Ve başlıyoruz...
❤️❤️❤️
Bir masal biter başka bir masal başlar. Bir hayat son bulur başka birine nefes verir. Ama efsanelerin yeri dolmazdı. Dolmadı da. Cem Ernez herkesin hayatında eksiklikti. En çok da ailesinin. Ama hayat devam ediyordu. Aileye yeni katılan her fert onlara güç veriyor, kalabalıklaştıkça acılar azalıyordu.
Ve bu masal Alihan ve Eylül’ün yeni evlerine taşınmaları ile başlamıştı.
Bu bir Duru aşkın şarkısıydı. Bu mert bir adamın hikayesiydi. Bu ikisinin masalıydı. Bora ile İrem’in kızları Duru ile Alihan ve Eylül’ün oğulları Burak Ali’nin...Onlar daha çocukken bağlanmıştı yürekleri birbirine. Burak Ali Duru hastayken onun başında beklerken aşık olmuştu ona. Duru her hastalığının ardından gözünü açtığında onu görmesi ile hayat bulmuştu.
Onlar büyürken büyümüştü sevdaları…Küçük tatlı kıskançlıklar büyük bir aşka dönüşmüştü…
Hadi masalı yazıp, onlara hayat verelim…❤️
Her yaz olduğu gibi bu yazda Burak Alilerin yazlığına gelmişlerdi. Duru burayı çok seviyordu. Üstelik bu sayede bütün yazı onunla geçiyordu. Burak Ali’yle. Aynada yeni aldığı bikiniyle kendine bakıyorken kapıda onu şaşkınlıkla izleyen Burak Ali’den bi haberdi. Çok güzel bir genç kız olmuştu. Simsiyah saçları beline kadar şelale gibi akıyordu. Çikolata rengi gözleri ise kendine hapsediyor, ömür boyu mahkum ediyordu ve Burak Ali ondan başkasına mahkum olamayacağını yıllar önce anlamıştı. Bir tek o vardı, o olacaktı… Aynı babası ile annesi gibi…
“Hayırdır güzellik. Yeni iç çamaşırı mı aldın?” dedi sırıtarak. Sonra da ıslık çaldı, “Çok seksi gerçekten.”
Duru ona dil uzattı, “Hadi oradan! Terbiyesiz ya, ne iç çamaşırı?” tekrar aynaya döndü, “Yeni bikinim. Nasıl ama?”Burak Ali kahkaha attı, “Duru gerçekten onunla plaja gitmeyi mi düşünüyorsun?”
Duru sinirle ona döndü, “Evet Burak Ali düşünüyor ve şuan uyguluyorum bak!” derken tam yanından geçerken kızın bileğini tuttu. Sinirlenmişti.
“Duru şu bikiniyi çıkarır mısın?"“Çıkarmıyorum Burak Ali! Sanane ya sanane! Sen neden bana karışıp duruyorsun?”
Burak Ali yutkundu. Neden mi karışıyordu? Gerçekten bilmiyor muydu, bilmezden mi geliyordu?
“Çünkü çok açık!”Duru kaşlarını kaldırdı, “Açık! Tek açıklaman bu mu?”
“Yeterince açık gelmedi mi açıklamam? Kapalı tek bir yerin yok!”
Duru adamı itip odadan çıktı ve aşağı koştu, “Baba! Baba!”Bora ile İrem mutfaktan aynı anda çıktılar, “Ne oldu kızım?”
“Ya Burak’a bir şey söyler misin? Bikinime karışıp duruyor.”
Bora kaşlarını çattı, “Ben karışmıyorum, o niye karışıyormuş?”O sırada Burak Ali de inmişti merdivenlerden, “Ya Bora amca Allah aşkına bununla mı çıkacak bu evden?” diye sinirle sordu adama.
“Sanane Burak sanane!” dedi Duru laflarının arasından.
“Sen sus Duru!”“Burak, ben giydiriyorum. Ben babasıyım öyle değil mi evladım? Ben karışmıyorsam, bir sıkıntı yok!” sonra karısına baktı, “İşte bu çocukken de böyleydi. Kıro olacağı belliydi. Hiç kızımın tipi değil neyse ki.”
“Sus Bora ya.” Sonra genç delikanlıya döndü, “Burak giysin oğlum istediğini. Sorun ne?”
“Giyemez!” diye bağırdı. “Size de aşk olsun Bora amca. Sırf bana muhalefet olmak için almasına izin verdiğinizi fark etmedim sanmayın! İntikamım çok kötü olacak.” Adamın yanına gelip sadece onun duyacağı şekilde konuştu. “Üç sene. Üç sene sonra o kız on sekiz olacak. O zaman o intikam da soğuya soğuya buz gibi olacak. O zaman sizinle bu konuyu bir daha konuşacağız! Farklı sıfatlarla!” deyip hızla kapıya doğru yürüdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALLERİNİN PEŞİNDE * IŞIK SERİSİ I - FİNAL
Roman d'amourHayallerle gerçeklerin çakıştığı bir hayat... Hayali aşktı... Hayali bir tek o kadındı ve o kadın gitmeyi seçti, Adam da bıkmadan onu beklemeyi öğrendi... Çünkü biliyordu dönecekti... Çünkü her giden birgün dönerdi... Ama bilmediği kadın döndüğü gün...