◾21◾

18 2 0
                                    

1 hafta sonra

İçimdeki huzursuzluk git gide daha da çoğalmaya başlamıştı. Burak'a yalan söylemenin cezasını çekiyordum. Yaptığım çok yanlıştı ve benden önce öğrenirse güveni epey sarsılacaktı ki haklıydı da. Sıkıntıyla nefes verdim. Annemin eve gönderdiği firma dört günde 3. kattaki çizim atölyemi bitirmişti. Böylece bende tüm eşyalarımı yerleştirebilmiş ve düzenlemiştim. Köşeye iki adet puf atmıştım. Duvarlara kendimde renk katarak tarzımca çizimler yapmıştım. Tablolarımın bir kısmı çift taraflı bantlarla duvara asılmıştı. Diğer tablolarım ise Yaptırdığım dolapta sırayla dizilmişti. Burası birazda olsa kafamı dağıtmamı sağlıyordu. Fakat şuan kafam pekte dağılacak gibi değildi.
Elimdeki füzeni kenara bırakıp çizimime baktım.
Onu çizmeyi seviyordum. Kendi kendime gülümsedim. Yüz hatları fazlasıyla hoşuma gidiyordu.
Biten resimi elime alarak parkenin üzerinden kalktım. Resimi boş bir şovaleye koyduktan sonra uzaklaşarak baktım. 

Bu sırada zil sesim ile telefonumu koyduğum sehpaya adımlarken füzen bulaşan elimi üzerimdeki tişört elbiseye sildim. Arayan özel bir numaraydı. Hiç düşünmeden açtım aramayı. Kerem canı her sıkıldığında beni aradığından dolayı çok takmıyordum bu tarz şeyleri. 

"Alo?"

Karşı taraf aramayı direk kapatınca telefonu kulağımdan çekip bakakaldım. O an gelen bildirimle gelen mesaja tıkladım.

Bir fotoğraf ve altında bir mesaj vardı. 

'Sevgiline merhaba de'

Fotoğraf Burak'ın arabasının anayolda giderken arkasından çekilmiş bir görüntüydü. 

Anında Burak'ı aradım.

"Efendim güzelim?"

"Neredesin?"

"Anneme gidiyorum sen neredesin?"

"Yani tam olarak neredesin?"

"Anayolda da hayırdır sen neden soruyorsun bu kadar?"

Gözlerim anında dolarken dudağımı dişledim.

"Bir şey yok sadece sevgilimin nerede olduğunu merak ettim" dediğim sırada gözümden bir yaş akmaya başlamıştı. 

"Hmm sanırım bu hoşuma gitti" diyerek kıkırdadı.

"Burak"

"Efendim güzelim?"

"Ben seninle bir şey konuşmak istiyorum."

"Dinliyorum."

"Yo hayır buradan değil yüz yüze"

"Önemli bir şey yok değil mi ?"

"Hayır hayır. Sen ne zaman dönersin annenden?"

"Gece burada kalacağım. Yarın öğlen gelirim anca yanına."

"Anladım"

"Sesin bir değişik geliyor bir şey mi oldu şimdi geleyim mi yanına?"

"Hayır Burak yok bir şey. Yarın görüşürüz tamam mı?"

"Tamam güzelim görüşürüz."

"Burak!"

"Efendimm?"

"Dikkat et hız yapma yollarda tamam mı?"

"Tamam anne" diyerek alayla telefonu kapattığı anda boğazımdan çıkan hıçkırıklarla yere çöktüm. 

Olayın içine bizimkileri karıştırmak ve başlarını belaya sokmak son isteyeceğim şeydi fakat benim tek başıma üstesinden gelebileceğim bir şey değildi bu. Tehdit ediliyor üstelik tacize uğruyordum resmen. 

Bayan Burnunun DikiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin