Etrafıma bakındım, Dabi bir kenara çekilmiş savunma pozisyonu almıştı. Diğerleri de bir şey olduğunu anlamış olacak ki buraya gelmişlerdi.
Parmaklarımdan pençeye benzer kırmızı şeyler çıkıyordu. Sonra kafamda bir ses yankılandı.
-Zoraki özgünlük etkinleştirme, Hatsume Abelle
O şeyler bedenime saplandı, karnımdan aşağı kanların süzüldüğünü hatırlıyorum, sonrası yatağımdaydı.
Uyandığımda yatağımda yatıyordum, başımda bir doktor ve arkasında Dabi vardı. Göğsümün biraz altına sarılı sargılar vardı, dokundukça acıyordu. Doktor bana hayati zarar olmadığını, yalnızca dinlenmemi söyledi. Ayrıca fazla uykusuz ve yorgunmuşum.
Kıyafetlerimi kan kaplamıştı, ayağa bile kalkamıyordum. O gün yataktan çıkamazdım.
-Sen iyileşince savaşa devam ederiz
-Umm... Aslında ben görevlere gelsem yalnızca?
-Orada da savaşmayacağını mı sanıyorsun?
-Nasıl yani?
-Gittiğimiz çoğu yer ucube kaynıyor, orada sana dokunmaya kalkarsa ve yanında ben olmazsam ne yapacaksın?
-Ben...
-Evet bilmiyorsun, o yüzden sana eğitim vermeye çalışıyordum. İyileşene kadar ayağa kalkma, kendini daha kötüleştirirsin, bir kaç gün dinlen sonra ayağa kalkmayı denersinOdadan çıkıp kapıyı kapattı, benim ise yalnızca uyumam, yatmam ve yemek yemem lazımdı. Biraz uyumam gerekiyordu, gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım.
Hawks'dan
Evde otururken haberleri izliyordum, geçen seferden beri LoV ile ilgili haberler yoğunlaşmıştı. Kızı tekrar bulamadıklarından ama daha önce UA'de bir öğrenci olduğundan bahsettiler. Defalarca öğretmenlerle ve öğrencilerle röportaj yapsalar da okulda yalnıza 1-2 kalabildiği için pek bilgi edinemiyorlardı.
Onu tekrar görebilmek için bu defa camdan bakacaktım, odasını arka tarafa aldıkları için dikkat çekmezdim. Eşofmanlarımı giyip dışarı çıktım, binaya doğru yöneldim. İçeri baktığımda yine uyuduğunu gördüm, yana dönmeye çalışırken birden acıyla inledi. Elini beline koyduğunda o sargıları farkettim, en kötüsüyse kanla kaplıydı. Dik dönerken beni gördü, gözleri fal taşı gibi açıldı, cam ses geçirmez olduğu için ne dediğini duyamıyordum. İçeri bir anda Dabi geldi, o an binanın tepesine çıktım fakat çıkarken ayaklarımı görmüştü. Camı açıp binanın tepesine doğru çıktı, uzun zaman sonra ilk defa karşı karşıyaydık.
Beni bir süre süzdükten sonra konuşmaya başladı
-Sana geçen sefer söylediklerimi hatırlıyor musun? Sanırım hayır. O zaman hatırlatmalı mıyım?
-Yanan ben olacağım değil mi?
-Sana yatakta cinsiyet tercih etmediğimi söylemiş miydim?Bir an donup kaldım, ne demeye çalışıyordu?
-Sadece şaka yapmıştım ama Eğer istiyorsan neden olmasın?
-Altta kalan sen olacaksın ama
-Bence şansını fazla zorluyorsun
-Zorlarsam ne olur?
-Sonunu tahmin edemeyecek kadar kuş beyinlisin demekYanıma birkaç adım daha yaklaştı, artık dip dibeydik
-Seni buradan alıp götürüp istediğimi yapabilirim ve senin bu durumda yapabileceğin hiçbir şey yok, hatta istersem burada bile yaparım. Sonuçta bu yüksek bir bina
Elimi sırtıma koydu ve sırtım gitgide ısınmaya başladı
-Sana iki seçenek sunuyorum. Ya benim ihtiyacımı karşıla ya da yanarak öl
- - -
Arkadaşlar ne desin ben bunu yazdım ama
Sizce ne desin👉
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hawks x Reader//Türkçe
Fiksi Remaja19 yaşında bir kız ve 2 Numaralı pro kahraman... Nasıl birlikte olabilir? Nasıl insanlar buna izin verir? Nasıl tanıştılar?.. İyi bir kahraman suçluları hapse tıkmaz, onları anlar. Evet bu benim düşüncem, belki biraz aptalca gelebilir ama ben suçlu...