uzun ve sanırım beklenen bölüm sizlerle :)
*-*
Duru derin bir nefes alarak zili çaldığı an kapı hemen açıldı ve İrem mutlulukla sarıldı kızına, “Bebeğim hoşgeldin.”
Bora da sarılmıştı ona, “Evine hoşgeldin kızım,” dedi, sonra arkasındaki Burak Ali’nin de elini sıktı. “Teşekkür ederim Burak. Bunca zaman destek olduğun için.”“Rica ederim Bora amca, o benim sevgilim. Benim için bir zevkti,” dedi gülümseyip göz kırparak.
Bora İrem’e baktı, “Bak ben insan gibi teşekkür ediyorum, adam edepsizce gülüp, imalı imalı cevap veriyor. Gördün mü İrem?”
“Rica etti Bora, ne dedi çocuk sanki?”
“Ne zevkti acaba? Döverim ben onu!” diye fısıldadı. “Sende hep koru!”
“Tamam şimdi kızımız gelmiş, önemli olan bu.”Duru Burak’a döndü, “Her şey için teşekkür ederim sevgilim,” dedi gülümseyerek.
Adam kızın yanaklarını avuçları ile kapladı ve alnını alnına dayadı, “Ne yaparsan yap, ne karar alırsan al ben yanındayım. Tamam mı güzellik? Seni çok seviyorum ve bunu hiçbir şey değiştiremez.”
“Bende seni çok seviyorum. İyi ki hayatımdasın.”
“Sende,” diyerek önce dudaklarına sonra da alnına küçük bir öpücük kondurup gitti.Duru derin bir nefes alıp verirken arkasına döndü ve babası ile annesinin orada olduğunu gördü. Aman ne güzel. “Evet konuşabiliriz,” diyerek içeri girip kapıyı kapadı.
Üçü birlikte salona geçerken merdivenlerin başında kız kardeşi Duygu ile Doğu’yu gördü ve gidip onlara da sarıldı.
“Hoşgeldin abla, seni çok özledik,” dedi Duygu ona sıkı sıkı sarılarak.
“Bende seni özledim Duydum!” sonra erkek kardeşine sarıldı. “Seni de çok özledim yakışıklı.”
“Valla garip ama bende seni özledim.”Üçü birbirine sarılıp gülüştüler. “Biz yukardayız,” demişti Doğu, ama Duru elini tuttu.
“Yanımda olun.”
Doğu ile Duygu birbirine baktı, sonra da gülümseyerek “Tamam,” dediler ve hep birlikte koltuklara oturdular. Duygu ile Doğu ablalarının sağına soluna oturmuş, anne babaları da tam karşılarına geçmişti.
“Sizi dinliyorum. Bana her şeyi ama her şeyi en başından anlatın. Hiçbir ayrıntıyı atlamadan.”“Bu seni sadece daha fazla üzer Duru. Bu şekilde kapatsak?”
“Hayır anne. Her şeye hazırım.” Sonra babasına baktı, “Eski sevgilin miydi?” diye sordu.
Bora derin bir nefes alıp verirken, kendine küfrediyordu. “Hayır,” dedi acı bir şekilde kızına bakarak.
“Ne o zaman? Barda falan mı tanıştınız, bir kaç gecelik bir kaçamak mı? Ne? Anlatsanıza. Bu kadar zor olan ne?”
Bora sakalını sıvazladı, “O... Yani o kadın...” ofladı, “Kızım o kadın hayat kadınıydı.”Duru her şeye hazır mıyım demişti? Değildi, böyle bir cevaba hazır değildi.
“Ne?” dedi ama sesini kendi bile duyamadı. Kardeşleri de şok olmuştu. İkisi de elini tuttular ablalarının. “Hayat kadını mı? Ben hayat kadının kızı mıyım? Ona para ödedin ve o kadınla yattın mı?”
Bora sinirle ayağa kalktı, “Duru çok gençtim ve evet o dönem pisliğin tekiydim. Ama... Ama sen onun kızı değilsin, sen İrem Coşkun’un kızısın. Bunu önce anla. Senden haberim yoktu. Yani olsaydı seni yine bırakmazdım. Bir akşam seninle birlikte İrem’e gitmiş. Annen de sen varsın diye kış vakti sokağa bırakmamış onu. Yatırmış, ama sabah bir mektupla seni bırakıp kaçmış.”“Baban geldiğinde de bana Kübra’nın öldüğünü söyledi.”
“Öyleydi.”
“Araştırdın mı? Neymiş?” diye sordu İrem.
“Peşindeki adamlardan kurtulmak için yapmış. Sonra da yıllarca yurt dışında yaşamış.”Ve tüm hikayeyi ona anlattıktan sonra Duru odasına gitmişti. Sağa dönüp sola dönüyordu ama bir türlü uyku tutmuyordu. Işığı yakıp bir süre oturur vaziyette kaldı.
“Allah’ım ben ne yapacağım?” diye düşünürken, telefonuna mesaj geldi. Kaşlarını çattı. “Bu saatte kim ki?”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALLERİNİN PEŞİNDE * IŞIK SERİSİ I - FİNAL
RomanceHayallerle gerçeklerin çakıştığı bir hayat... Hayali aşktı... Hayali bir tek o kadındı ve o kadın gitmeyi seçti, Adam da bıkmadan onu beklemeyi öğrendi... Çünkü biliyordu dönecekti... Çünkü her giden birgün dönerdi... Ama bilmediği kadın döndüğü gün...