(Yorum atmada sıkıntı varmış kaldırıp geri yükledim bunun şerefine yeniden okumuş gibi yorum yapın öpüyorummmm)
"Bana kalan iki şey, ayrılığımız ve rahatlığımız, hepsi benim suçum
Çünkü ne seni tutabiliyorum ne de kal diyebiliyorum
Şimdi nasıl gidiyoruz?
Şimdiyse sadece bir çift yabancıyız
Hepsi kayboldu, ama ben inanamıyorum."Bölüm Şarkısı:EXO-Stay (Sözlerine bakın bir ara,çok uygun konuya 🌼)
İYİ OKUMALAR 🌸
Yixing ile bu işi başlattığımız andan ve birbir ekibe yeni kişileri dahil etmeye başladığımızdan beri defalarca "İşte şimdi boku yedik." dediğimiz anlarımız olmuştu.
Hiçbirinde boku yememiştik.
Şans mıydı? Kesinlikle. Defalarca ipin ucuna gelen kellelerimiz mucizevi bir şekilde kurtulmuştu ve bunların tamamına yakını şansımızın yaver gitmesiydi.Evet,elbette ekipteki herkesin kafası çalışıyordu ve yapılan planların sayesinde yırtmıştık ama inanın bana şans bizim yanımızdaydı.
Bir kere bize kafayı takan,idealist,"Ne olursa olsun onları bulacağım!" diyen bir polis yoktu peşimizde.Dolayısıyla emniyet tarafından çok da umursanmıyorduk.Boku yedik dediğimiz anlar genelde dolandırdığımız keklerin yakın çevresinin kısa süreli hırslarından kaynaklanmıştı.Ama bunu dediğim gibi basit bir planla,ki bütün planların ortak olayı ortadan yok olmamızdı,halledebilmiştik.
Şimdiyse yediğimiz bokun rengi bambaşkaydı.Adamın kim olduğu hakkında tek bir fikrimiz yoktu,daha önce görmemiştik."Asıl adamları" dediği bizin,diğerlerine göre daha çok insan arasına karıştığını nereden biliyordu,içerdeki adamları bizim hakkımızda ne kadar bilgi toplayabilirdi bilmiyorduk.İlk defa bu kadar çok şeyi aynı anda bilmiyorduk ve bizi korkutan en büyük şey buydu.
Önüme indirilen kupayla bakışlarım Chanyeol'u buldu.
"Yixing'e acil durum diye mesaj attım,birazdan arar.Önce biraz ayılıp kafamızı toparlayalım."Ayılmaya ihtiyaç duyacak kadar içmemiştim ama yine de sesimi çıkarmadan önüme indirdiği acı kahveden büyük bir yudum aldım.Changsub denen herif bizden bahsettikten sonra konuyu kapatmıştı.Tabi o andan itibaren ikimizde ortamdan kopmuştuk ve birkaç dakika sonra mekandan ayrılıp evimize gelmiştik.
Chanyeol da benim gibi korkuyordu,her ne kadar belli etmemeye çalışsa da salladığı bacağından ve kupaya parmağını vurarak ritim tutmasından gergin olduğunu anlayabiliyordum.
"Adamı daha önce görmüş olabilir miyiz?" Sakince dediğimde kafasını iki yana salladı. "Sanmıyorum,böyle bir tipi unutmazdık." Benim gibi düşündüğünü duyunca kafamla onaylayıp yeniden kahvemden bir yudum aldım.
"O zaman yine dolandırdığımız adamlardan birinin çevresinden biri olabilir." Omuz silkip kısık sesle yanıtladı.
"Olabilir."
Birkaç dakika sessizce kahvemizi içtik.Yixing daha mesajı görmemiş olmalıydı yoksa acil durum mesajına dönmesi bu kadar uzun sürmezdi.Chanyeol paketini çıkarıp içinden bir tane aldıktan sonra paketi masaya indirdi ve arkasına yaslanmadan önce elindeki sigarayı yakıp derin bir nefes çekti.Hiçbir şey demeden uzanıp paketinden bir sigara da ben aldığım da bu sefer çakmak konusunda benim istememi beklememiş,az önce kendininkini yakıp cebine koyduğu çakmağı çıkarıp bana uzatmıştı.Elinden alıp kendi sigaramı yaktığımda sessizliği bozan ilk taraf o oldu.
"Belki de bu işten sonra bırakman en iyisidir."
Dediği şeye histerik bir şekilde gülüp ağzımdaki dumanı yavaşça havaya bıraktım. "Ha yani bu işin sonunu göreceğimizden eminsin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Modern Hoods (chanbaek)
FanfictionHepimiz ortak bir amaç için bir araya gelmiştik: Soysuz dünyada bir nebze olsun adalet sağlamak. [200502-210502] 4 in #chanbaek