38.

2.2K 244 115
                                    

{{-Jeon Jungkook-}}

Taehyung'un bana gönderdiği konuma gelip hızlıca asansöre bindim. Lisa'nın dairesine geldiğimde hemen kapıyı çaldım.

Ne olmuştu bilmiyordum. Her şey çok güzeldi. Hiçbir sorun yokken neden böyle yapmıştı?

Kapı açıldığında kırmızı gözlü bir Lisa beni karşılamıştı. "Jungkook?" dedi çaresizce. Direk ona sarılmak istiyordum ama dışarıdan gelmiştim. Bu zor zamanlarda hijyen önemliydi. Öylece ona sarılamazdım. 

Hemen eve girip maskemi ve üstümdeki ceketi çıkardım. Ardından banyo olduğunu düşündüğüm yere gidip ellerimi yıkadım. Sonra ise Lisa'nın yanına gidip ona sarıldım.

Kafasını göğsüme koymuş ağlıyordu. Ne olmuştu hemen öğrenmek istiyordum ama üstüne de gitmek istemiyordum. Yapabildiğim tek şey saçını okşamak olmuştu. Ağlaması kesildiğinde yavaşça benden ayrıldı ve gözlerini sildi.

"Evimi nerden buldun?"

"Taehyung söyledi." Başıyla beni onaylamıştı. "Lisa, ne oldu anlatmak ister misin?" dedim koltuğa otururken. Dolu gözleriyle bana bakmıştı. Sinirlenmiştim. Kim onu bu hale getirdi öğrenmek istiyordum. Adam toplayıp dövecek değildim ama Lisa'yı da sahipsiz sanmamalıydılar.

Yine de bu haliyle bile dünya güzeliydi o.

"Kızmayacaksın ama." dediğinde şefkatle gülümsedim. "Tabi ki kızmayacağım, gel buraya." dedim kollarımı ona uzattım. Elimi tutup yanıma geldi ve kucağıma oturup kafasını göğsüme koydu. 

"Lisedeyken biri vardı." dediğinde kaşlarımı çattım istemsizce. "İdol olan Taemin ile bir collabımız olacak ve koreograf o." dediğinde ne kadar sinirlenmiş olsam da ona gösteremezdim. Daha çok üzülecekti. Onun yerine saçlarını okşadım.

"Onu tekrardan görmek..." dedi ve başını göğsümden kaldırıp bana baktı. "Beni kötü hissettirdi. Bir de hiçbir şey yaşanmamış gibi gülümsemesi." dediğinde gözünden bir damla daha yaş aktı.

Onu anlayabiliyordum. Lise aşkları hayatınızda iz bırakırdı, bana bıraktığı gibi. O tekrar karşıma çıksa ve gülümsese, sanırım aynı şeyleri ben de yaşardım. Lisa gibi olmaz, o fotoğrafları bile paylaşamazdım belki.

"O mu canını sıktı?" dediğimde başıyla beni onayladı. "Lisa, geçmişte her ne yaşandıysa kimse senin kadar iyi bilemez. Senin kadar da hissedemez. Elbette canın acımıştır ama sen bu acılara karşı çok savaştın. Hala savaşabilecek güce de sahipsin. Emin ol o it herif seni üzdüğünü anlamış ve mutlu olmuştur. Tabi ki çok zor ama onu mutlu etmeye değer mi?" dediğimde başını hayır anlamında salladı.

"Bak, ne olursa olsun yanında ben varım. Arkadaşların var, kardeşin Lucas var. Sadece bir aptal için üzülmeye değmez. Canın acıyor biliyorum. Ne yaşamış olursan ol o orada sonsuza kadar kalacak, bunu da biliyorum. Onu nasıl sevdiğini düşünüp kendinden nefret edeceksin ama senin suçun değildi. Asla da olmadı tamam mı?"

Gözlerinden yaşlar akmaya devam ederken başını yere eğdi. Elimi çenesine koyup başını kaldırdım ve gülümsedim.

"Seni asla bırakmayacağım ve üzmeyeceğim. Benim yanımda her zaman güvendesin. Tamam mı?" diye sorduğumda gözlerini kapattı. Yavaşça yüzünü yüzüme yaklaştırdım ve küçük bir öpücük kondurdum dudaklarına.

"Tamam mı?" dedim tekrardan. Cevap vermediğinde tekrar öptüm onu. "Tamam mı?" dediğimde yine cevap vermediğinde "Ya! Cevap versene zalımın kızı." dediğimde gözlerini açıp gülümsedi. "Ya öpmen için cevap vermiyorum. Bu zekayla nasıl matematik öğretmeni oldun cidden?" dedi yüzümü elimden kurtardı ve gözlerini sildi. Ardından ayağa kalmak için bir hamle yaptı ama ben onu tutup tekrar kucağımda oturmasını sağladım.

Dudaklarımı dudaklarına bastırdım ve biraz daha uzun bir öpücük bahşettim. İlk ayrılan o oldu.

"Yine de tekrar tek başıma onun karşısında olabileceğimi sanmıyorum." dedi. Alışacaktı ve şuan böyle hissetmesi oldukça normaldi. "O zaman birlikte çıkarız karşısına." dedim boynuna bir öpücük kondurarak. "Olur." dedi gülümseyerek.

"Neyse, ben üstülerimi değiştireyim, gidelim sana." deyip salondan ayrıldı. Direk kaşlarım çatılırken Taehyung'a mesaj attım.

Ben:
Taehyung,
Lisedeki o piç kimdi?

Math Teacher | Lisk∞k ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin