38.GÜN

756 61 10
                                    

"Kabusundan kaçmak isterken, kabusuna tutunan yeni doğmuş bir bebek."



Adam Yoon'a bir süre baktı. Dudakları titriyordu. Gözleri korkudan irileşmişti. Adamın soluk cildinin gölgesinde, sanki gizlenmekten çok karanlığına saklanmış gibiydi. Sorudan sonra yutkunup, ondan cevabı bekleyen meraklı gözlerle karanlıkta parladı.

"Hayır, değilim."

Yoon bu cevaba tatmin olamamış bir ifadeyle cıkladı,

"O halde onu tanıyor olabilir misin?"

"Bilmem... Bu ne değiştirir ki? O çocuğu sonuçta tanımıyordun değil mi? Beni nasıl tanıyacaksın?"

Yoon geriye bir adım atıp gözlerini kısarak yere baktı.

"Seni hatırlamak istiyorum ama bir yandan da istemiyorum. Gizemli bir kuyusun, içinde ne olduğunu insanlara inatla göstermiyorsun. Atlamalarını ve kendi başlarına görmelerini bekliyorsun. Seni gizemli kılan da bu zaten ama içeri atlamamı istesen bile ben..."

"...atlamaktan korkuyorsun."

Yoon başını kaldırıp adamın gözlerinin içine, gözlerini kırpmadan, doğrudan baktı.

"Evet."

Adam cebinden çıkardığı sigara paketi ve çakmakla önünden geçip, odanın diğer tarafında yaktığı gibi nikotini tüm ciğerlerini dolduracak şekilde içine çekti.

Yoon üstündeki kıyafeti sündürerek arkasından odaya girdi. Sırtından onu izlerken bulüzünün örttüğü yanıkların sebebini, onu merak ettiği kadar çok merak ediyordu. Bu iri vücudun ağırlığıyla tekrar ve tekrardan yüzleşmekten korktuğu kadar, ondan da çok korkuyordu ama bir o kadar da...

...korkusu onu kendine çekiyordu...


***



------**yıl önce------

Suruni sigara içmek için okulun gidilmesi yasak tarafına doğru giderken başkası tarafından çoktan kilidin açıldığını fark etmişti.

Gitmeli miyim...? Ya müdürse? Anahtarlar kimde vardı ki?

Suruni iç çekerek kapıdan geçip etrafı iyice yoklasa da görünürde kimse yoktu. Duvar arkasına geçmesiyle kendinden emin olduğu an sigarasını yakıp hızlıca bitirmekle uğraştı.

Tekrar yakalanırsam bu sefer ceza yiyeceğim.

Hafif esen rüzgarın altında Suruni kafasını gökyüzüne kaldırıp buharı üfledi. Mavi görüntünün korneasına işlemesine izin verdi. Bulutların irisine sıkışmasını istedi. Derin nefes verip, sigarasını taşa bastırıp, toprağa karıştırdı.

Ayağa doğrulup, deponun yanından geçecekken kapının aralıklı olduğunu fark eder etmez duvarın kenarına saklandı.

Ne zaman?! Siktir ne zaman birisi gelmişti?! Yoksa baştan beri orada mıydı?!

Suruni yavaş adımlarla aralıklı kapının kenarından göz ucuyla bakmasıyla odanın ortasındaki jimnastik minderinin üzerinde uyuyan birini fark etti.

Öğle arasında uyumaya mı gelmişti?

Ne?! Geceden kalma falan mıydı yoksa? Anahtarları nasıl almıştı? Suruni odanın diğer taraflarına bakıp yalnız olduğundan emin oldu.

321.GünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin