6.

4.5K 414 165
                                    

"Kimden bahsediyorsun?" diye sordu Taehyung. "Ya Taehyung sen beni dinlemiyor musun Tanrı aşkına? Lucas'ın matematik öğretmeni Jeon Jungkook'dan bahsediyorum. Ne yapıyorsun iki saattir beni dinlemek yerine?" dedim sinirle.

Telefonunu gösterip "Sabahtan beri gıybetini yaptığın çocuğun son gönderisine bakıyorum." dedi. Kaşlarımı çatıp yanına daha da sokuldum ve telefonuna baktım. Jeon Jungkook'u daha önce görmediğim için nasıl biri olduğunu bilmiyordum.

"Sen onu nerden tanıyorsun?" dedim kaşlarımı daha da çatarak. "Lisa, güzelim. Mal olduğunu biliyorum ama bu kadar mal olduğunu cidden bilmiyordum." dedi. Kafasına bir tane vurdum. "Ya! Uçarım sana Malyung." 

"Nah uçarsın bana Malalisa." 

"Küfür etme! Terbiyesiz seni." dedim kafasına bir tane daha vurarak. "Anlat bana nerden tanıyorsun bu çocuğu?" 

"Bebeğim ben neyim?" diye sordu. "Öküzsün." dedim. Gözlerini devirdi. "Hayır yani meslek olarak ne yapıyorum?" Güldüm. "Ha yani öküz olduğunu kabul ediyorsun?" Tekrar gözlerini devirdi. "Tamam tamam fizik öğretmenisin." 

"Hah! Nerde çalışıyorum?"

"Lucas'ın okulunda." dedim. Bana umutla baktı. Lucas'ın okulunda öğretmen olması neyi ifade ediyordu yani? "Salak kuzenim. Jungkook da Lucas'ın okulunda ya hani, biz arkadaşız."

"Haa." dedim. Jeton yeni düşmüştü. "İki uyuz, salak ve çokbilmiş bulmuşsunuz birbirinizi işte ne güzel." dedim. Yine göz devirdi. Gözü çıkacak diye korkmuyor değilim. 

"Aslında iyidir Jungkook. Yüklenme çocuğa. Okulun en iyi matematik hocası o." dedi. Göz devirme sırası bendeydi. "Taehyung, iyi olması çocukların ondan korkmadığı anlamına gelmez. Her derste zehir gibi olan Lucas matematik dersinde hocaya cevap bile veremiyor. Soruyu bilmesine rağmen hem de."

"Bu kadar korkması onun suçu değil mi? Sonuçta Yuqi denen kız soruları yapıp Jungkook ile gayet de iyi anlaşıyormuş." dedi.

"Evet ama yine de diğer çocukları korkutarak buna devam edemez. Her çocuk farklıdır Taehyung. Kendimden biliyorum. Belki öğretmenlerim bana biraz iyi davransa bu halde olmazdım." diye cevap verdim.

"Yine de Lucas'a bebek gibi davranıyorsun. O bebek değil, dokuzuncu sınıfa geçti. Artık kendi ayakları üstünde durmalı. Bırak kendi halletsin şu matematik olayını." 

Anlamıyordu işte. Zekiler anlamazdı zaten. Hep her öğretmen tarafından fark edilirlerdi ve öğretmenlerle araları iyi olurdu. Ama biz kendimizi gösteremeyenler ve zeki olmayanlar için olay çok daha farklıydı. Öğretmenler bizim için düşmandı, en korkulu rüyamızdı.

"Ben tek başıma halletmeye çalıştım olmadı Taetae. Lucas tek başına su bile içemez. Bunu onun yapmasını beklemek imkansız bir şey. Yapmasını istemek de ona eziyet etmek." dedim.

Elini omzuma attı. 

"Kardeşini de mi düşünürmüş? Oy yesinler." Başımı omzuna yasladım. "Dalga geçme." dedim ardından. "Aman, sevdirtmiyor da. Gıcık." dedi. "Ben mi gıcığım? Lan geliyorum deyip gelmek ne demek? Hem sen fizik öğretmenisin. Dersin mersin yok mu? Git ders anlat çocuklara. İşin gücün olayları bozmak."

"Ya! O kadar da kötü biri değilim tamam mı? Ben olmasam Jeon Jungkook'un kim olduğunu öğrenemeyecektin." 

"Hah! Sanki çok gerekli." dedim ve yanından kalktım.

"Ama yakışıklı çocuk şimdi. Dur sana instagram adını göndereyim. Stalklarsın." dedi gülerek.

"İstemez." dedim sinirle ve odadan çıktım.

"Nereye!?" diye bağırdı arkamdan. "Lucas'a meyve tabağı hazırlayacağım!" diye bağırarak cevapladım onu. "Bana da yap!" 

"Çok beklersin!"

Taelice friendshipini çok seviyorum yaaa

Math Teacher | Lisk∞k ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin