Sıcak çayımı yudumlarken Rosé bana imalı bir şekilde gülümseyerek bakıyordu.
"Ne var?" dedim. Sırıttı. "Bu soruyu benim sana sormam gerek Lisa-ya. Jungkook ile aranda ne var?" diye sordu. "Hiçbir şey." dedim ben.
"Yaa, tabi. O korumacı tavırları görmedin mi? Dün duş aldı o yüzden soğukta kalmasın. Hemen ona sıcak şeyler ver içsin. Ayrıca kıyafetlerini de düzgünce giyinsin. Dün çok içtiği için midesi bulanıyordur kahvaltı olarak ağır şeyler yemesin. Mümkünse nane limon kaynat. Ayrıca başı ağrıyabilir. O yüzden ağrı kesici ver. Lan bunu sevmeyen adam niye yapsın?"
"Arkadaşız biz Rosie." dedim. "Biz de Jungkook'la arkadaşız ama bırak beni kucağına almayı evime bile gelmedi lan bu çocuk. Siz nasıl arkadaşsınız?" dedi ve yanıma oturdu.
"Yoksa olay Uğur Böceği ve Kara Kedi'ye mi dönecek? Marinatte benim sadece arkadaşım. Ay götüm. Kızım deli etmeyin beni. Ben sizi shipledim. Evlenmek zorundasınız. En az üç tane torun istiyorum." dedi eliyle üç işareti yaparak.
"Ya saçmalama." dedim elimdeki sıcak çayı masaya koyarak. "Öyle bir şey mümkün değil. Sen de evlendirdin bizi hemen ha." dedim. Sarındığım battaniyeye girerek "Seviştirdim bile." dedi. Kafasına yavaşça vurdum.
"Sen nasıl geldin eve?" diye sordum sonra da. "Jaehyun getirdi sabah." diye cevapladı. Ardından da "Peki sen nasıl Jungkook'a gittin?" diye sordu imalı imalı. "Bilmiyorum. Sorun da bu çok içmişim ve bilmiyorum. Sanırım kendimi rezil ettim." dedim başımı omzuna yatırarak.
"Sevişmediniz mi yani?" diye sordu.
Bu kız bu olaylara çok meraklı cidden. Kendi hayatı hariç diğerlerinin hayatına çok önem veriyor. Hele ki konu cinsellik olunca.
"Tabi ki de hayır. Ben öyle biri miyim?" diye sordum kaşlarımı çatarak. Ve sonra aklıma üstü çıplak Jungkook'a sarıldığım an geldi. Cidden ne yaşamıştım ben?
"Yüz ifadeni bile koruyamadın. Bir şey olmuş. Dökül hemen." dedi heyecanla. "Olmadı." dedim ses tonumu sabit tutmaya çalışarak. "Lisa, beni kandıramayacağını biliyorsun değil mi?" diye sordu. "Ya olmadı bir şey." diye üsteledim.
"Hadi hadi anlat. Bilirsin, benden zarar gelmez." dediğinde güldüm ve ellerimle yüzümü kapattım. "Sabah uyandığımda üstü çıplaktı ve ben ona sarılıyordum." dedim. "Neee?" dedi heyecanla. "Sonra ne oldu?"
"Ya işte ben de buna kızdım falan ne oldu diye? Pek bir şey anlatmadı ama yanlış bir şey olmadı dedi. Sonra da tutturdum gideceğim diye sana geldim." diye durumu açıkladım.
"Kızım mal mısın? Gül gibi adam. İşi var, evi var, arabası var, yakışıklı, kaslı. Daha ne istiyorsun?" diye sordu.
Ama evli, demek istedim. O da bu durumdan haberdar değildi. Belki Jungkook söylememiştir ama neden söylemesin? Bu konudan emin olana kadar ona adım atamam.
"Kafam karışık." dedim. "Kafamı toplamam lazım."
"Matematikte işlem mi yapıyorsun kızım? Hem toplanman mı gerekiyor, kendisi matematik öğretmeni. Git o toplasın."
Aslında haklıydı. Jungkook'la bu konuyu konuşabilirdim ama kim olarak? Arkadaşı mı? Sanmıyorum. Daha yeni tanıştık. Bunca yıldır arkadaş olduğu kişilere bile anlatmadıysa bana nasıl anlatsın?
"Neyse hadi gel kahvaltı hazırlayalım. Açım ben." dedi Rosé. Onu başımla onayladım ve peşinden mutfağa gittim. Bu konu hakkında sonra da düşünebilirdim.
⪥
Kısa, biliyorum 😔 Diğer bölümü yarın atarım telafi için.
Bu arada 10.6k okunma, 2.2k oy ve 1.7k oy için teşekkür ederim 💚
Bu çocuğu sevin. Şahsen ben aşığım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Math Teacher | Lisk∞k ✔
FanficLucas'ın ablası Lisa, karantina yüzünden evde oldukları süre içerisinde Lucas uzaktan eğitimdeyken onu izler ve matematik sorularını bildiği halde cevaplamaya utandığını görür. Çözümü matematik hocası Jeon Jungkook'a yazmakta bulur. Bilinmeyen numar...