Binbir Gece Masalları

5.2K 731 535
                                    

"Kapkara gözlerle yaktın sineden
Aşkınla tutuşup yandım çingenem
Ruhumu koparıp aldın bedenden
Uğruna sararıp soldum çingenem..."

💙💚💙💚💙💚💙💚💙💚💙💚💙💚💙

Tekin ruh gibi gezindiği iki günün sonunda öylesine uğramıştı dükkana.

Alacasız nefes almadan geçen iki gün bir çileli ömür misali bitmek bilmeden sürüp gidiyordu.
Tekin günlerin devrilmesiyle içindeki son umut kırıntılarını da süpürmüş,çaresiz yansımasına bakmıştı aynada.

Duşta ağlamıştı doyasıya.
Fayanslar ,kör duvarlar tutardı sırlarını,yaşlarını..
Sessizce iç çekmiş,suyun altında alıştırmıştı bedenini yoksunluğun sussuzluğuna.
Kuraktı,verimsizdi.
Hiçti Tekin.

Başından akan giden suyla derdi tasayı akıtırcasına arıtmıştı sefil bedenini.
Alaca'nın silindiğini hissediyordu her su darbesinde.
Bir ömür yıkamazdı o saçı yoksa ama yine de akıp giden hayata devam etmeliydi ayakları altında süzülen su birikintisi gibi.

Özlemişti.
Ama biliyordu ki olamazdı Alaca. Gelemezdi,koşamazdı kollarına.
Her temasları beynini işgal edip yakarken Tekin aynaya bir yumruk geçirdi.
Kan çanağına dönen gözleri,alkolü dost bellemiş tütüne doymuştu.
Yoksunlukla tutunabilmişti...

Acılı bir iniltiyle hıçkırık koyverdi.
Nasıl olurdu da zamanı geriye alırdı,yeni bir talih çizerdi kendine. Kaderini yazan mürekkebi kırıp atmak istercesine hırs doluydu hayata ve dünyaya.

Akşam vakti,alacaklarını almaya dükkana uğramıştı ıslak saçlarını dahi kurulamadan.
Üzerine rastgele bir atlet geçirip tembelce yürümüştü avuç kadar dükkana.
Usta tembelce plastik sandalyede oturmuş sigarasını tellendirirken baştan aşağı süzdü Tekin'i.

"Tekinsiz... giy tulumları iş var."dedi telefondan oynadığı bataktan kafayı kaldırmadan.

"Giyemem tulumu usta,babamın hayrına mı çalıştım? Ver sipalimi basayım gideyim."dedi Tekin elindeki tespihi hırsla avucuna dolarken.
"Senden malını,ciğerini istemedik. Hakkımı vereceksin."

Ustası Tekinsiz'den çekinirdi.
Diğer herkes gibi.

Kirliydi bu çocuk. Ağzı bozuk,elleri kanlı. Kavgaya dövüşe,hıra güre alışıktı. Çok dayak yemişti Tekin çocukken. Dayak yemediği gün yoktu hatta.
Arabaların tabiri caizse çiğneyeyazmışlığı çoktu.
Ayakları yaz kış çıplaktı bebekliğinden beri. Üstü başı çöpten hallice yırtık pırtık gezerdi. Nerede ne bulursa,kimin gönlünden ne koparsa bir ekmek arası ile karın doyurarak büyümüştü.

Çalmadığı halde "sen çaldın" diye meydan dayağına çekildikten sonra çalmıştı.
"Beden eğitimi parasını ödemedin."diye dövüldüğünde asla zorla bir şey yaptırılmamayı  huy bellemişti.

Sokakta,cılız bedenli bir çocukken kavga edilse büyükleri gelir yine Tekin'i döverdi.
Vurmuş olsun ya da olmasın.
Tekin,dövmeyi de öğrenmişti.

Bu sebeple kimse karşısına almak istemiyordu.
Cam çerçeve indirirdi,öldüresiye döver nefes keserdi. Zerre acıması yoktu. Kör öfkesiyle kulakları kapanır,gözleri görmezdi. Bıçağı takar acımadan çevirirdi. Cüzdanını saniyeler içerisinde boşaltırken sıratında mimik dahi oynamazdı.

Ergenlik dönemlerinde hatta dilerdi ki hapse girse bir kase sıcak çorbası olurdu ve sıcak bir yatağı...
Ama Tekinsiz elleriyle kendini baştan yaratmış korku salan biri olmuştu. Kimsenin karşısına almaya cesaret edemeyeceği kadar "sert" bir mizaçla büyümüştü zira.

Çalıntı(bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin