"Sana soru sordum!" bağırışının ardından cam kırılma sesi duyunca şokla arkamı döndüm.
Yerler kupa kırıkları ve kahve olmuştu.
Korkarak yüzüne baktım. Gözleri kıpkırmızıydı resmen.
"O puştla ne işin vardı!" bir bağırış daha kopunca yerimden sıçrad...
"Günaydın güzelim" otuz iki diş sırıtan Burak'a karşılık gözlerimi kapattım.
"Ne olur biraz daha uyuyayım"
"İzinliyiz bugün okula gitmeyeceğiz zaten"
"Ne izni?"
"Seni bir yere götüreceğim."
Anında ayağa kalktım "Nereye?"
"Sürpriz"
"Hiç güvenmiyorum sana gelmiyorum ben"
"Ne demek gelmiyorum lan"
"O demek" diyerek burnumu havaya kaldırdım.
Bir anda kendimi Burak'ın kucağında bulunca şaşkınlıktan bir şey diyememiş utançtan bakakalmıştım.
"Şimdi giyiniyorsun ve çıkıyoruz."
Beni odamın önüne bırakıp gittiğinde midem heyecandan kasılıyordu. Kolumu cimcikleyerek odama girip dolabımı açtım ve mal mal kıyafet bakındım. Bu süre tam olarak on beş dakikaydı. Sonunda altıma açık mavi renk bir momjean üzerime ise siyah askılı alıp giydim. Makyaj masama geçerek kapatıcı eyeliner ve kırmızı ruj sürdüm. Yüzüm kırmızı rujun etkisiyle aşırı seksi gözüküyordu şuan. Gerçi nereye gideceğimizi de bilmiyordum ama eşofman giymektense şık olmak duruma göre daha mantıklıydı. Saçımı düzleştirdim. Yandan asmalı çantamın içine telefonumu kırmızı rujumu cüzdanımı ve küçük bir parfüm şişesini koyarak aşağı indim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Media: Sıla'nın kombini
Burak bu sırada üzerine kolsuz bir tişört altına da siyah kot pantolonu giymişti. Kol kaslarını başkalarının da göreceği düşüncesi beni sinirlendirmişti bir anda.
"Hazırım gidelim" dediğimde baştan aşağı hayranlıkla süzmüştü daha sonra yarım ağız şekilde alayla "Arada sende kadına benzeyebiliyormuşsun" dediğinde beynimden vurulmuşa döndüm. ağzımı açıp laf söylememe kalmadan evden çıkıp arabasına adımlamaya başlamıştı.
Arabada çok sessizdik ve ben hala dediği şeye sinirliydim. Bir saatlik yolculuğun ardından araba durduğunda lüks bir evin önünde olduğumuzu gördüm.
"Neden buraya geldik?"
"Hadi gel" diyerek inince bende peşinden inmiştim.
Burak kapıyı çaldığında ben hala düşünceler içinde boğuşuyordum.
Beş dakika sonra ben ecel terleri atarken Burak bir kenarda keyifle beni seyrediyordu. Karşımda Burak'ın annesi varken nasıl sakin olabilirdim ki!
