1.

9.1K 542 588
                                    

Elimdeki meyve tabağıyla Lucas'ın odasına girdim. Zeki kardeşim bilgisayarın önünde oturmuş dersini dinliyor ve önündeki föye bir şeyler yazıyordu. 

"Oy benim zeki kardeşim dersini mi dinlermiş?" dedim ve meyve tabağını masaya koyup yanağından öptüm.

"Noona ya, yapma şöyle. Büyüdüm ben." dedi yanağını silip yüzünü buruşturarak. Yanına bir sandalye çektim ve oturdum. "Evet, büyüdün. Ama benim elimde büyüdün. Yani hala bebeksin." dedim yanağından makas alarak.

"Of noona." dedi ve bir elmayı ağzına atarak hocayı dinlemeye başladı.

Hocası erkekti, sesinden belli oluyordu. Ve ses tonu da çok güzeldi.

"Dersiniz ne?" diye sordum. "Matematik." diye cevapladı. 

"Evet, 10. soruyu kim yapacak?" diye sordu hoca. Lucas'ın föyüne baktığımda Lucas yapmıştı. Eli mikrofona gitti, ağzını açtı ama sonra kapattı. Ardından elini geri çekti. Sonra kaşlarını çatıp mikrofonu eline alıp tam konuşacakken hoca "Yuqi, sen yap. Başka kimse yapmayı düşünmüyor sanırım." dedi.

Lucas mutsuzca elindeki mikrofonu bıraktı ve başını föyüne doğru eğdi.

Bir dakika. Ben daha demin benim küçük kardeşimin üzüldüğünü mü gördüm? Hem de benim nefret ettiğim ama onun bayıldığı dersler yüzünden?

"Yapmışsın işte, neden sen söz almadın?" dedim Lucas'a. "Bu hoca biraz..." Durdu ve sanki hoca onu duyabilecekmiş gibi başını bana yaklaştırıp konuştu. "Gıcık ve sert. Herkes ondan utanıyor. Yuqi hariç."

Kaşlarımı çattım. "Neden sessiz söylüyorsun?" dedim ben de onun gibi fısıldayarak. "Ay, of. Bak ben de senin yüzünden sessiz konuştum. Çocuğum ne var utanacak o kadar? Söyle gitsin." dedim ve bilgisayarın ekranına baktım. Yuqi denen kız soruyu çözüyordu.

"Ya noona hoca var ya cidden çok değişik. Hep imalı imalı konuşuyor. Bir şey diyemiyorsun resmen. Çok sinir bozucu." dedi ve o da benim gibi ekrana baktı. "Hem sessiz konuştum çünkü eğer mikrofon açıksa ve fark etmediysek hoca içimden geçerdi."

Küçüklüğümden beri derslerden ve öğretmenlerden nefret etmişimdir. O yüzden hiç ders çalışmadım. Şimdi ise sahnelerde dansçı olarak solo sahne alıyorum aynı zamanda üçüncü sınıf fotoğrafçılık okuyorum.

Ve bugün bir kez daha öğretmenlerden nefret ettim. Sen öğretmensen öğrenciyle iyi bir bağın olmalıydı. Onlar senden korkmak yerine seni sevmeli, içini dökebilmeliydi. Ama çoğu öğretmen büyüklük taslıyordu. Ve ben bundan nefret ediyordum.

Lucas'a baktım. Kaşlarını çatmış soruları çözmeye çalışıyordu. İşte o an olaya el atmam gerektiğini anladım.

"Neyse sen dersi dinle ben sıkıldım." dedim ve ayağa kalkıp sandalyeyi yerine koydum. Ardından çalışma masasında duran Lucas'ın telefonunu aldım. Odadan çıkıp salona gittim. Telefonunu açıp Kakaotalk'a girdim ve matematik gruplarını buldum. Oradan da matematik hocasının numarasını.

Numarayı kendi telefonuma geçirip "Uyuz" diye kaydettim. Ardından da mesaj attım.

Ben:
Hep aynı kişiye söz verme.
Mesela Lucas 15. soruyu yapabilir.
Sadece utanıyor.
Ben mi öğreteceğim öğretmenliği sana?

Ben bir şeye başladım ama umarım batırmam :)

Bölümler düzenlenmiştir. Büyük değişiklikler oluştu sorry 😭

Math Teacher | Lisk∞k ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin