Soner , Sinem ve Lisa'nın ağzından
-———————————
***Sinem***
"Romeo ve Juliet" bu oyunu ezelden beri sevmişimdir .
Romeo 'nun ağzından çıkan şu sözler eğer ben onunla karşılaşmasaydım yine güzel gelirdi ama şimdi çok anlamlı geliyor;
Aşkın hafif kanatlarıyla aştım duvarları
Durduramaz sevgiyi çünkü taştan sınırlar
Hem aşkın isteyip de başaramadığı ne var
Soner ile karşılıklı oyunumuzu sergilerken bu bölümde gözüm istemsizce lisa'ya kaydı, o ise sadece benim anlayabileceğim şekilde gülmüştü bunu gözlerinde görmüştüm .Çünkü biz tüm sınırları aşmıştık , sevgimizi hiçbir şey durduramadı ve beraber olmayı başarabildik.
Oyun için çok çalıştık , sahnesinde olduğumuz alan 1000 kişi kapasiteli bir alan bu gün için özel olarak bize tahsis edilmişti buradan gelen gelirler kızılay'a bağışlanacaktı ve aynı zamanda bizim not ortalamamıza etki edecekti o yüzden kostümlerimiz makyajlarımız ona göre özenle seçilmişti, hatta reklam olmasını istedikleri için bazı tasarımcılar elbise konusunda yardımda bile bulunmuştu. Bunda okul karlıydı hem adları duyulacaktı hem de ceplerinden çıkan para daha az olacaktı.
Lisa suratında tipik öğretmen edasıyla bize dönük dururken gözlerinde ki gururu ben görebiliyordum İçimde gün geçtikçe ona daha fazla bağlanan bir yan vardı, onun buz gözlerine bakmaya doyamıyordum bir süredir beraber uyuyup beraber uyanıyorduk zaten. Oyunun bir bölümü vardı "Romeo Julietten uzak durmaya çalışıyordu, onu ailesinden koruduğunu düşünüyordu" bu sahnede juliet yani ben elbette sahnenin ortasında duruyordum ve çevre ışıklar sönerken spotlar sahne ortasında olan bana yöneldi , köşede kırmızı bir ışıkta ise Romeo kederli duruyordu başı önde isyan eder gibiydi.
Sırada ki repliklerimi söylemeden önce iki katlı büyük salona dönerek sözlerime başladım sonra kısa bir göz gezdirme sonrası cümlelerimi Lisaya bakarak söyledim.
Juliet: Eğer sevgin azalacaksa gittikçe çoğalan aşkımdan, Bırak avcılar çıkarsın kalbimi yerinden!
Sök at ne varsa ,çamura bulanmış sevdaları, bu dağların ceylanlarını, kana susamış kontları ve senden arta kalan şu cılız bedenimi!
Yok et benim olmadığım bütün şatoları. Görebileceğin bir şey kalmasın benden kalan...
***Soner***
Bu oyunu ilk gördüğüm günü hatırlıyorum koşarak sinem'in yanına gelip onu öpüp ona anlatmış ve okulun en güzel çifti olduğumuzu ve kesin bizim seçileceğimizi söyledim. Evet öyle de oldu ama sonra olanlar inanılmazdı sinemin benden uzaklaşması sürekli lisa ile olması , aralarında ne vardı hala bilmiyorum ama her anında onun yanında olduğunu biliyorum ve şu anda bile replikleri onun gözlerine bakarak söylüyordu aklıma bir şey geliyordu ama lisa o kadar soğuk duruyordu ki sinemin ona platonik bir ilgisi olabileceğini düşündüm. Kadın taş gibi sonuçta kim bu kadar zaman beraber geçirse gözünü ondan alamayabilirdi. Ayrılığımızın üzerinden geçen zaman sonraları Sineme ulaşmayı denedim ona hediyeler aldım çiçekler yolladım ama benimle ilgilenmiyordu bile ve son zamanlarda karşıma çıkan güzeller güzeli kız beni biraz hayata bağlamıştı şimdi beni ön sıradan izliyordu lisanın sol çaprazında kalmıştı ve gülen gözlerle bana bakıyordu.
Oyun salonuna geldiğimizde buruk bir gülümseme sundum salona, neler düşünerek başlamıştım bu hikayeye, ben bu oyunu sevmezdim bile, sırf o seviyor diye oynamak istemiştim şimdi yanımda başka bir kadınla burada el ele duruyordum.
Lisa ile sinem yavaş yavaş son denemeler için içeri girdiklerinde bizi sevgilimle orda bulmayı beklemiyorlardı sanırım ,sinem'in lisanın yanağını okşayan elini gördüm içeri girerken sonra toparlamaya çalıştı yanağınızda kirpik kalmış lisa hanım diye . Nerden nereye gelmiştik onun hayran bakışlarını orda da görmüştüm lisa yine eskisi gibi buz kraliçesi kıvamındaydı sinem için üzüldüm açıkcası.
***Lisa***
Bu şehre ,bu okula gelirken aslında böyle şeyler aklımda yoktu .
Havuzda karşılaşmamız sonrasında barda olanlar ve onun dersine girmem hepsi tuhaf tesadüflerdi sanki hayat onu bana sunuyordu. Bense bunu değerlendirebilmiştim. Sinem ile çakışan zamanlarımız , birbirine karışan bakışlarımız , uzak durma çabalarımız ama sonunda birbirine karışan ruhlarımız sonunda buradaydık.
Romeo ve Juliet oyununda karşımdaydı sevgilim .Ah o ateş parçası saçlar şu anda onu hayran hayran bile izleyememek beni üzse de nasıl olsa benimdi her şeyin bir zamanı vardı değil mi.
Romeo repliklerini söylüyordu
Senin dudaklarınla, dudaklarım günahtan arındı
Sinem ise gözlerini bu repliklerde bana odaklamıştı romeo söylese de benim sahte juliet'im onları bana gönderiyordu biliyordum.
Başta ona olan ilgimi fark ettiğimde oyun seçmelerine sonerle beraber gelmelerine çok üzülmüştüm onları seçmek istemiyordum ama elimde ki en iyi seçenekler onlardı ve bu özel bir etkinlikti, bağışları güzel bir hayır için kullanılacağından onlarda karar kılmıştım ama sonra gelişen olaylar iyi ki dememe sebep oldu çünkü çalışma adı altında sinemle okulda bile normalden fazla zaman geçirebilmiştim .
Sonunda benim olmuştu kadınım onun teni gözleri ruhu dudakları her şeyi benimdi. Her şey çok güzeldi son zamanlarda. Tek sorunumuz okula yeni gelen öğrenci , isminin oktay olduğunu öğrendiğim çocuk . Bunun hakkında sineme bile bir şey anlatmadım henüz ama çocuk tekin ayakkabı değil eski okulundan kızı rahatsız ettiğinden atıldı diyorlardı ama babam biraz araştırdı çocuk kıza tecavüz etmeye çalışırken tesadüfen orda bulunan birileri tarafından kurtarılmış. Yan tarafta ona baktığımda bir elinin cinsel organı üzerinde olduğunu gördüm ve bakışlarını takip ettiğimde sahnede yakınlaşan ve oyunları sergileyen sevgilimde olduğunu fark ettim ona öpücük attı şimdi katil olabilirim sakin ol lisa sakin ol. Ama aklımın köşesinde not aldım o dudakları bir daha böyle kullanamayacak o çocuk. Bu işin sonunda biri zararlı çıkacaktı ama hadi bakalım bakışlarımda ki öfkeye engel olamıyorum aslında babama söyleyip onu ortadan kaldırmam kolay ama önce ona uzak durması için bir şans vermek istiyorum. Yaşamak istiyorsa eğer.
***Sinem***
Oyunumuzu oynarken gözüm lisanın yan tarafa doğru sert bakışını takip etti , yan tarafta o salak çocuk vardı bana öpücük attı ona baktığımı görünce, içimde bir tiksinti oluştu. Bir süredir beni rahatsız ediyordu aslında her köşe başından çıkıyordu karşıma elini uzatıyordu ben oktay tanışalım, ara ara aynı sahne tekrarlanıyordu ben lisa görmesin diye köşe bucak çocuktan kaçıyordum çünkü lisa görürse sonuçları iyi olmazdı beni nasıl kıskandığını gözlerimle görmüştüm ,bana dokunan kişinin elini kırdıklarına şahit olmuştum burada böyle bir şey olursa onun siciline işlerdi ve onsuz kalırdım burada, bunu hiç istemiyordum ve elimden geldiğinden çocuktan uzak durmaya çalısıyordum. Oyunuma gelmiş sapık.
Sapık diyorum çünkü işi iyice abarttı telefon numaramı bulmuş ve bir gece lisa ile uyurken telefonuma gelen mesajla iyice emin oldum bundan, bana bel altı fotoğraf atmış ve tanışalım mı yazmış elimi kabul etmiyorsun bari bunu kabul et demiş. Benim hareketlenmem ile lisa uyanır gibi oldu ,ben O yazıyı nasıl sildim fotoğrafı - nasıl yok ettim - o numarayı nasıl engelledim inanın bilmiyorum.
Başımıza bir iş gelmeden mezun oluruz inşallah....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sahte Juliet (girlxgirl)
RomanceHer şey bir oyunla başlamıştı. Erkek arkadaşıyla yüzlerce insan önünde yüzyılın en güzel oyununu oynamak, insan daha ne ister ki. İnanıyorum ki Shakespeare bu oyunu bizim için yazmış olmalı. Romeo'm ve ben bu oyun için hazırdık. Ta ki "O" devre...