8.BÖLÜM - GERÇEK SINAV

4.3K 598 204
                                    

Gelecek yorumları çok iyi biliyorum ama göze alarak yazıyorum :) bu gecelik benden bu kadar iyi geceler :)

*-*

Duru tüm gün ailesi ile çevrelenmiş, bir kez bile Luca ile Rosa’yı arayamamıştı. Oğlunu çok merak ediyordu. Gerçi video atmışlardı, ama onu bile izleyememişti. Şimdi de bütün aile onlarda yemekteydi. Neyseki Burak Ali gelmemişti. Geldiği günden beri de dairesinde kalıyor, eve hiç gelmiyordu. Bu iyi miydi kötü müydü işte onu bilemiyordu Duru. Bir yanı görmek istiyordu bir yanı deli gibi kaçmak...

“Alo? Rosa, uyudu mu Buğra?”
“Hayır annesi, seni bekledik. Bak veriyorum. Bugün ona ‘Aşkım’ demeyi öğrettim. Hemde Türkçe.”
“Aman ne büyük bir marifet! Öğrettiği kelimeye bak,” diye çıkışırken birden oğlunun sesini duydu.
“Askim!”
“Aşkım benim! Özledin mi sen beni bebeğim?”

Oğlu değişik sesler çıkarınca, Duru gülümsedi, “Ben de seni çok özledim. Geldiğimde bol bol sarılıp, öpeceğim seni.”
“Ve yanında yatırırsın değil mi annesi? Çok seviyor birileriyle uyumayı.”
“Asla ayrı uyumam. Deli gibi özledim zaten. Her halde üç gün yanımdan ayırmam.” Derin bir nefes alıp verdi, “Çok özledim. Yarın geliyorum. Alırsın beni değil mi?”

“Ah tabiki bebeğim, Luc da seni çok öpüyor.”
“Bende, iyi geceler.”
Telefonu kapatıp arkasını döndüğü an şaşkın, kırgın ama en fazla da hayal kırıklığı ile dolup taşan bakışları gördü.

“Onunla aynı evde mi yaşıyorsun?”
... sessizlik...
“Ona bana sarıldığın gibi mi sarılıyorsun?” adamın bedeninden on kurşun çıkarsalar bu kadar acımazdı canı. “Ona da bana dokunduğun gibi mi dokunuyorsun? Onu öpüyor musun?” derken dehşetle gülmüştü.
“Düşündüğün gibi biri değil-”

“Ne düşündüğüm hakkında en ufak bir fikrin var mı?” diye bağırdı. “Aşkım dedin ona. Ben bu kelimeyi senden sonra kimseye kullanmadım. Ben sana söylediğim hiçbir şeyi hiç kimseye söylemedim. Ben sana baktığım gibi kimseye bakmadım. Lanet olsun Duru ben senden sonra kimseye dokunmadım. Sen nasıl dokundun?”
“Burak Ali sen bana ihanet ettin, hangi dokunmaktan bahsediyorsun?”

“Yapmadım diyorum yapmadım! Sana da bunu kanıtlayacağım, o kadını bulduğum gün kanıtlayacağım, yemin ederim! Sadece onun için ayakta duruyorum!”
“İspatın var mı? Yok. Hatırladın mı o geceyi? Yok. Benim neler yaşadığımdan en ufak bir fikrin var mı? Yok! Neyin hesabını soruyorsun Allah aşkına?”

“Geldim. Cennetimizi yıkıp, hangi cehennemde yaşadığını görmek için geldim! Açmadın bana kapıyı. O herifle mi yaşıyorsun? Kapıyı açan herifle mi?”
“Bak konuştuğum kişi benim sevgilim değil, ayrıca ben sana hesap vermek zorunda da değilim,” dedi ellerini yana açarak. “Sen ne hakla bana hesap soruyorsun?”

Adam ona yaklaştı, şuan sadece dudaklarına bakıyordu ve ağır ağır çıktı ağzından kelimeler, “Seni öptü mü?”
“Burak Ali beni duymuyor musun? Senin düşündüğün gibi bir ilişkim yok.”
“Ya nedir ilişkin? Adama aşkım dedin ‘AŞKIM!’, bebeğim dedin, seni çok özledim dedin, gelince seni-“ tüm gücü ile bağırdı “Duru lanet olsun! Ben sana ihanet etmedim! Gitme o adama!” kızı omuzlarından tutup, kendine çekti, “Ne yaşadığın, kimle ne olduğun umurumda değil. Duru ben ölüyorum anlamıyor musun?”

“Burak Ali yeter!” diye bağırdı. “Ben seni dostumuz dediğim kızla yan yana çırılçıplak yakaladım ya. Hala gözümün önünden gitmiyorsunuz! Yeter... Bırak beni, unut! Yok, dönmeyeceğim ben! Benim orada bir hayatım var. Beni unutmanı, benden vazgeçmeni sağlayacaksa, evet hayatımda bir erkek var. Onu her şeyden çok seviyorum. Bunu bil yeter! Hoşçakal!”

HAYALLERİNİN PEŞİNDE * IŞIK SERİSİ I - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin