydın biz şuan çok mutlu olabilirdik ya biz belkide evliydik, ama sen her şeyi mahvettin, şimdi de gelmiş karşıma diyorsun ki fazla uzatmadın mı, sen neyin uzatmasından bahsediyorsun ya

-tamam Allah benim belamı versin, o gün ölseydim o cümleleri söylemeseydim, o gün elim kırılsaydı da kolunu sıkmasaydım, saçını köpek gibi çekmeseydim.

Belinden silah çıkartıp, elimi tutup avucumu açtı ve silahı elime koydu.

-vur beni öldür için rahat edicekse vur o günü unutabilecek ne varsa yap hadi vur, öldür beni.

Göz yaşlarımdan dolayı ateşi bulanık görüyordum, Gözlerimi sımsıkı kapatıp açtım silahı bir hışımla yere attım.

-ben senin bana yaptığının aynısını yapmıyacağım, seni vurursam içim rahat etmez aksine vicdanım sızlar, sadece kırılan kalbimi onar o bana yeterde artar bile.

Kapının çalmasıyla ikimizin bakışları oraya döndü kapı camdan olduğu için kimin geldiği belli oluyordu diğerleri gelmişti.

Ateş yerdeki silahı alıp beline geri koyup, önümden geçerek kapıyı açtı gülerek içeri giren üçlü beni görünce yüzlerindeki gülümseme gitti yerine şaşkınlık aldı, mert tekrar gülüp ateşe döndü.

-abi barıştınız mı oh be

Kafamla onaylamazca sağa sola sallayıp merdivenlerden yukarı çıktım hızla, ilk karşıma çıkan odaya girip kapıyı hızlıca çarparak kapattım.

Banyo diye tahmin ettiğim kapıya ilerleyip açtım, Karşımdaki aynaya baktım son iki gündür yıpranmıştım.

Yavaş adımlarla lavabonun önüne gelip musluğu açtım, avuçlarımın içine su doldurup yüzüme yavaşça çarptım suyu, soğuk suyun etkisiyle kendimi daha iyi hissediyordum...

ATEŞ DEMİREL

-Abi bana ne kızıyorsun ya ben ne dedim ki barıştınız zannettim valla.

-sus mert!

Mert'i uyarmamla susup geriye oturduğu yerde geriye yaslandı oğuzun konuşmasıyla bakışlarımı ona çevirdim.

-kötü gözüküyordu bir şey mi oldu

Yüzümü sıvazlayıp önümdeki içkiden bir yudum alıp geri masaya bıraktım, diğer elimdeki sigaradan bir kaç duman çektikten sonra onlara döndüm.

-kerem alevi kandırmış, kimliğini saklıyacağım diyip evlilik sözleşmesi imzalatmış, okumadan hemen imzalamış.

Mert'in konuşmasıyla sinirle ona baktım.

-ne zamandır?

-yedi ay

Üçüsün ebaktıktan sonra ayağa kalktım hepsinin bakışları bana döndü.

Ateşin Kızılı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin