99.GÜN

485 38 24
                                    


"Nefretten doğan bir duygu... Bu kadar mı güçlü olabilirdi...? Nedense ona karşı kendimi her an kaybedecekmişim gibi hissediyorum."


"Annem benden ayrılmak istemedi."

"Nasıl yani?"

"......"

Suruni, Yoon'dan uzaklaşarak,

"Atıştırmalık alsam nasıl olur?!", demesiyle Yoon'un gözleri büyüdü.

Kaçıyor muydu...? Belki de anlatmak için zamana ihtiyacı vardı-

"Peki o halde ben d--

Yoon oturduğu yerden kalkacak gibi olunca Suruni,

"Dur! Ben alır gelirim, sen bekle", demişti.

"Para?"

"Yeteri kadar var."

"Peki öyleyse.."

Suruni hızlı adımlarla geldikleri yoldan uzaklaşıp gözden kayboldu.

Doğruyu söylemek gerekirse başkasının hayatı umurumda değildi ama...

...Suruni deki belirsiz bir şey, beni kendisine istemeden de olsa çekiyordu. Belki de gizemli birisi olduğundandı...? Kızlar da, ondan bu yüzden falan mı bu kadar hoşlanıyordu yoksa...?

"Hahaha... Cidden..."

Garip çocuk.

Yoon arka arkaya çalan keman, çello ve piyano eşliğindeki müzikleri dinlemeye devam etti. Bir süre sonra yalnız kalmak ona ne kadar huzursuz hissettirse de o an farkında olmadan belirsiz başka bir rahatlığın da aynı zamanda bedenini battaniye gibi örttüğünü anlamıştı. Uzanarak havadaki ılık rüzgara yüzünü çevirip derin nefes aldı.

Sanırım Suruni'ye bunun için teşekkür etmeliyim...

"Y...Yoo..n-"

Yoon kafasını irkilerek kaldırdığında, belini hafif eğmiş Suruni ile karşı karşıya gelmişti. Sol eliyle kasığının çevresini tutar gibi hali vardı ama hava gittikçe karardığı için net anlaşılmıyordu.

"İyi misin...?"

"Piçin birisi bıçak--... Agh..."

Yoon bedenini saran ürpertiyle oturduğu yerden kayıp inerek Suruni'nin yanına koştu. Kıyafeti kan içindeydi.

"B-B-BIÇAKLANDIN M-MI?!!!"

"Sakin ol, kesti sadece. Sokmadı."

"Aptal kan içindesin! Hastaneye gitmeliyiz-!"

"HAYIR OLMAZ!"

Suruni'nin ani bağırması Yoon'u korkutmuştu.

"Annem öğrenmemeli tamam mı..? İleride tanıdığım birisi var. Oraya gidelim... O halleder. Seni de burada yalnız başına bırakmak istemediğim için geldim."

Ah ne kadar düşüncelisin!..

Yoon öfkeyle Suruni'ye bakıp,

"Baş belası olmak zorunda mısın...? Çabuk gidelim hadi-!"

Yoon, Suruni'nin kolunun birini omzuna atarak, ağır adımlarla geldikleri yoldan, daha çok evsizlerin olduğu, gecekondu tarzındaki; müzik seslerinin geldiği gösterişli binadan bambağımsız bir sokağa varmışlardı. Sokağın sonundaki binaların birine girmeleriyle Suruni,

"Koca memeli neredesin?!", diye bağırmasıyla Yoon afalladı.

"HEY KOCA ME--"

Suratına yediği yumrukla karanlığın içinden, Suruni'nin boylarında bir kadın belirdi. Yoon o an kendini, iki dev insanın arasında kalan bir çocukmuş gibi hissetmişti.

321.GünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin