Hawks x Reader//Türkçe

2. Sezon: Bölüm 3

Eve geldiğimizde Kizuya odasına geçti, ben de Roki'yi alıp odama çekildim. Saat henüz öğlen 3'tü, Roki'nin uyku saati gelmişti, onu yatırıp antrenman alanına gittim. Uzun zaman sonra ilk defa antrenman yapacaktım.

(2 Saat sonra)

Antrenman bitince içeri girdim, onca silah bıçak ve diğer şeyleri tekrar kullanmak iyi gelmişti. Bir bardak buzlu su içip Shigaraki'ye döndüm.

-Teklifini kabul ediyorum, sizinleyim.
-Emin misin?
-Bu soru bana en son sorulduğunda yalnız bırakıldım, eğer beni yalnız bırakmayacaksanız, Her daim yanınızdayım!
-Dabi'yle de konuşmalısın
-Konuşurum

Dabi'nin yanına gittim, odasının kapısı kapalıydı, kapıyı tıklatıp içeri girdim

-Sorun ne?
-Shigaraki seninle konuşmamı istedi
-Teklif hakkında mı?
-Evet, aslında kabul ediyorum...
-Sana bir kostüm lazım, yüzün tanınmamalı
-Ben hallederim!

Odama koşup dolaptan Shinsou'nun maskesini, sarı peruğu, yeşil lensleri aldım. Düşmeyecek şekilde kafama sabitledim, kıyafet olarak bazı günlük kıyafetlerimden seçmek istiyordum, sonuç olarak neredeyse kimsenin doğru düzgün bir kostümü yoktu. Dolabı kurcaladıktan sonra hoşuma giden birkaç şey buldum.

Bunu da giyip tekrar Dabi'nin yanına gittim, beni görünce sanki biraz huzursuz gibiydi.

-Saçlarını boyasak mı, her seferinde perukla uğraşma
-Aslında olabilir, mavi olsa olur mu?
-Sana kalmış, Toga'dan yardım iste, o boyar.

Odadan çıkıp Toga'nın yanına gittim, ondan saçımı boyamasını isteyince bileğimi çekiştirip beni odasına götürdü.

-Hadi! Hangi renk olacak?! Mavi, pembe, sarı?!
-Mavi?
-Tamam hemen!

Dolapları kurcalayıp bir paket saç boyası çıkardı, bir kaba döktü ve beni de makyaj masanına oturttu.

-Saç kesimi?
-Evet, oldukça gizlenmem lazım

Önce eline makası aldı ve dikkatlice saçlarımı kesmeye başladı. Kesimi bitince kurutma makinesiyle omzumdaki saçları aldı. En son mavi boyayı alıp saçlarımı boyamaya başladı, boyama bitene kadar gözlerimi açmama izin vermedi. Bitince gözlerimi açtım karşılaştığım şey karşısında ağzım açık kaldı.

Saçlarım çok güzel olmuştu! Toga bana koşarak sarılıp bana "Çok güzel olmuşsun!" Diyordu. Ona teşekkür edip  Dabi'nin yanına gittim, beni süzüp "Güzel olmuşsun" dedi.

-Savaşlara katılabilir miyim?
-Eğitmem lazım seni
-Nasıl yani? Ben yetersiz miyim?
-Evet, yanında duran birine ona bakmadan, kafasını patlatabilir misin?
-Ben, bilmiyorum
-İşte sana bunu yaptıracağız.

İşte cehennemim burada başladı...

(5 Yıl sonra)

Uzun zaman oldu, eğitimim ağır geçti, Dabi vasiyet falan dinlemedi. Hata yaptığım zaman, ya Toga kanımı alıyordu ya da daha kötü bir hata yaptıysam kırbaç yiyordum. Doğrusu böyle bir eğitim beklemiyordum doğrusu, ha eğitim kısmına gelince... Başlarda silahla hedef almayı öğrendim, sonrasında kanatlarımı en hızlı nasıl kullanacağımı. Ayrıca arada bir Toga da hızlı bıçak kullanmayı öğretiyordu bana. Birinin özgünlüğünü en hızlı nasıl çalacağımı öğrendim, en son zamanlarda diğer LoV üyelerine karşı özgünlük eğitimi aldım, ciddi anlamda yaralar aldığım oluyordu. Todoroki'nin de babası tarafından zor bir eğitim aldığını biliyordum, çok nadir tepki gösterirdi, böyle mi olacağım derken öyle oldum.

Keigo'yu artık unutmayı değil öldürmeyi planlıyordum. Acı içinde yanarak ölmesini istiyordum... Kizuya'nın özgünlüğünü kullanmayı öğrendim, en çok işimize yarayacak özgünlüklerden biriydi ve ben de aldım.

Kizu okulu bitirdi ve "Salgı kahramanı; Secretion" oldu, Ben ise hala bir savaşa katılamadım. Roki, yürümeyi, konuşmayı, yemeğini yemeyi, tuvalete gitmeyi kısaca neredeyse her şeyi yapmayı öğrendi. Eğitim sırasında beni görmemesi için beni gün içinde neredeyse hiç görmüyordu çünkü eğitim günde 6 saat sürüyor, Hatta bazen 9 saat bile oluyor. Sabahları 5.30'da uyanıp kahvaltımı ediyorum, 6.00'da eğitime başlıyorum. 6.00'dan 12.00'a kadar eğitim sürüyor, akşamları da 2 saatlik antrenman oluyor. 19.00'dan 21.00'a kadar antrenman yapılıyor, eğer öğrendiğim şeyleri üç defa yanlış yaparsam ceza yiyordum. Üzerimi değiştirirken bile Roki yanıma gelemiyordu, vücudumdaki yaraları görmemesi için çabalıyordum.

-Günümüz-

-Hatsume, buraya gel! Saat 6.00
-Geliyorum!

Koşarak eğitim sahasına gittim, girişte bıçaklarımı hızla çekip Dabi'nin tuttuğu tahtaya fırlattım ve bir taklayla hızlanıp tahtaya attığım tekmeyle tahtayı parçaladım.

-Güzel, öğreniyorsun
-Evet, ama hala duvarlardan atlayamıyorum...
-Onu da bugün yapacaksın, fakat şimdi kılıç eğitimi alman lazım. Özgünlüğün bunun üzerine kurulmuş.
-Peki

Kanatlarındaki büyük tüyleri çekecekken Dabi dur dercesine elimi tuttu. Ona anlamaz bir bakış attım.

-Normal kılıçlar
-Fakat, bunları kullanmak daha kolay?
-Ben sana zoru öğretmeye çalışıyorum

Elime normal kılıçları tutuşturup önümdeki maket düşmanları gösterdi. Maketlerin üzerinde Keigo'nun resimleri vardı, kılıçlarla birlikte onları parçalamaya başladım.