115.GÜN

479 42 45
                                    


Yıllardır dolduramadığım bu boşluğumu, sadece onun avuç içindeki aralıktan ibaret sanmıştım.

Ama bu boşluk o kadar görünmeyecek bir boyuttaydı ki, bir avuç içine sığamayacak kadar büyük olduğunu sonradan anladım. O boşluğun içinde kaybolduğum anda da, karanlığın varlığına aşık oldum. İşte o an farkına vardım sanırım. Bu boşluğu dolduracak olan aslında ben değildim, karanlıktı.

- "Öyle değil mi? Karanlığın boşluğumu doldurmasını istedin bunca zaman... Beni uzaktan izleyerek..."

- "Gerçekten de öyle olduğunu mu düşünüyorsun...? Ne yazık..."*


Yoon kitabı kapattığı gibi yatış pozisyonunda olduğu için tavanla göz göze gelmişti. Kitabı sünger yatağının yanına bırakıp derin nefes aldı.

Okuduğu kitaplar bile iç karartıcı... Ben de neden okuyorsam-?!

Yoon yüzünü avucunun içiyle gizleyerek aldığı derin nefesi boşluğa verip dünkü olayı anımsadı. Elini yüzüne bastırdıkça, Suruni'nin parmaklarının arasında az çok görebildiği o boşluğu tekrar kendine anımsattı.

Dün ikimiz de kendimizde değildik.

Suruni sabahın erken saatlerinde, Yoon uyurken çoktan evden ayrılmıştı. Yoon'da gözlerini açtığında başucunda bekleyen haşlanmış yumurtayı yediği gibi raflardan aldığı rastgele bir kitapla vaktini öldürüyordu. Kutudaki telefon gitmişti... Hatta olduğu yerden kutunun kendisi yok olmuştu.

Sanırım yerini değiştirdi. Şüphelenmiş olmalı..

Yoon yataktan kalkıp sobanın yanında durarak, bacaklarının ısınmasını bekledi.


***


Suruni kasaya geçmesiyle sağ üst köşesinde gördüğü televizyona göz ucuyla istemeden baktığı anda haber spikerinin,

"Kayıp, 26 yaşındaki Yoon *** ve **** **** aramaları hala sürmekte......", demesini duymuştu.

Suruni gözünü kısarak poşetlediği gıdaları arkasına bakmadan marketten çıkardığı gibi hızlı adımlarla yürümeye koyuldu.

Ah siktir... Arama yapmaya ne zaman başladılar...?! Ev çevresini yapsalar, şehirle... Bizim oraya varmaları daha aylar sürer... Biraz daha zamana ihtiyacım var.

Biraz daha...

"Beyefendi?"

"E-Evet?"

Suruni aniden karşısında beliren polis memuruyla irkilmişti.

"Buralarda hiç şöyle bir kadın ve erkek gördünüz mü?"

Suruni, polis memurunun uzattığı resme bakmasıyla içinden sessizce yutkunmuştu.

Kendimi belli edecek hareketlerden kaçınmalıyım...

"Maalesef... Kayıp haberlerindeki şahıslar mı?"

"Evet. Peki öyleyse... Eğer görürseniz ya da şüpheli bir olayla karşılaşırsanız lütfen bizi aramayı unutmayın."

Suruni kafasını sallayıp hareketlenirken adamın tekrar kendine seslenen sesiyle gözlerini bir süre yumup sakince tekrar arkasını dönerek polis memuruna kafasını kaldırdı.

321.GünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin