190.GÜN

101 12 6
                                    


"Korkma, ona bir şey yapmadık."

Bu bir tehdit miydi..?

"Suruni ile beraber olduğumu biliyor isen sana verebileceğim veya verebileceğimiz bir paranın da olmayacağını tahmin etmiş olman gerekir---"

"Para..?"

Kunia saç diplerini bir yandan kaşıyıp diğer yandan sigarayı ayağının altında ezdiği gibi banktan doğrulup,

"Oradan bakınca hiç paraya muhtaç biri gibi mi görünüyorum gerçekten?"

"NE İSTİYORSUN O ZAMAN?!"

Yoon'un sesi yankılanınca uzaktaki kaydıraktan kayan birkaç çocuk o tarafa bakıp aralarında fısıldaşmışlardı.

"Şşşh. Fazla dikkat çekiyorsun, 'aranan' birisi olarak hem de."

"......"

"Yoon, senden sonra o uyuşturucu baya satış yaptı biliyor muydun?"

Ne uyuşturucusu?

Yoon panikle geçmişe döner gibi olup yaşadığı olayı hatırlar hatırlamaz banktan kalkıp Kunia'ya kaşlarını çatarak bakmıştı.

"Siktir git, bir daha senin o boktan şeylerini kullanacak kadar aklımı kaybetmedim ben."

"Hmm tabii bu da seçeneklerden biri, yoksa getir-götür işleriyle uğraşmak zorundasın."

"Nedenmişkine? Baba yerine bile koymadığım adamın borcunu tekrar neden canımı riske atarak ödemek zorundayım ha?! Bana ne!"

"Hadi ama anneni düşün bir de... Ya da cihaza bağlı yaşayan o sevgilini.."

Cihaza bağlı mı?

"Huh? Yoksa onun ne durumda olduğunu bilmiyor musun?"

Yoon şaşkın halde Kunia'ya ardından yere bakıp düşünmek için kendine vakit ayırırken Kunia iç çekerek,

"Tanrım hiçbir şeyden haberi olmayan bir yeni doğmuş bebek gibisin. Sevgilin ölüyor, bari bunun bilincinde ol."

Yoon gözlerini sonuna kadar açıp telefonuna bakan Kunia'ya karşı titreyerek arkasına ve etrafına umutsuzca dönerken kekeleyerek,

"S-Sana i-inanmıyorum-!", demişti.

"Gerçi bu işime gelir, Kinna gözünü ondan alması için sanırım tek yolum bu--"

Kunia arkasını dönüp yürümeye başladığı an Yoon parmak uçlarına abanıp Kunia'nın omzundan kendine çevirmesiyle çaresizce,

"Lütfen hayır, ona zarar verme", demişti.

"Bu seçeneklerden birini kabul edeceğin anlamına mı geliyor?"

Yoon cıklayarak kafasını tekrar başka tarafa çevirip ne yapacağı konusunda arada kalmış halde olduğu konumda bir süre donakalmıştı.

"Kalp... Ona kendi kalbimi veremez miyim?"

"Ha?!"


***


"O barda bu tarz olaylar zaten günlük hayatın bir parçası oldu, neden şimdi buna takıldınız polis bey?"

Bay Madgo tek taraflı aynadan dışarıdakilere "bu sorguyla elime bir şey geçmiyor" bakışı atsa da iç çekerek en sonunda kadının karşısındaki sandalyeye ciddi bir konumda tekrar geçip oturmuştu.

321.GünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin