10. BÖLÜM - EN ACI YARAM

5.3K 618 347
                                    

Biraz gülelim mi? Bölümler ağır, ama neden bilmiyorum ben bu bölümü yazarken çok eğlendim :) umarım sizde eğlenirsiniz.
NOT: Pazartesiye kızım toparlanmış olur, o günden sonra diğer kitapların bölümleri başlayacak.


-DURU
Bir sabah bu kadar anlamlı olabilirdi...
Bir yanımda umudumun ışığı,
Bir yanımda hayatımın anlamı...
Bir yanımda aşka uyandığım adam,
Bir yanımda soluduğum havam...
Yeniden uyandım sana...

-BURAK ALİ
Bir sabah bu kadar karmaşık olabilirdi...
Bir yanımda öfkem günaydın diyor,
Bir yanımda güneşim bana gülümsüyor...
Bir yanımda beni adam yapan kadınım,
Bir yanımda beni benden alan düşmanım...
Karmakarışığım...


-*-

Bade ile Burak’ın anlattıkları ile herkes dehşete düşmüştü. Bu olay kesinlikle bu ailenin bugüne kadar başına gelen felaketlerden gelmiş geçmiş en kötüsüydü. Küçücük bir çocuk ölümle savaşıyordu ve kimsenin elinden bir şey gelmiyordu.
Bora sakalını sıvazladı, “Lanet olsun!” diye bağırıp ayağa kalkarken, İrem ağlıyordu.
“Allah’ım kızım bir başına neler çekmiş oralarda.”

“Demek o yüzden kimsenin gelmesine izin vermedi,” dedi Duygu ablasının haline üzülürken. “Canım ablam ya. Zaten buradan bir yıkımla gitti. Bir de orada çektikleri...”
İrem “Ay sus kızım, sen anlattıkça içim sıkışıyor,” diyerek tişörtünü çekiştirdi. “Allah’ım ya... Daha on dokuz yaşındaydı buradan giderken, yirmi yaşında anne olmuş, tek başına.”
Eylül ona sarıldı, “Üstelik ona ihanet ettiğini düşündüğü adamın bebeğini doğurmuş. Çok ağır gerçekten. İyi akıl sağlığı hala yerinde. Ben kafayı yemiştim.”

Burak Alihan’a baktı, “Bu ilik nakli için ne gerekiyor.”
Alihan derin bir nefes alıp verdi. “Öncelikle şunu söylemeliyim ki, kardeşin doku uyumu daha yüksektir.”
Duygu hemen atladı, “Tamam ben donör olurum.”
Alihan güldü, “Sen değil kuzum. Yani Buğra’nın kardeşi olsaydı demek istediğim. Ama şuan için hepimize test yapılacak.”
“Hepimizin kan grubu farklı,” dedi İrem.

“Kan grubunun aynı olması gerekmiyor, önemli olan alıcı ve verici arasındaki doku grubu antijenlerinin birbirine ne kadar benzediğidir. Doku uyumu nakil başarısını doğrudan etkileyen faktörler arasındadır. Bu durumda hepimize test yapılacak.”
Eylül kocasına bakıp, “Peki ya hiçbirimizin dokusu uymazsa?” diye sordu.
İşte o an herkes Bora’ya baktı. “Evlenirlerse olur! İkinci bir evlilik dışı çocuğu yüreğim kaldırmaz valla.”

“Torunumuzun -daha da önemlisi küçücük bir çocuğun tedavisi söz konusu Bora,” dedi İrem. “Bir çeşit ilaç yapımı gibi düşüneceğiz, ne yapalım,” derken gözlerini kaçırıyordu. “Şu durumda sence Duru ya da Burak Ali evliliği düşünüyorlar mıdır? Hiç sanmıyorum!”
“Evet hayatım, ne kadar masumca. Yatak odasını laboratuvar olarak düşünüp, onları da bir ilaç üstünde çalışan iki bilim insanı olarak düşünürsek, hiçbir sorun kalmaz!” diye çıkıştı. “Bu kadındaki rahatlık da kimsede yok.”

“Var var,” dedi Çınar araya girerek. “Bir numaralı rahat kadın Ecrin Ernez, ikincisi Eva Soylu, işte bu!” derken işaret parmağı ile karısını gösterdi.
Eva da o parmağı büküp indirdi, “Çek şu parmağını Çınar Soylu!”
“Valla şuan İrem üçüncü sırada, en azından sizinkinin bir amacı var. Bizdeki tek amaç çoğalıp, babaları delirterek ‘biz kızınızla sevişiyoruz’ mesajı vermek. Edepsizler.”

“Of Çınar, dede oldun hala çenesin.”
“Yalan mı Eva?”
Alihan araya girdi, “Teyze! Çınar amca! Lütfen şuan Buğra’ya konsantre olabilir miyiz?” Bora’ya baktı, “Bora İrem haklı. Eğer hiçbirimizin ki uymazsa, gerekirse klinik ortamında da olsa, son seçenek olarak Duru’nun hamile kalması tek seçenek. Kardeşin uyum oranı yüksek bir ihtimal, doğal olarak bizimkiler düşük. Duru’nun ki uymamış mesela.”

HAYALLERİNİN PEŞİNDE * IŞIK SERİSİ I - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin