Suruni gözlerini açmasıyla, yüzü Gece'ye doğru dönük şekilde sırtını göğsüne bastırarak uyuyakalmış Yoon'u farketmişti. Hafif kıpırdanmasıyla ikisi de istemeden inleyince, Suruni battaniyeyi yavaşça üstünden havaya kaldırıp alt tarafına baktı.
İçinde mi uyuyakalmışım...?
Suruni dudağını ısırarak olayın yarattığı ani heyecanla aletinin seğirdiğini hissedince Yoon'un kalçasından nazikçe kendini geriye çekmeyen yeltenmişti. Onun da kendisinin de gece boyu kurumuş olan yerden zorla çıkarılma hissi bedenlerini iyice titretmeye başlamıştı.
Uyanacak...
Onu geçtim bir an önce içinden çıkmazsam tekrar sertleşeceğim-!
Suruni kıvrıla kıvrıla en sonunda Yoon yüzüstü gelecek şekilde üstünde bir süre kendini sürtüp ıslatarak anca çıkabilmişti.
Yoon'un uyandığını sandığı anda da rüyasında hala, "dur, yapma-!", demesini duymasıyla kanı çekilmesi bir olmuştu.
Ah... Siktir...
Suruni çıplak halde, her yeri ısırılan boğazının çevresinde elini gezdirerek yataktan kalkmasıyla odanın girişinde, birini bekler gibi duran Gece ile göz göze gelmişti.
"Acıkmış olmalısın..."
Kedi miyavlayıp tam Yoon'un yanına gidecekken Suruni'nin elleri arasında aniden havalanmasıyla irkilmişti.
"Onun dinlenmeye ihtiyacı var, ben sana şimdi mamanı vereceğim."
Kedi, Suruni'nin boğazındaki kırmızı ısırıklardan birini aniden yalamasıyla seğiren Suruni, tiz bir şekilde inleyerek,
"Merhem... Merhem bulmalıyım... Al bakalım yemeğin ve suyun", demişti.
Gece, dünden beri yemek yememenin verdiği açlıkla hızla yemeğini yiyip bitirirken, havluyla merhemi aldığı gibi tekrar odaya dönen Suruni, battaniyeyi tamamen kaldırmasıyla sesli yutkunmuştu.
Ah... Kendimi kaybetmişim.
Yoon'un kıpkırmızı poposunu tuttuğu gibi titreyen ellerle yavaşça ikiye ayıran Suruni, damarına basmışlar gibi derin nefes alıp kremi kendini tutarak sürmeye başlamıştı. Gece yaşanılanlardan sonra Yoon'un deliği, şeftalinin çekirdeğinden bile daha koyu bir kırmızılığa sahipti.
Orasını tekrar kullanabilecek değil mi...? Siktir ne düşünüyorum ben--
Yoon acı içinde inleyerek en sonunda ayıkmasıyla gözünü aniden açıp arkasına dönmüştü. Dönmesiyle deliğine merhem süren karşısındaki canavara, bir saniye olsun düşünmeden tekme atması da bir olmuştu.
"PİSLİK! HGH-!"
"Hareket etme--"
"NGHHH! AH HA! AHH! NAPIY-..!!!"
Suruni parmağıyla Yoon'un hassas noktasının içine, ulaşabildiği en derinlerine kadar kremi ittirmesiyle, Yoon yastığı ısırarak kalçasını havaya refleksle kaldırmıştı. Tüm bedeni sızlarken şimdi de buna sebep olan adamın durmuş kalçasına krem sürdüğüne inanamıyordu.
"ÇEK E-...ELİNİ...!"
Yoon tekrar ayak topuğuyla Suruni'nin yüzüne doğru savurunca bu sefer ayak bileğinden tutulmasıyla kalakalmıştı.
"Sana yerinde dur dedim."
Suruni oturduğu yerden kalkıp Yoon'un arkasına geçtiği gibi uzanarak, kremli yüzeyine penisini sürmeye başlayınca; gözlerini sonuna kadar açan Yoon, omuzlarından belli olan titremesiyle ağlamaklı sesi altından, kurumuş boğazını zorlayarak,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
321.Gün
Bí ẩn / Giật gânUyuşmuş bir beden, yere serpilmiş ezilmiş bir vücut. Nerede olduğunu anlamaya çalışan bir çift el... 26 yaşındaki Yoon, iş yerinin 1. yılına özel düzenlediği içkili partisinde bir anda tanımadığı biri tarafından kaçırılıyor yoksa tanıdığı biri mi? ...
