Sertçe Açılan perdenin verdiği anlık uyanma sorunumu sesin geldiği yerde ayakta duran görüntüye yönlendirdim ve elimdeki yastığı ona doğru fırlattım " Sen ne halt ediyorsun derin "
Kendisi benim küçük kız kardeşim olur, her yerden her zaman anlamsız fırlamalar yapan beni deli eden , bir sakin anı olmayan sevimli bir canavar. Öyle olmasa sanırım şu anda onu parçalayabilirdim. Çünkü ben koskoca sinem yiğit asla rahatsız edilmeyi sevmeyen birisiyim, okul zamanları dışında uyandırılmaktan nefret ederim ve bugün cumartesi. Ne boktan bir durum olmuş olabilir ki beni böyle uyandıracak. Hemen ayağa fırladım bu böyle kalamazdı elbette.
"Gel bakalım küçük sıçan" onu aldığım gibi yatağa fırlattım ve gıdıklamaya başladım bu onun dayanamayacağı bir şeydi. " Ne demeye beni kaldırıyorsun hem da hafta sonu olmasına rağmen"
"Yaaaa sinoooooş kalk üzerimden babam geliyor ,sabah aradı uçağı inmiş , kahvaltı hazır seni bekliyoruz babam birazdan gelecek hadi kalk üzerini değiştir "
Babam iş seyahati için yurt dışındaydı ve bu cadıyla beni baş başa bırakmıştı. " Sanki sen hazırlıyorsun kahvaltıyı derin ne bu telaş hadi çık dışarı üstümü değiştireceğim"
Aşağı indiğimde babam gelmek üzereydi herkeste bir telaş vardı sanki alamanyadan kuzen gelmişti bu ne telaş yahu. Kapı çaldığında görevliler kapıyı açtı hepimizle tek tek kucaklaşan babam baba gelince önce bir beni süzdü " Sinem sen yine feneri geç söndürdün herhalde" dedi gülerek. " Evet babacım cuma olduğu için Soner ve arkadaşlarla bir şeyler yaptık hadi kahvaltı yapalım acıktım"
Neşem yerinde her zaman ki gibi geceden kalan bir yorgunluğum var ama o da birazdan yüzmeye gittiğimde geçer "Planlarınız nedir" diye sordu babam Ah babacığım ben bugün yüzmeye gideceğim arkadaşla birlikte tabi ki sevgilim Soner ile tek gidecektim ama ona böyle söylersem peşime adam takardı kesin ah bu kıskanç erkekler.
Göçmen olmamın verdiği ten rengiyle hayalete benziyordum bazen , damarlarım görünecek kadar şeffaf olabiliyordum . Allah vergisi kızıl saçlarım ve kahverengi gözlerim hayatta her zaman beğenilen ve arzulanan biri olmamı sağladı e tabi bu da benim özgüven patlaması yaşamama bolca olanak sağladı . Kahvaltı sonrası hazırlanmak için kardeşim derini de atlatarak odama kaçtım onu peşime takamazdım o varken nasıl rahat Soner'e sırnaşabilirdim ki. Ah Soner benim biricik sevgilim. Her zaman beni el üstünde tutar o yüzden onu çok seviyorum ne de olsa en önemli şey benim değil mi beni çok güzel seviyor ve bende bunu seviyorum sanırım. Oldum olası insanların beni sevmesini sevmişimdir . Soner geldiğini bildiren bir mesaj attı ben aşağı inerken mesajını gülerek okuyordum babam tek kaşını kaldırmış soru sorar gibi bakıyordu ona bir öpücük yollayarak evden çıktım.
Sonerle aslında arkadaştık ama bana olan ilgisi hediyeleri düşkünlüğü ve bağımlılığı sayesinde sevgili olma sınıfına girebildi kendileri. Oldukça beyefendi bir kişiliği var şu ana kadar bana sesini yükseltmişliği yok , zaten öyle bir ihtimal olursa anında onu terk ederim bunu biliyor ne yaparsam yapayım bana katlanıyor garibim bazen sınırlarını çok zorladığımı biliyorum, bazen bilerek çok açık giyinip onun sinir sınırlarını zorluyorum çünkü bazen sevgilim olmasından çok sıkılıyorum her şeyime tamam diyor her şeyi yapıyor ve bu oldukça sıkıcı. Ne yani sizce öyle değil mi ?
Havuza geldiğimizde köşede bir grup dışında kimse yoktu biz sonerle her zaman ki özel yerimize geçtik. Garsonlar yine etrafımda pervane oldu tabi Soner buna alıştığı için artık eskisi kadar gözleriyle onları öldürmeye çalışmıyor zaten anca gözleriyle bakar. Keşke biraz höt höt yapsa hoşuma gidebilirdi belki. Neyse nerde kalmıştık Güneşin tadına varmak için uzanmak üzere yerime yöneldim belli ki bugün de Soner pasif pasif davranmaya devam edecekti bu kadar hoş olmasa onunla olur muydum diye düşünmeden edemiyorum bazen. Elimde ki kremi ona verdiğimde bana dokunma fırsatı bulduğu için gözleri parladı. Ona bakarken içimden ah biraz daha baskın olsaydı neler olurdu diye geçirdim içimden .
Sırtıma değen eller ile ürperdim ve geriye çapkın bir gülüş attım onun dokunuşlarını seviyordum sanırım bu yüzden hayatımda ki varlığının ikinci nedeni olarak bunu görüyordum. Güneşlenmeye döndüm ve tenimi yakan güneşe daha fazla katlanmak istemediğimden Sonerin elinden tutup havuza atladık ben zaten katlanmak istemediğim hiçbir şeyi hiçbir zaman yapmadım. Vücuduma değen serinlik sayesinde uyanan bedenim sonerin elleriyle buluştu onu kendime çektim sanırım ilişkide aktif olan taraf bendim bu her zaman böyleydi benim verdiğim cesaretle beni havuz duvarı ile arasına aldı boynumu öpmeye başladı . İşte şimdi onu seviyordum neden sevmeyeyim ki zaten yunan tanrısı gibi çocuk değil mi evet aynen öyle buna biraz daha devam ederse sanırım havuzda olmamıza ve karşımızda ki gruba aldırmadan şortunu indirebilirim, neden yapmayayım ama tam elimi şortuna atmışken soner geri çekildi ah bu çocuk sanki erkek olan benmişim de kız olan oymuş gibi tereddüt etti bunu gözlerinde gördüm ve içimde ki ateş tamamen söndü onu ittirip yüzmeye devam ettim. O esnada havuza hayvan gibi bodoslama daldı birisi tüm gürültü ve üstüme sıçrayan sular ile tarumar oldum kenara tutunmasam suyun dibinde olurdum. Kendime gelmem biraz sürdü havuzun kenarına çıktım hemen bana bunu yapan kişiyi öldürmek için arıyordum ve havuzun içinde bana bakan sarışın ortalama yakışıklı bir çocuk duruyordu ne kadar kaslı bir şey bu böyle şimdi ben buna kızsam mı kızmasam mı "sen ne yaptığını sanıyorsun kas kafa " dediğimde onun grubundan gelen bir kahkaha ve bir kadın sesi duydum "levent bak seni nasıl da tanımladı sen bu etiketten kurtulamayacaksın sanırım". Sesin geldiği yöne baktım ama birileri önünü kapattığı için göremiyordum üstüm başım ıslak ve sinir küpü şeklinde oraya yöneldim sonere baktım ve arkamda duruyordu ama uzaktaydı onun havuzda ki çocuğu benzetmesi gerekirken konuşmadan beni izliyordu sanki ben efendi o köle onun tavrına da aşırı sinirlenerek adımlarımı hızlandırdım kayma tehlikesini de bertaraf edip o grubun yanına gittim bir şezlongta uzun siyah saçlar görüyordum etrafında ise 5 tane erkek vardı onu çevrelemişlerdi iri yarı bir tanesini itekleyerek konuşmaya başlamaya hatta abartarak diyorum saç baş yolmaya gittim.
Orda ne kadar uzun süre öyle durdum bilmiyorum nedenini size şöyle izah edeyim şezlongta oturan kadın benden daha beyaz tenliydi öyle bir fiziği vardı ki tanrı yaratım esnasında tüm emeğini onun üzerinde kullanmış bizi ise öylesine yaratmış olmalı ben kendimi nasıl beğenen birisiyim anlamışsınızdır neyse konumuz bu değil bacakları çok hoş hafif kaslıydı siyah o kadar minik bir bikinisi vardı ki yukarı doğru çıkarken fazladan takılı kalmıştım bir eli başının altında hafif öne doğru durup etrafını dinlediği için karın kasları hafif belliydi ve göğüsleri silikonlu mu diye düşünmeme sebep olmuştu kuzgun siyahı saçları sağ göğsünün yuvarlağından sarkmıştı dudaklarına geldiğimde makyajsız olan pürüzsüz yüzünde nasıl bu kadar kırmızı olabilirdi ki sanki pamuk prenses ormandan kaçıp havuza gelmiş. Gözlerine çıkabildim bu gözler nasıl bu kadar buz mavisi olabilir sanki kuzey lordunun kimseye göstermediği kızıydı ben hayatımda böyle bir renk görmedim ve sanırım ona bakışımdan eğlenmiş olacak ki suratında öyle çarpık bir gülüş vardı ki ağzı oynuyordu ben dudaklarına bakıyordum ama elini uzatana kadar dünyaya dönemedim.
Ben ona bakarken ayağa kalkmaya yöneldi bankta önce iki dizinin üstünde durdu tüm görselliği ile elini uzatmıştı " Merhaba ben lisa " lisa mı bu nasıl bir isim bu türk değil bak orasını anlamıştım ama nasıl bu kadar düzgün türkçe konuşabiliyordu ben nasıl şaşırdıysam ona " Hello" dedim o an herkesten gelen kahkaha beni yer yüzüne çakılacak kadar sert bir inişle dünyaya döndürdü. O hala başını yana eğmiş ve gülerek elini uzatıyordu " elim böylemi kalacak hanımefendi siz kendinizi tanıtmayacak mısınız" Ah ben kimdim. "Be en ben sinem" sanki yeni bir uyanış yaşıyordum birden sanki biri perdelerimi açmıştı çünkü bu ben olamazdım ben ki sinem yiğit kekeledim bu bir ilkti ve buraya ne içim geldiğimi unutmuştum. Uzattığı eline elimi uzattım iki beyaz el buluştu " memnun oldum sinem , özürlerimi kabul et lütfen bazen bu haylazlara engel olamıyorum böyle yaparak beni etkileyebileceklerini sanıyorlar" ah o havuzda ki çocuğun buna ihtiyacı mı var sanki " problem değil olur öyle şeyler lisa " problem değil mi sen buraya onlara kızmaya gelmedin mi sinem a sinem ahh sinem ha kuzum noldu şimdi.
Elimi kurtarıp yerime döndüğümde sonerin bakışlarını gördüm ve hiç yanına gitmek istemedi canım. Havlumu almadan soyunma odasına yöneldim tuttuğum bir taksi ile eve dönüş yoluna girdim .Telefonum sürekli çalıyordu. Şimdi olmaz soner şimdi olmaz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sahte Juliet (girlxgirl)
RomanceHer şey bir oyunla başlamıştı. Erkek arkadaşıyla yüzlerce insan önünde yüzyılın en güzel oyununu oynamak, insan daha ne ister ki. İnanıyorum ki Shakespeare bu oyunu bizim için yazmış olmalı. Romeo'm ve ben bu oyun için hazırdık. Ta ki "O" devre...