SERUM

5.Bölüm

Keyifli okumalar....

Satır arası yorum ve oylarınızı eksik etmeyin lütfen...

_____

*Fazla yaklaşma, içerisi karanlık. Orası benim şeytanlarımın saklandığı yer.*

"Rüya?"

"Karan?" şaşkın gülüşüyle çocuklardan kurtulup yanıma geldiğinde bende onun gibi gülüyordum.

Bir süre boş boş bakışıp çekingence konuşmazken aynı anda kıkırdamıştık, dışardan bakılınca aptal âşıklar gibi göründüğümüze emindim boğazımı toplayıp konuşma kararı alırken o benden önce atlamıştı.

"Bu seferde mi bir yerden kaçıyordun yoksa?" Dediğiyle başımı sağa sola sallayıp etrafa bakınmıştım.

"Ortada bir şey yokken kaçmadım ben, hem kaçtıysam sende kurtarmaya buradaymışsın işte."

Meryem'in çıka gelmesiyle lafa giremeyen Karan, benim akıllı arkadaşımın tuhaf bakışlarıyla biraz geri çekilerek başını eğmişti kibarca.

Cidden ön yargının yıkılması gereken bir şey olduğunun kanıtıydı Karan. Dışardan ne kadar soğuk, ben belalıyım havaları verse de biraz konuşunca kibar ve centilmen havasını görüyordunuz.

"Rüya getirdin mi istedikleri mi canım arkadaşım?"

Meryem bana sıcak tebessümünü atsa da kaşlarıyla Karan'ı işaret edip kendi dilinde 'ne ayaksınız?' demeye çalışıyordu.

Göz devirip elimdeki dosyasını uzattım, sesimi çıkarmadan. "Karan hocayla tanıştığınızı bilmiyordum."

Merakına tüküreyim senin. Tutamadı iki dakika dilini.

"Tanışmıyoruz Meryem'im, tanışmıyoruz arkadaşım. Sadece bir yerde bir münasebetimiz oldu o kadar."

İğneleyici şekilde konuşup dişlerimi sıkmıştım. Mesajı almış gibi başını olumlu anlamda sallayıp konuştu tekrardan.

"Şey gideyim o zaman ben, sağ ol tekrardan hadi bay bay." El sallayıp yanımızdan gidince rahatça iç çekip bakışlarımı Karan'a çevirmiştim. Gülmesini tutar gibi dudaklarını birbirine bastırmış bana bakıyordu.

"Beden öğretmenisin herhalde."

Üstünde ki eşofmanlıyla tipik beden öğretmenlerine benziyordu. Vücudu sporcular gibi geniş diyemezdim ama cılız tiplere de benzemiyordu.

"Evet, yeni atandım."

Yine sessizlik...

Elimle üstümü düzeltirken iç çekerek gideceğimi belli eder şekilde geri adım atmıştım.

"Anladım, ben gitsem iyi olacak artık sana da iyi dersler."

Ondan ses çıkmazken daha fazla durmadan ters dönüp ilerlemiştim. "Rüya, bekle beraber inelim bende spor salonuna gidecektim."

Geri arkama dönüp gülümsediğimde eliyle bir dakika işareti yapıp kaybolmuştu ortadan. Beni durduğu için içten içe sevinç çığlıkları atsam da yüzümde zerre kıpırdama olmadığına emindim.

Yani belki biraz tebessüm vardı ama bön bön bakacak değildim ya. Kendimde sevdiğim özelliklersen biride buydu. Tabi bunu doğuştan almıyordunuz yaşadıklarınız saklamayı öğretiyordu.

Ellerimi cebime koyup önüme bakarken gelmiş olmasıyla tekrardan ona bakmıştım. Saçının iki üç teli önüne düşmüştü şimdi, elinde ki iki basketbol topuyla birini bana atarak önümden yürümeye başlamıştı. Şaşırarak, gülümsemeyle arkasından ilerledim.