-VOTE VE YORUM BIRAKMAYI UNUTMAYIN...
Yağmurlu havada gök gürlüyor, silecekleri yoracak kadar hızla cama vuruyordu yağmur damlaları.
Direksiyonu hırsla kavrayan Alaz gözlerini ilerilerde gezinirken deniz adeta taşarcasına kıyıya vuruyordu tüm yükünü. Kayalıkları aşıp gelen dalgalar neredeyse iri karanlık gece dalgalarında rıhtımı yutacak gibiydi tümünden. Denizin gece karanlığa bulanması korkutucuydu ve kayaları yutacak denli şahlanışı daha korkunçtu.
"Alaca'm."diye inledi Tekin burnunu çekip. "Bir kelam et."
"Araba kullanıyorum aşkım. Bir dakika."
"Ne dakikası ulan amın fırlattığı kızıl! Sokarım dakkana."diye inledi Tekin torpido gözüne tekme savurup. "Kim bu Muhammet."
"Bir arkadaşım. Öğrenmeni istemedim çünkü hiç bir şeyden emin olmadan seni heveslendirmek istemedim.."diye fısıldadı Alaz yutkunup. "Lütfen biraz daha zaman ver bana."
"Nereye gidiyoruz ulan o zaman?"dedi denizin kenarında kara gece yansıması olan dalgalara bakınıp dudak ısıran Tekin. "Nere burası!"
Alaz onu cevapsız bırakıp telefonuna gelen fotoğrafa kendini odakladığında yutkunup telaşla kapattı telefonu Tekin'in görmemesi için.
"Lan.."dedi Tekin yumruk sıkıp. "Ne dalavere çeviriyorsan kalmadı ben de sabır mabır!"
"Balıkçı barakası."diye fısıldadı Alaz sulu gök mavilerle.
İlerideki sisli gecede kayalıkların yutup geçtiği rıhtımın kenarında bir balıkçı barakası vardı köhnede. Bakımsız ve terk edilmiş gibi duran eskimiş lakin içinden cılız bir ışık huzmesi süzülen..
"Balıkçı barakası?"dedi Tekin kaş çatıp.
"Senden tek istediğim."dedi Alaz dudaklarını ısırıp. "Sadece burada otur ve beni bekle sevgilim."diye fısıldadı. "Lütfen."
"Alaz.."dedi Tekin sinirle. "Sen benim kim olduğumu unutuyorsun ben senin çocuğun değilim! Bana emre.."
"Emretmiyorum sana. Rica ediyorum."dedi Alaz ona bir buse kondurup. "Sadece..Sadece senin için buradayım. Her zaman senin için burada olacağım ama..Bunu öğrenmemiz gerekli."
"Ben de geleyim ne bok öğreneceksen!"dedi Tekin sinirle.
"Ben öğrenip sana anlatacağım."dedi Alaz ona bir buse kondurup. "Sen sevgiline güvenmiyor musun ?"
"Güveniyorum."diye fısıldadı Alaz'a kırgınca. "Anlamıyorum."
"Anlatacağım..Önce ben bir anlayayım hele."
-------------------------------------------
Yağmurdan sırılsıklam kızılları tenine yapıştığında barakanın eski kapısının aşınmış kısmını üç kez tıklattı Alaz.
"Kim o?"diye seslendi içerideki huysuz ses.
"Ben..."dedi Alaz yutkunup. "Bir soru sormak istiyorum."
"Siktir git..."diye gürledi içeriden gelen huysuz adamın sesi.
"Efendim."dedi Alaz dudak ısırıp. "Soracağım sorular karşılığında ne isterseniz alabilirsiniz benden."
"Sipalin var mı kopil sipali ?"
"Var."dedi Alaz dudak ısırıp kaş çatarken.
"Soruma cevap ver, sipalini al."
"Gel içeri."dedi kapı savrulurken.
Alaz,yirmi yılı aşkın içinde sırların barındığı barakadan içeriye adımlarken kulağına dolan dalga sesleriyle birlikte adımladı gazete kağıdı ve yosun kokulu ,gaz lambası ve cılız kırık bir ampulun olduğu sallantılı tavana.
"Ne soracan?"dedi esmer ve tek kolu olmayan adam sinirle. "Sipali var mı sipali."
"Var Allah'ın belası var.."diye tısladı Alaz içinden. "Var.."
"Neyi soracan."dedi adam bir sigara ateşleyip elindeki şarap şişesine dökülmüş çürük dişlerini gezdirip sararmış beyaz sakalıyla.
Alaz yumruğunu sıktı zira adam..
Epeyce..
Korkutucu görünüyordu.
"Bu fotoğraftakini."dedi Alaz cebinden bir tomar para çıkartırken. "Tanıdığını biliyorum. Konuş."
"Bu..."dedi surat ekşiten adam sararmış göz akları irileşirken. "Bu herif.."
"Anlat."dedi Alaz ve duymak istemeyeceği kadar ağır hikayeyi dinledi bir bir ayyaşın ağzından.
-----------------------------------------------------
Tekin sabırsızca arabanın yanında sigara içerken ıslanmayı bile umursamadan tekere tekme savurup eli yüzü ağlamaktan şişmiş Alaca'ya doğru topallayarak ilerledi.
"Biri bişe demiş.Muhammet mi dedi."diye inledi Tekin onun çıktığı yere adımlarken. "Söylesene,sikeyim ebesini.."
"Artık eminim."dedi Alaz yutkunup burun çekerken.
"Neyden?"
"Babanla tanışmaya."dedi Alaz.
"Benim."dedi Tekin sinirle. "Babam yok Alaca."
"Var."dedi Alaz.
"Sana o piçin peşini bırak dedim!"diye inledi Tekin. "Tecavüzcü bir orospu çocuğunun tohumu olarak geldiğim hayatı sorgulamayı bırak dedim."
"Tekin."diye fısıldadı Alaz gök mavileri kızarırken. "Sevgilim.."
"Sağır,dilsiz bir kıza.."diye inledi Tekin hıçkırırken. "Tecavüz edecek kadar şerefsiz bir orospu çocuğunun dölü olduğumu hatırlatacak kadar mı sevdin beni!"
"SANA BIRAK BABAMIN PEŞİNİ DEDİM, TANIMAK DA İSTEMİYORUM BİLMEK DE.."
"Tekin'im."diye fısıldadı Alaz sakinleştirici bir sesle. "Sarıl bana..Hadi. Bir kerecik güven bana."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çalıntı(bxb)
Romance"Bizim gibilerin olayı bu oğlum. Sizin kader yazgınızdan artta kalan bitmiş tükenmiş mürekkeple yazılmış bizim kaderimiz. Biz sizden kalanları paklarız. Biz sizden kalan kırıntıları biliriz ancak. Hayatımız felekten çalıntı !"