kısa ama güzel bir bölüm oldu :) keyifli okumalar...
-*-
Hayat bazen size seçenek sunmuyordu. Emirleri veriyordu, size uygulamak kalıyordu. Ya da tek bir yol gösteriyordu. Ucu, sonu ne bilmediğiniz. Siz yürürken batıyordu ayağınıza dikenler, o yolda ilerlerken çamurlara bulanıp, yağan yağmurla temizleniyorsunuz. Soğuktan tir tir titrerken, bulutlar çekiliyor ve güneş ısıtıyor sizi. Bilinmezliklerle süslü yollar...
Hayat acımasız olduğu kadar güzelliklerde sunuyor. Bakamayan, bazen göremeyen biz oluyoruz ne yazık ki...
“Duru?”Duru ellerini kaldırdı, “Dur dur dur! Bak anlaşmamız eskisi gibi devam edecek. Ayrı odalar, ayrı hayatlar. Sadece çocuğumun sağlığı şuan her şeyden önemli. Yani hiçbir şey değişmeyecek Burak Ali. Söz veriyorum. Hem çocuk için... Yani birlikte olmamız gerekmiyor. Klinik ortamında da olabiliyor.”
“Saçmalık. Ben çocuğumu ilaç gibi klinikte yapmak istemiyorum. Hastane benim farkında mısın? Duyulduğunu düşünmek bile istemiyorum.”
“Şey...”“Duru!” dedi elindeki kadehi bırakıp, kızın ellerini tutarak. “Bak bende hazır değilim. Nasıl çırpındığımızı da görüyorum.” Derin bir nefes alıp verdi. “Evet evlilik dışı ikinci çocuk mantıksız. Dediğin gibi evlenelim, ikinci çocuk için ben en uygun günü hesaplarım ve sadece o gün...”
“Sipariş gibi mi sevişeceğiz?” diye inleyip, ellerini adamdan çekerek ayağa kalktı. “Çok saçma!”
“Evet ama başka seçeneğimiz mi var?”“Var!” diye bağırınca adam da sesini yükseltti, “Ben klinikte bir doktorun o çocuğu yapmasını istemiyorum!”
“Senden alınan hücreleri enjekte edecek.”
“Ben enjekte edebilirim çok şükür o hücreleri sana. Edilmişi de var!” İkisi de bir süre sadece birbirlerine baktılar, “Duru biz ilk kez birlikte olmayacağız.”
“Ama... İncinirim. Böyle...”“Seni incitmem,” diyerek kızın omzundan tuttu, “Ne düşünüyorsun? Seninle seviştikten sonra yataktan çıkıp gideceğimi mi?” kadını kollarına aldı. “Sakin ol tamam mı? Her şey güzel olacak.”
“Tamam.”
Saçlarını okşayıp, öptükten sonra onu yeniden koltuğa oturttu ve masanın üstündeki tabletini aldı eline. “Hadi şimdi şu tarihi belirleyelim.”“Çok saçma,” dedi dudaklarını sarkıtarak.
Burak Ali gülerek yanağını sıktı kızın, “Gevşe artık.” Takvim gibi bir sayfayı açtı ve kadına bakıp, “En son regl olduğun tarih aklında mı?” diye sordu.
“Sen Hematologsun Burak Ali. Bunu kadın doğumla yapsam daha rahat olacağım sanırım?”
“Muayene etmiyorum seni. O kadarını hesaplayabilirim güzelim. Ayrıca erkek kardeşimle oturup regl tarihini konuşman şuan için çok da hoşuna gitmeyebilir. Herkesin sevişeceğimiz akşamları bilmesine gerek yok.”
Duru kafasını kaşıdı, “O da doğru.”“Hadi şu tarihi söyler misin?”
“Geçen hafta. Ayın dördünde,” dedi bakışlarını kaçırarak.”
“Başlangıç tarihi değil mi?”
“Evet.”
Adam bir iki tuşa bastı. “Bugün ayın onu. Tamam bu durumda ayın on üçü ile yirmi üçü arası hamile kalabilirsin. Ama en verimli gece on sekizi.”Duru gülerek ayağa kalktı, “Ya Burak Ali çok saçma. Biz zaten sürekli sevişen bir çifttik. Şimdi gerçekten şu takvime göre mi sevişeceğiz?” diye sordu adamın elindeki tableti göstererek.
“Tamam işte Duru sıkıntı yok. Biz... Yani dediğin gibi sürekli istekli bir çiftiz. Sorun yaşamayız. Yarın cumartesi... Imm... “ yaptı düşünerek, “Pazartesi nikah işlemlerine başlasak, salı ya da çarşambaya gün alabiliriz.”
Duru eli ile adamı susturdu, “Tamam. Kapatalım bu konuyu. Biraz yalnız kalabilir miyim?”Burak Ali başı ile onaylayınca hızla yukarı çıktı. Gözündeki yaşı silerken içinde parçalanan o umuda inanamıyordu. Kendini yatağa atıp, yastığı kafasına bastırarak önce çığlık attı, sonra da hıçkıra hıçkıra ağladı. O Burak Ali ile düğününü öyle planlamamıştı, öyle hayal etmemişti. Aylarca, günlerce hazırlıklar yapacaktı. Beyaz, pembe güller olacaktı. Gözlerini acıyla yumdu, “Ve gelinlik giyecektim... Onun gelini olacaktım.” Odada gözlerini gezdirdi. Bu duygusuz Burak Ali’yi sevmemişti. O eski sevdiği adamı istiyordu.
Biraz kendine gelince ayaklandı ve telefonunu cebinden çıkararak Rosa’yı aradı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALLERİNİN PEŞİNDE * IŞIK SERİSİ I - FİNAL
RomanceHayallerle gerçeklerin çakıştığı bir hayat... Hayali aşktı... Hayali bir tek o kadındı ve o kadın gitmeyi seçti, Adam da bıkmadan onu beklemeyi öğrendi... Çünkü biliyordu dönecekti... Çünkü her giden birgün dönerdi... Ama bilmediği kadın döndüğü gün...