◾7◾

47 6 0
                                    

"Çok sıkıldım ben" diyen Damlaya hak vererek ayağı kalktım.

"Kalkın gidiyoruz"

Cansel "Nereye?"

"Piyasaya. Baronlara biraz gövde gösterisi yapalım"

Kızlarla koridorda yürümeye başladık. Tayfama bu yüzden bayılıyordum işte hepsi benim gibi anlık gereksiz gaza geliyordu.

Kantine girdiğimizde her zamanki yerimize oturan çocuklar bizi görünce masadan kalkmıştı.

Masaya oturup bizim kantinci Mahmut amcaya işaret ettik. Adam alışmıştı artık bir şey demesek bile her gelişimizde çaylarımızı getiriyordu.

Kimilerinin kıskanç kimilerinin özenen bakışları altında gevşek gevşek oturuyorduk.

Gözlerim tek bir masada takılı kalmıştı.
Sanem ve Burak'ın ne zaman bu kadar yakınlaştıklarını merak ederken ellerinin üst üste durduğunu görünce kan beynime sıçradı. Burayı ona zindan ederdim.

Melis "Saat tam on iki yönünden Baronlar bize doğru geliyor"

Gözlerim hala Burak ve Sanemin elleri üzerinde gezinirken Doruk un dibimde durmuş olması nedeniyle kantinde fısıldaşmalar arttığından gözümün üzerinde olduğu masada tüm dikkatlerini bize vermişti.

"bana teneffüsümü zehir etmenin geçerli ve önemli bir sebebi olduğunu söyle" dedim hala Burak'a bakarken.

"Dünü unut çok sarhoştum"

"Vaktimi bunun için mi harcadın?" dedim inanamazca Doruk'a dönerek.

Cansel "Dün ne oldu?"

"Hiçbir şey olmadı" dedim umursamazca omuz silkip.

Ellerini masaya koyarak üzerime doğru eğilince kendimi geri çektim.

"Umursamaz tavırlarının bana sökmediğini sende çok iyi biliyorsun değil mi?"

"Yo"

"Seni senden iyi tanıyorum kartal şuan üzerime saldırmamak için kendini zor tutuyorsun"

"Kendini ne çok önemsiyorsun gözlerim yaşardı doğrusu"

"Ya ya evet" diyerek uzaklaştı ve yandaşlarıyla beraber kantinin diğer köşesine gitti.

Melis "Anlat çabuk ne oldu kızım?"

"İçmiş içmiş beni aradı seni aldatmadımlı bir şeyler sayıkladı bende kapattım"

Cansel "Oha"

Melis "Yuh"

Damla "Çüş"

"Eşek mi güdüyoruz ne bu koro gibi teker teker tepki veriyorsunuz"

"Yalnız hala bize anlatman gereken şeyler var bence" diyen Cansel'e baktım.

"Ne gibi?"

"Burak gibi"

"Hayır ya başlamayalım lütfen"

Melis "Sen istediğin yerden başla hayatım izin veriyoruz" dediğinde kaçışım olmadığını anladım.

Üstün körü bir kaç şey anlattım. Burak'ın gelişi beni pekte sarmıyordu bu kadarını anlatırken bile sıkılmıştım.

Üçü de kal gelmiş gibi kalmıştı sonrasında ağız dolusu küfürleri işittim.

Melis "O taş çocukla aynı evdesin. Sen olayın farkında mısın lan" diyerek kafama vurdu.

"Ya ne yapıyorsun?" diyerek kafamı ovdum.

Bayan Burnunun DikiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin