Sabah uyandığıma pişman olmuştum. Kafatasımı zorlayacak kadar ağrı çekiyordum. Sanki bıçaklar beynime girip çıkıyordu.
Zorla elimi yüzümü yıkayıp saate baktığımda çoktan okula geç kaldığımı gördüm.
Yüzüm alkolün ve uykunun etkisiyle hafif şişmişti. Hemen düzgünce bir makyaj yapıp formamı üzerime geçirdim ve çantamı kaptığım gibi okula koşar adım yol aldım.
Yanıma aldığım güneş gözlüğümü takıp kaldırımda yürümeye devam ettim.
Bir allahın kuluda geç kaldın diye aramamış uyandırmamıştı. Güzel dostlar edindim hepsi ailem oldu. Burak evde ne işe yarıyordu anlamıyorum. İnsanlık namına uyandırır insan değil mi?
Uzunca bir korna sesiyle irkilip arkama döneceğim sırada hayvan gibi bir kuvvet ile ağaçların arasına geçilmiştim.
Dengemi kaybedip düşerken kafam yumuşak bir şeye çarptı.
"Ahh" doğrulup üstünde boyluca uzandığım Doruka baktım şaşkınca.
"Ulan orospu çocuğu hem kızın üzerine araba sürüyor hemde kaçıyor ben seni bulup sikmez miyim lan"diye bağırdı arabanın arkasından.
Ölüyordum resmen. Doruk olmasaydı arabanın altında kalacaktım.
Başımı silkeliyip hala üzerinde olduğum Doruktan yana kayarak endişeyle elimi başının altına götürüp baktım. Neyseki çok sert vurmamıştı kafasını.
"Sen iyi misin?" diye sordum.
oturur pozisyona gelip başını tuttu.
"İyiyim iyiyim asıl sen iyi misin?"
"İyiyim ben."
"Sikicem o adamı lan üzerine sürüyordu arabayı okula geç kalmış olmasam öldürecekti belkide seni"
"Sağol"
Ayağa kalkması için elimi uzattığımda elimden güç alarak kalktı.
"Sen bekle burada"
Doruk yakındaki banka otururken bende marketten şişe su alıp koşar adım yanına gidip suyu uzattım.
Suyu alıp kafasına diktiğinde şişenin neredeyse yarısı bitmişti.
"Gidelim geç kaldık iyice. Arabam şurada"
"Ben kendim giderim"
Beni takmayıp arabaya doğru yürüyünce el mahkum arkasından arabaya bindim.
İçim bir değişik olmuştu. Seneler sonra bu kadar yakın olmak kötü hissettirmemişti. Aksine yaptığı şeyden dolayı minnet doluydum.
"Doruk"
"Efendim" diyerek bana kısaca bir bakış atıp yola bakmaya devam etti.
"Tekrar teşekkür ederim"
"Göz göre göre arabanın sana çarpmasını izleyecek değildim bu yüzden borçlu hissetme"
"Borçlu hissettiğim konu o değil zaten"
Kaşlarını çattı ama bakışlarını bana çevirmedi.
"Sana söz hakkı vermediğim için üzgünüm böyle olsun istemezdim. Az çok beni tanıyorsun. "
"Geride kaldı her şey bir anlamı yok artık" diyerek kestirip attı.
"Ben içimde kalsın istemedim. Sadece gerçekten üzgün olduğumu bil yeter"
Arabayı koca bir sessizlik sardı biz okula varana kadar. Bir ara sabah güneşi gözlerini ağrıttığı için torpidodaki güneş gözlüklerini istemişti benden.
![](https://img.wattpad.com/cover/217561539-288-k972405.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bayan Burnunun Diki
Genç Kız Edebiyatı"Sana soru sordum!" bağırışının ardından cam kırılma sesi duyunca şokla arkamı döndüm. Yerler kupa kırıkları ve kahve olmuştu. Korkarak yüzüne baktım. Gözleri kıpkırmızıydı resmen. "O puştla ne işin vardı!" bir bağırış daha kopunca yerimden sıçrad...