Evet birsürü sıkıcı dersten sonra yemek arası geldi. Sınıftakilere yemek arasında yanıma gelin demiştim, saolsunlar geldiler.
Bize kafeteryanın en köşesinde cam kenarı 15 kişilik bir masa seçtiler. 6 kişi kimdi veya neredeydi bilmiyorum. Tuhaf olan da bütün sınıflar 20 kişiyken ve okula kimse alınmazken benim alınmam.
Oturduk ve Midoriya bir defter kalem çıkardı. Ne olduğunu anlayamamış gibi ona bakarken konuşmaya başladı;
-Ah şey! Bütün özgünlükler hakkında not alıyorum da, seninki nadir bir tane gibi. Not tutayım dedim.
-Tatlı çocuksun Midoriya!Kızardı, hemde çooook kızardı...
(Midoriya'nın düşüncesi)
O bana az önce Tatlı mı dedi?! Ah, kızardım mı ben! İnanamıyorum bir kız bana tatlı dedi!
(Uraraka'nın düşüncesi)
Bu kızı hiç gözüm tutmadı! Deku'ya ne hakla tatlı der o!?
(Sizin anlatımınız)
-Hepinizle tanıştığıma memnun oldum. Özgünlükleriniz çok güzel, hatta bazıları ölümcül. Öncelikle nereden başlasam bilemiyo-
(Tokoyami)-Ben zaten biliyorum. Hawks sensei ile aynı özgünlüğe sahipsin. O bana detaylarını anlatmıştı.S*ktir. Bu Hawks dediği Keigo olsa gerek. O benim asıl özgünlüğümü biliyordu. Umarım anlatmamıştır!
-Bu arada beni farketmedin galiba, ben Tokoyami. Bir de Hawks-sensei senin nakil gibi birşeyinden bahsetti. Anlamadım ama çift özgünlüklüymüşsün galiba. Hatta biri nakilmiş?
Şimdi sıçtın kızım. Ya öğrenirlerse, naparsın? Dalga geçecekler, Toga gibi olacaksın! Yapma sakinleşşşş!
(Önemli not; biraz sonra yazacağım "Babanın sesi" olan şey şu; biz babamız öldükten sonra kısmen onunla aynı bedeni paylaşmaya başladık. İstersek kontrolü ona verebiliyorduk. İstersek onunla konuşabiliyorduk.)
(Babanın sesi)-Kızım onlara söylememeye kararlı mısın? Bu iyi olmaz eninde sonunda ortaya çıkacak. Benden öğrendiklerin değersiz kalır. Anlat gitsin dalga geçerlerse ne yapacağını biliyorsun.
-Ah! Bahsetmeyi unuttum. Evet çift özgünlüklüyüm ve biri kanla ilgili asl-
(Bakugou söze girdi)- Salağa bak! Kanmış! Hah, kan mı emiyorsun yani?
Gidip onun yakasına yapıştım. Kısa boyuma rağmen sportif vücudum bunu kaldırabiliyor.
-Bana bak! Ne boksun bilmiyorum ama serseri, benimle uğraşma!
-...(Saat 11:45, öğle arası bitti)
Aah! Dersler de bitmek üzere tek bir ders kal- (telefon çalıyor) AAA! Bugün Eşyalarım gelecekti değil mi ya.
-Alo
-Alo, Abelle hanım eve geldik kapıyı çalıyoruz açmıyorsunuz?
-Okuldayım, biraz bekleteceğim izin kağıdı almam gerek.
-Tamam.
(Klik)Çabuk olmam lazım, aahm müdür odası neresiydi?! Okulun haritası burada bakıyım hemen... İşte müdür nezu yazıyor.
Geldim galiba burası evet. (Kapıyı çaldın)
-Gel, aa sen yeni öğrencisin! Eşyaları almak için izin kağıdı istiyor olmalısın, hemen yazıyorum.
-Nas-
-Bilirim ben, al kağıdın burada.
-Teşekkürler.Uçarak çıkıyım daha hızlı olur. AAAAAHHH! Ses engelleyiciler yok, gidemem ki. Biraz yavaş gideyim bari.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hawks x Reader//Türkçe
Teen Fiction19 yaşında bir kız ve 2 Numaralı pro kahraman... Nasıl birlikte olabilir? Nasıl insanlar buna izin verir? Nasıl tanıştılar?.. İyi bir kahraman suçluları hapse tıkmaz, onları anlar. Evet bu benim düşüncem, belki biraz aptalca gelebilir ama ben suçlu...