"Daha sert."
Alaca'nın sesi odanın rutubetli duvarlarında çınlarken omzu üzerinden attığı meşhur iç yakıcı gülüşlerden birini daha yolladı. Tekinsiz ise bu büyülü hareket karşısında her zaman olduğu gibi aklı melekelerini kontrol yetisinin tamamını kaybetmişti.
Kucağında zıplayan ve nefes nefese iniltiler sunan kızıl "Tekin!"diye mırıldanırken Tekin ise yarım aralanan ağzının içinden homurtulu bir inilti koyverdi.
Misket limonu yeşili gözler titreyip kırpışırken kaşları çatıldı yavaşca.
Alaca'nın içi öyle sıcaktı ki..."Gül bana."diye fısıldadı Tekin boğuk sesiyle.
Esmer uzun parmakları porselen beyazı cildin ince beline gömülürken gözlerini yumup derin bir nefes verdi.
"Ah!"diye bir yanıt alsa da kendini biraz daha ittirdi içeriye doğru.Kendine dokunup Tekin'i izlerken Alaca istek dolu gözlerle birlikte bakışlarını yoğunlaştırdı.
Kalçalarını esmerin iriliğine biraz daha bastırırken kızaran suratı,yarım aralık dudaklarıyla birlikte yumdu mavilerini.
"Tekin!"diye fısıldadı arzuyla.Tekin onun ince belini kavrayıp hızla gelgitlerini sürdürürken kızıl tutamları avuçlayıp başını geriye doğru yasladı.
"Aşığım lan sana."diye inledi içinde bulunduğu sıcaklığa kendini ilerletirken.
"Çok..."İçinde seyirip içini doldururken Alaca'nın kendi avuçlarındaki şişkinliğinden damlayan ılık sıvı dizlerine bulanmıştı. Kendi sıvısı onun içine akarken Tekin nefes nefese kendini arkaya yaslayıp göğsünden çektiği kızılı kendi üzerine yasladı.
Kendi sırt üstü uzanırken onu da sırt üstü kendi göğsüne yatırdı. Çikolata rengi kollarını süt beyazı porselen tene dolarken ellerini karnında birleştirip burnunu ensesine gömdü huzurla.
"Çizdin yine beni panter.""Çizerim."diye nefeslendi Alaca yorgun bir tebessümle.
"Benim.""Bak sen."diye fısıldadı Tekin elleri onun göğsünde gezinirken parmak uçlarıyla okşadı tenini.
"Pamuk gibisin kıyamıyorum seni morartmaya.""Senin rakibin yok,benim var. Dişleyebilirim ve çizebilirim o yüzden."dedi Alaca mırıltıyla.
Boynunu yavaşça sola yatırıp Tekin'in dudaklarını gömebilmesi için alan yarattı.
"Emsene."Tekinsiz alaylı bir tebessümle dilini ve dişini hafifçe beyaz tene batırırken sıcak nefesini üfledi doğrudan.
"Kim napsın lan beni? Kimden kıskanıyorsun ?""Herkesten."diye fısıldadı Alaca mavilerini yumup.
"Benim gözlerim haricinde sana bakan herkesi kıskanıyorum Tekinsiz.""Ama."dedi Tekin onun avuçlarını kendi avucuna dolarken.
"Bu kalp bir sana vurgun.""Yine de..."diye mırıldandı Alaca kıkırtıyla.
"Damgalamaya devam edeceğim.""Dilini yerim lan senin." Tekin alayla Alaca'yı kucaklarken.
"Bugün hangi enayiyi koparalım?"dedi Alaca. Heyecanla dudaklarını dişlerken yüz üstü dönüp dudaklarını Tekin'in dolgunluklarına gömdü.
"Sevgilimle itlik ve serserilik etmek hoşuma gidiyor da.""Sevgilim diyen ağzını senin..."dedi Tekin kahkaha koyverip.
"İyi alıştın itlik ve kopukluğa.""Papaz Büyüsü yapardım sana ama..."dedi Alaca surat ekşitip.
"Gerekli envanter bende mevcut değil esmerim.""O ne lan?"dedi Tekin merakla.
"Papaz Büyüsü mü?"dedi Alaca kıkırdayıp.
"Kadınlar regl kanını erkeğin yemeğine karıştırıyor ve aşık ediyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çalıntı(bxb)
Romance"Bizim gibilerin olayı bu oğlum. Sizin kader yazgınızdan artta kalan bitmiş tükenmiş mürekkeple yazılmış bizim kaderimiz. Biz sizden kalanları paklarız. Biz sizden kalan kırıntıları biliriz ancak. Hayatımız felekten çalıntı !"