22.

2.7K 327 115
                                    

Yine berbat bir pazartesi gününe kalkmıştık. Pazartesileri hiç mi hiç sevmezdim. Onun da beni sevdiğini düşünmüyordum.

Lucas hala bana tavır almış bir şekilde benden uzak duruyordu. Anlamadığım şey 23 yaşında genç bir kızdım. Kiminle konuşacağıma, kiminle fotoğraf çekileceğime ve anlaşacağıma kendim karar verebilirdim. Ama ailem, küçük kardeşim bile, bana karışma hakkını kendinde görüyordu.

Elbette beni korumak isteyebilirler ama Jungkook kötü biri değil ki. İşi var, evi var, arabası var, arkadaşlarımız ortak... Daha neyden emin olmak istiyorlar anlamıyorum.

Annemle babamın Jungkook'dan haberi olmasa bile bir şeyler döndüğünü hissettikleri biliyorum. O yüzden şu sıralar bana daha çok karışmaya başladılar. Nereye gidiyorsun, kiminle mesajlaşıyorsun, neden telefona bakıp gülüyorsun... bunun gibi sorulardan bıktım artık.

Her şeye rağmen sabırlı davranıyor ve onlarla zıtlaşmamaya çalışıyorum ama onlardan da benim onlara davrandığım gibi bir davranış beklerdim. 

Gülümseyip Lucas'ın kapısını tıklattım. Yine her zamanki gibi alttan alması gereken bendim ve bunu yapacaktım. Zaten bu zor dönemdeyken bir tatsızlık oluşmasını istemezdim evde.

"Sana meyve tabağı getirdim~" dedim gülümseyerek. O da "Teşekkürler." dedi gülerek. "Neden bu kadar keyiflisin bakalım?" diye sordum tabağı önüne koyarken ama bunu söyledikten hemen sonra neden olduğunu anladım.

"Seş biy ki üç." Küçük bir kız çocuğu mikrofona konuşuyordu. "Meyak etmeyin, öyyetmeniniz geliyoy. Bu şıyada ben şize deyş anlatacayım." Lucas ile ikimiz kahkaha atmaya başladık. Cidden çok tatlıydı bu küçük kız çocuğu.

"Hangi ders?" diye sordum Lucas'a gülümseyerek ama yine cevap vermesi gerekmemişti. Çünkü ben cevabımı almıştım.

"Harin-a, senin Min Joon'un yanında olman gerekmez mi? Yaramaz kız, anneni ve kardeşini de bırakıp buraya mı kaçtın?"

Kadife ses kulağımda yankılanırken yüzümdeki gülümseme yavaşça soldu. Demek evliydi ve hiç boşanmamıştı. Benimle sadece gönül eğlendiriyordu.

"Kusura bakmayın çocuklar. Harin'in geldiğini bilmiyordum." 

"Yaa, ben de deyş anlatacayım."

"Jeon Harin, annenin yanına git bakalım. Sonra birlikte çikolatalı pasta yaparız olur mu?"

Gözlerim dolmaya başlarken zorla gülümsedim ve "Sana iyi dersler Lucas." dedim. Hemen odadan çıktım.

Büyük bir hayal kırıklığı vardı üstümde. Hem de anlatamayacağım kadar. Canım uzun zaman sonra ilk defa bu kadar acıyordu ve bu acı beni bitiriyordu.

Math Teacher | Lisk∞k ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin