Aynı Gökyüzünde Ayrı Bir Güneş

4.6K 731 344
                                    

"Ben de geleyim!" diye diretiyordu Alaca inatla Tekin'e meydan okurken.

"Bunlar senin concon halısahacı kankilerine benzemez Alaca."diye kestirip attı Tekin çaydanlığı masaya koyarken. Alaca tek şekerli içerdi çayını,bu sebeple onun için bir şeker atıp karıştırdı usulca.

"Vurduğum gol oluyor diyorum inanmıyorsan ara Bülent'i sor !" dedi Alaz çatalını sinirle salatalığa batırırken.
"Sağlam vururum."

Tekin bıkkınca bir nefes verip zeytin çekirdeğini kenara attı.
"Oğlum anlağan mı yok lan senin. Göt kesici herifler diyorum bacağına bir girerlerse topal ederler seni diyom."

"Ben daha sert oynarım,emin ol." dedi Alaz alevlenen mavilerini süzüp dudak bükerken.
"İşi bilmiyorsun koy beni forvete,kalecileri düşünsün gerisini. "

"Ulan kurban olduğum yirmi tane orman kaçkını var,hepsi Saddam'a benziyor amına koyayım. Normal insan olsalar ,tamam. Sen de gel tekmikle topu." dedi Tekin sıkıntıyla bir nefes verirken.

Aslında Alaca'nin fiziği yerindeydi. Fit  ve esnek vücut hatlarına sahipti. Kendisiyle aynı boy,aynı kiloya denkti hemen hemen. Elbette  Tekinsiz'in ağır çalışmayla edindiği kaslar kadar olmasa da belli belirsiz kaslara sahipti Alaz.

O kadar böceğin içine bu bal damlasını sokmak istememe nedeni,kendine saklamak istemesinin bir sonucuydu.

Alaz ise umursamazca omuz  silkip çayından bir yudum aldı.
"Mahalle maçı hiç yapmadım. Ama altyapıda iken epey mahalle çocuğu vardı,taktiklere aşinayım gayet."

Tekin sinirle dişlerini gıcırdatıp Alaz'ın katırdan beter inadına iç geçirip bıkkınca ellerini iki yana savurdu.
"Gel amına koyayım ya gel. Ama sertleşirlerse çıkarsın,inat etme."

"Söz vermek göt vermeye benzemez,o yüzden vermeyeceğim." dedi Alaz ukala bir tavırla sucuklu yumurtadan bir parça alıp uzun uzun çiğnemeye koyuldu.
"Gitmeyecek  miyiz işe?"

"Saldım ben. Bamya pipisine sıçtığım üç aydır dostuna açtığı evin kirasını ödemekten maaş mı veriyor sanki. Kendi kendine uğraşadursun tenekelerle. Hiç istifimi bozamam." dedi Tekin dudaklarını ısırıp.
"Hem belki canım seninle kalmak istiyordur?"

Alaz ise cilveli bir göz süzüşle birlikte Tekin'i yedi yerinden bıçakladığından bir haber yavaşca iki eliyle tuttuğu kupaya doğru üfledi. Sıcak,dudaklarını iyiden iyiye kızartmıştı.
Tekin boğazında kalan peynir diliminin gitmemekte inat edişine bir lanet savurdu.

Dün gece teni tenine sarmaş dolaş huzurlu bir uyku çektiğinde hiç uyanmak istememişti...

"Hüsniye Bacıma ufaktan haber uçurayım da sıçsın bamya çüklünün ağzına." dedi Tekin arsızca gülerken.

"O da kim?" dedi Alaz merakla.

"Ustanın karısı. Vurduğunu yere çalıyor pehlivan gibi avrat. Benim bacılığımdır. Kocasının yediği naneleri ispikliyorum,üç beş attırıyor sipalileri."dedi Tekin eliyle çenesini  sıvazlayıp imalı bir sırıtış yaptı.

"Ciddi misin?"dedi Alaz gülerken tizleşen sesi kulaklarına dolarken.

"Ne sandın Alaca. Alo diyorum abla senin azgın teke yine firarda,üç beş paket sigaramı alıyor sağolsun." diye gürledi Tekin keyifle.

"Sen var ya,yedi köyü ateşe verir üstüne bir de kim yaktı diye milleti birbirine kırdırırsın !" dedi Alaz hayretle aralanan ağzını iyice genişletirken.

"Bamya çüklü de dostunda kalacaksa tembihler. Parça almaya bayiye gittiğimi söyle der,üç beş lira ateşler. Onu da yoluyorum." dedi Tekin gururla.

Çalıntı(bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin