Hawks x Reader//Türkçe

Derse geç kalmak

Sabah olduğunda saat 10'u geçmişti, dün gece 2-3 gibi yattığım için geç kalkmıştım. Yandaki telefonuma bildirimler gelip duruyordu.

1-A sınıf grubu
(Bakugou)-Salak kapıyı kilitlemişsin uyandıramıyorum, ders başlayalı 20 dakika oluyo- 8:46
(İida)-Hatsume-chan lütfen derse gel bir dersi daha kaçırdın- 9:41
(Uraraka)- Hatsu telefonun sessizde mi?- 10:03

Sonra 3-4 ders kaçırdığımı farkedince kalktım ve hızla giyindim. Koşarak aşağı indim ve okula girdim. Ders bay Aizawa'nındı yani dersi ben olmadığım için Mina anlatıyordu. Kapıyı çaldım.

-Gel?
-Merhaba, biraz geciktim kusura bakmayın.
-Ah! Hatsu geldin demek, gidip izin kağıdı çıkarttırsan iyi olacak.
-Tamam, hemen alıp geliyorum.

Sınıftan çıktığımda koşarak müdür Nezu'nun odasına gittim. Kapıyı çaldım.

-Gelebilirsin.
-Müdür Nezu, benim izin kağıdı almam gerekiyor. Biraz geç kaldım da...
-Tamam, senin için bir tane çıkartıyorum.

5 dakika falan bekledim o sırada da Müdür Nezu kağıtları imzalıyordu.

-Al, çıkabilirsin.
-Teşekkürler!

Koşarak oradan çıktım ve sınıfa geldim. Kağıdı Mina'ya verip dersin konusunu sordum.

-Konu nedir? Sen bayadır anlatıyor gibisin bırak ben anlatayım.
-Kuş temelli özgünlükler.
-Ah, en iyi olduğum konu bu! Hadi anlatayım sen yerine geç.

Mina yerine oturduğunda tahtaya bir şeyler çiziyordum. Kanat, kuyruk, kafa şekilleri vesaire... Sonra anlatmaya başladım.

-Kuş temelli özgünlükler genellikle vücuda ek parçalar ekler, tıpkı benim gibi. Nakil, sonradan oluşma gibi durumlarda ilk tüyler oluşur sonrasında kemikler çıkmaya başlar...

Ne kadar geçtiğini bilmiyorum ama bayadır anlatıyordum, sonrasında daha rahat gösterebilmek adına Tokoyami'yi tahtaya çağırdım.

-Tokoyami, buraya gelebilir misin?
-Tabii.
-Bakın, dediğim gibi ekleme durumlarında kanat veya kafa en sık görülen durumlardır. Kafalar ve kanatlar 2 şekilde görülür. İlki ek parçadır, yani kanatlar sırttan çıkar kuş kafaları da sadece gaga ekler. İkinci durumda ise tamamen değişim olur, Tokoyami'de bu net görülüyor, kafası bir insan kafasından farklı olarak tamamen bir kuş kafası. Kanatlarda bu durum kanatların kolların yerini alması şeklinde gerçekleşir...

Sonrasında teneffüs zili çaldı ve dışarı çıktık. Aşağı inerken ayağım kaydı ve düştüm. Sağlam iniklemediğim bir düğme açılmış olacak ki Bakugou beni tutup açılan yeri eliyle kapatmaya çalışıyordu. Eğer Bakugou orayı kapatmasaydı morluklar net görünecekti.

-Baku dur! Yanlış anlayacaklar.
-İnikle şu düğmeyi hemen!

Dediği gibi yaptım ve düğmeyi inikledim.

-Ben biraz temiz hava almaya çıkacağım beni rahat bırak.
-Olmaz ben de geliyorum.
-Sen benim sevgilim değilsin.
-Ama geliyorum.

Onu orada itip yere düşürdüm ve bir daha kalkmaması için sertleştirdiğim tüylerden biriyle onu kıyafetinden duvara yapıştırdım.

-HEY! ÇIKAR BENİ BURADAN!
-Hayır.

Onun bağırışlarını umursamadan aşağı indim ve okulun dışına çıktım. 19 yaşında olduğum için iznim vardı. Biraz olsun Dabi'yle konuşmalıydım, yine ara sokaklardan birine girip onu buldum.

-Huh? Yine mi geldin? Okuldan mı kaçtın yoksa?
-Hayır bir yetişkin olduğum için çıkmama izin var.
-Peki ne için geldin?
-Şu morluklar, onları geçirmenin bir yolu var mı?
-Sanmıyorum, daha önce hiç bir kız ya da erkek onları geçiremedi.
-Galiba saklamam gerekecek.
-Haklısın.

O sırada kafama düşen bir şeyle irkildim. Elimi kafa attığımda kırmızı bir tüy olduğunu farkettim. Kafamı kaldırıp yukarı baktığımda yine Keigo'yu gördüm, bana göz kırpıyordu.

-Dabi teneffüs bitmek üzere gitmeliyim!
-Tamam küçük prenses, görüşürüz.

Oradan havalandığımda Keigo'nun yanına gittim.

-Hey geldin demek.
-Evet.
-Dünkü hediyeyi açtın mı?
-Ahm gerçekten çok güzeldi teşekkür ederim.
-Ayrıca dün neredeydin?
-D...dün aaah!
-Dabi'nin yanına gittin değil mi?
-Evet...
-Ne konuştunuz?
-İçmiş ve kendine gelmek için kahve yapmıştı. Sonrasında bunu yaptığı için öfkelenip duvarları yumrukladı.
-Anlıyorum...