-Bekle tatlım kapatmam lazım, biri geldi
-Tamam ama sonra hemen arayacaksın!
-Tamam öptümTelefonu kapattı, ben de biraz yatıp uyudum.
Keigo'dan
Yanıma orada, kızı kurtarmak in yanıma gelen ve yüzünün her yerinde yankılar olan adam geldi.
-Haha, beni tanımıyorsun sanırım?
-Seni büyük savaşta görmüştüm
-Sen ne kadar akıllı bir tavuksun böyle...
-?
-Fakat atladığın bir şey var...-K A R D E Ş İ M D E N U Z A K D U R
-Ne? O benim karım, bir de kızımız var
-Ondan şimdi uzaklaş ya da ben seni uzaklaştırırım, ona ne hakla dokundun sen?
-Kendisi istedi
-*Kıkırdama* Ve sen kabul ettin ha?
-Evet
-Azgın köpek... Bir daha dokunduğunu görürsem seni mahvederim
-Karım diyorum sana, hecelememi ister misin? Ka-rım
-Benim de kardeşim diyorum sana, hecelememi ister misin? Kar-de-şimElini yanağıma koydu ve hafif bir soğukluk hissettim ardından yanma ve mavi alevlerin gözümün önünde çoğaldığını gördüm... O yavaş yavaş uzaklaşıyor bense bilincimi kaybediyordum...
Yazardan
Keigo neyin içine düştüğünün farkında değildi, Dabi'yi tanımıyor ve ona nasıl davranması gerektiğini bilmiyordu. En sonunda Dabi öfkesine yenil düşüp Keigo'yu mavi alevlere hapsetmişti.
Keigo ölüm korkusunu ilk defa hissetmişti, bundan önce onun için hiç önemli bir insan yoktu fakat közünün babasız büyümesinden korkuyordu. Ayrıca Hatsume'nin evde olmamasının sebebinin aklındaki şey olmasından tedirgindi.
Zar zor hareket edebiliyordu, telefonunu yanmaması için bir kenara fırlattı, eğer Hatsume ararsa en azından Dabi açabilsin diye. O anda telefonu çalmaya başladı, tabii arayan Hatsume'ydi.
Dabi kafasını dönüp telefona baktı, telefonu alıp açtı. Keigo en azından bunu görebildiği için mutluydu.
-Alo, Keigo neden aramadın? Neredesin sen?
-O senin için önemli biri miydi?
-Ha? Dabi sen misin?
-O senin için önemli miydi?
-Hem de çok, kızımın babası o.Dabi telefonu kapattı ve ateşleri söndürdü, Keigo ölmemişti fakat baygındı. Hatsume için kendini riske atmaya hazırdı, Keigo'yu kucaklayıp hastaneye gitti, hastaneye geldiğinde onu gören doktorlar polisi arıyordu. 15 dakika sonra polisler orada Keigo ise hastane odasında yatıyordu.
Ertesi Gün
Hatsume'den
Uyandığımda hastane odasındaydım, yanımda kızım ve tabiki Keigo yoktu. Dabi ile dün yaptığım konuşmaya anlam vermeye çalışıyordum. Doğrulup yanımdaki kumandayla televizyonu açtım. Yarım saat kadar saçma programlar izledikten sonra kapı çaldı ve içeri doktor girdi.
-Bayan Hatsume, taburcu olacaksınız. Ayrıca size bir sürprizimiz de var.
Ardından içeri tekerlekli sandalyede, üzerinde hastane kıyafetleri ve yüzünde yanıklarla Keigo girdi. Şaşkınlığımı gizleyemiyordum, ağzımı elimle kapattım. Ayaklarımı yere atıp ona doğru koştum, ona sarıldım fakat o benden uzak durmaya çalışıyordu.
-Aah! Tamam fazla sıkma acıyor...
-Keigo sen... Dün gece ne oldu?
-Lütfen hastayı fazla yormayın, eve dönünce konuşursunuz ve bir de, bebeğe ve size bakacak bakıcılar tutsanız iyi olacak gibi.
-Haklısınız, ben bir iki gün daha burada kalacağım. Eşimi ve kızımı benimle aynı odaya alsanız olur mu?
-Tabii efendim, bu oda daha geniş. Yatağınızı buraya taşıyabiliriz.Doktor çıktı ve Keigo ile ben odada yalnız kaldık.
-Şeyy... Kızımı görebilir miyim?
-Ah, tabiRoki'yi kucağıma alıp Keigo'ya verdim. Daha önce hiç bebek tutmadığı belli oluyordu. Ona yardımcı olmak için eğildiğimde beni eliyle itti.
-Kızımı bari ben tutayım
Sonra içeri bir adam girdi, boş bir yatağı bırakıp gitti. Keigo'nun elinden Roki'yi alıp yatağa çıkmasına yardım ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hawks x Reader//Türkçe
Teen Fiction19 yaşında bir kız ve 2 Numaralı pro kahraman... Nasıl birlikte olabilir? Nasıl insanlar buna izin verir? Nasıl tanıştılar?.. İyi bir kahraman suçluları hapse tıkmaz, onları anlar. Evet bu benim düşüncem, belki biraz aptalca gelebilir ama ben suçlu...