"Özgürlüktür benim şarkım
Herkese söylemek hakkım
Sözüm sözden cayanlara
Özünde durmayanlaraKaçak kaçak nereden
Bir çayımı içmeden
Yol yollar hep uçsuzdur
Polis suçsuzdur demeden!"☆☆☆☆☆●●●☆☆☆☆☆
Alaz yorgunca başını kaldırıp geceden kalma halini toplamaya çalıştı.
Son hatırladığı buram buram genzini kor alevler gibi yakıp süzülen sıvının tadıydı."Eşşek bilmediği otu yerse başı ağrır lan Alaca yavaş ol !" diye ikaz eden Tekinsiz'i dinlemesi gerektiğini geç dahi anlamıştı. Dili damağı birbirine yapışmış,kuru ağzıyla sayıklarken yüzüstü yattığı kırık çekyat üzerinde doğruldu.
"Tekinsiz?" diye mırıldandı boş evin içinde sesi yankılanırken. Zaten bir avuç eşya vardı ki eşya demeye bin şahit isterdi. Her an insanın elinde kalma garantisi veren kırık çekyatlar,ayağı sallanan plastik sandalyeler ve epey göz yoran halılarla birlikte duvardaki şelaleden su içen geyik halısına bakış fırlattı Alaz. Millattan önceden kalma çiçekli perdeler,gün ışığından korumadan ziyade tozutma görevi üstleniyordu.
"Günaydın Firari Damat ,sen yat. İşe gidiyorum ben." diye mırıldandı Tekin.
Misket limonu sarıya çalan yeşiller uykusuzluktan ve şişkinlikten kaybolmuş,saçları ise bir elektrik faciasına uğramış gibi dikilmişti Tekin ahşap kapının önünde. Diş macunu çenesine bulaşmış,ayakları ise sersemce adımlar atarken penguene benzediğini düşünüp kıkırdadı Alaz.
"Diş macunu ile suratını mı yıkadın?"dedi Alaz alayla.
"Karga bokunu yemeden,sanayiye gideceğim Alaca. Tayyar Usta'ya mı beğendireyim oğlum kendimi,Adriana vardı bizim mi haberimiz yok?" dedi Tekin huysuzca siyah tutamlarını ıslak elinin tersiyle geriye itikleyip.
Odayı saran limonlu sabun kokusuyla gülümseyip başını yastığa gömdü Alaz.
"Ben de geleyim,napacağım evde?" dedi bacağını sarkıtırken.Tekin uykulu sesiyle mırıldanıp yorgunca baş salladı.
"Doğru,gözüm arkada kalmasın. Güzel çocuksun,piranalar hamlar seni."dedi irice gülümseyip t-shirtini sıyırdı. Sütlü çikolata rengine eş teni ışıltıyla parlarken,Alaz kendi süt beyazı rengine huzursuzca bakınıp kaş çattı."O ne demek ?" dedi sinirini saklayamadan.
"Güzel oğlansın,mahallenin kızları abayı yakar. Sezen Abla bile demiş seni ham yapar bu zilliler diye."dedi Tekin eline geçen t-shirtlerden birini koklayıp temiz olduğuna emin olup geçirdi üzerine.
Alaz gözlerini devirip elini havaya kaldırdı.
"Bana kız deme, bana aşk deme. Taze taze nikahtan kaçtım zaten. Gece boyu kabus gördüm. Kalp kıran bir dallama gibi hissediyorum." dedi omuzlarını düşürürken.Tekin bilmiş bir tavırla baş salladı.
"Kız hamile,bebeğin babası sensin diyecek. Sonra DNA raporu ile senden olmadığı anlaşılacak. Düğünden kurtulmak için bahanen olacak,mis."Alaz ise yüzünü ekşitip alkolden hala ağrıyan başına sancılar sokan Tekin'e dik dik bakışlar atmaya devam etti.
"Kız kardeş gözüyle baktığım biriyle yatmam asla ,ne zırvalıyorsun sen ? ""Ne bileyim oğlum siz zübüklerin dünyasında işler böyle değil mi? İstenmeyen kız hamileyim bahanesi ile gelir falan. Sezon boyunca bebeğin babasını merak ederiz." dedi Tekin alayla gülümsedi.
"Lütfen bana saçma sapan dizileri izleyerek gaza geldiğini söyleme." dedi Alaz hızlı adımlarla wcye ilerlerken. Dün içtiği köpeköldüren şimdi meshanesini zorlayıp,çıkmak için can atıyordu !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çalıntı(bxb)
Romance"Bizim gibilerin olayı bu oğlum. Sizin kader yazgınızdan artta kalan bitmiş tükenmiş mürekkeple yazılmış bizim kaderimiz. Biz sizden kalanları paklarız. Biz sizden kalan kırıntıları biliriz ancak. Hayatımız felekten çalıntı !"