Modern Hoods (chanbaek)

tjueåtte' 2.2 "siste trinn til siste"

"Sırada ne var?
Şimdiyle aynı mı olacak?
Bir tünelden geçmek gibi,endişeliyim
Belki o zaman yarın,yarın seni bekleyeceğim."

Bölüm Şarkısı:Chanyeol-Tomorrow

İYİ OKUMALAR 🌸

Garip bir maille başlayan;hayatımıza yeni birinin dahil olması,bir barda çalışmaya başlamamız,Chanyeol ile yeniden bir araya gelmemiz,Seoksura'da yaşadığımız facia ve daha nicesinin gözlerimin önünde bir şerit gibi geçmesi görmeyi hiç beklemediğim ikilinin karanlıkta belirip bize doğru geldiği 15 saniye gibi kısa bir sürede yaşanmıştı.

Bu birkaç ayda bir sürü şey yaşanmıştı;üzülmüştüm,deli gibi sinirlenmiş,çaresiz hissetmiştim.Chanyeol'a sığınmış,bir nebze de olsa huzurlu hissetmiştim.

Ama şu an hiçbiri yoktu.Bomboş hissediyordum.İçimde beliren hiçbir duygu yoktu.Şaşkındım ama değildim de,sanki içimde bir yerlerde böyle bir şey bekliyordum.İçimdeki bir yerlerdeki Baekhyun buna hazırlıklıydı.

"Bu kadar kısa sürede gelmenizi beklemiyordum."

Kimseden ses çıkmazken bakışlarımı saçlarının rengi solmuş adamdan arkasındakine çevirdim.Kyungsoo her zaman gamsız bir herifti ama bu sefer o her zamanki alaycılığı buna eşlik etmiyordu.Dümdüz ama kendinden emin bir şekilde bize bakıyordu.

"Ne bok dönüyor burada?"

Yixing sonunda söze girdiğinde irkildim.Girdiğim transtan çıkmam Minseok'un alaycı,Kyungsoo'nun ise hala kendinden emin tavrıyla bir kez daha karşılaşmama neden olmuş,bu sefer beni afallatmıştı.

"Kyungsoo?"  Yixing cevap gelmediğinde çaresizce muhatabını değiştirdi.

"Abim nerde?" Yerim ondan beklemediğimiz bir sinirle abisini sorduğunda bakışlar bir anlığına ona kaymıştı.Ve konu Jongin'e geldiğinde Kyungsoo'nun yüzündeki o ifadenin bir an için sarsıldığını görmüştüm.Ama bu kısa sürdü,anında toparlanıp yeniden aynı tavra büründü.

Bu sırada aniden duyulan kahkaha sesiyle herkes sıçramış korku dolu gözlerle sesin kaynağına dönmüştü,Jongdae'ye. Ama bu onu bir an olsun kendisine getirtmemiş,nefesi kesilene kadar kahkaha atmıştı.Ardından aniden düz bir ifadeye bürünüp bakışlarıyla bir bizim bir de buraya gelmemize sebep olan ikili arasında mekik dokumuştu.

Şu an da tam anlamıyla delirmiş gibi görünüyordu.

"Ya sikeyim ben sizi de,hayatıma dahil olduğunuz günü de,gelmişinizi de geçmişinizi de! Nesiniz lan siz? Benim ne işim var burada?" Sinirini çıkaramadan Minseok'un yakasını kavrayıp sarsmaya başladı.

"Bana bak lan! Beni niye çağırdın buraya söyle orospu çocuğu!"

Minseok hiçbir şekilde karşılık vermezken Kyungsoo'nun da müdahale etmemesine şaşırmıştım.Jongdae aniden ellerini gevşetip geriye sendelerken kafasını iki yana sallıyordu.

"Bir olup benim hayatıma sıçmaya mı karar verdiniz?''

''Jongdae,sakin ol kardeşim.'' Kelebek'in başından beri takındığı o alaylı ifade gitmiş,ciddi bir tavra bürünmüşken cümlesinin sonuna eklediği kelime,Jongdae'yi sadece daha da sinirlendirmişti.Öyle ki yumruğunu tam olarak mavili çocuğun gözünün altına geçirmiş;kimsenin,özellikle de Kyungsoo'nun müdahale etmeyişinden güç alarak yeniden yakasına yapışmıştı.

''Kardeşim mi?''

Kelebek tek kelime etmeden hırpalanırken birden toparlandı ve Jongdae'nin yakasındaki bileğini kavrayarak onu geriye itti.