-26-

3.1K 154 39
                                    

       
Küçük bir hatırlama: Harry eve geri dönmüştü ve Ella ile Colin'i konsere götürme konusunda ikna etmişti. 
***

Aslında hayatın bazen bir döngü olduğunu düşünüyorum. Birini seviyorsunuz, o sizi seviyor ya da sevmiyor olabilir ama her iki türlü de acı çekiyorsunuz. İlk başlarda birini severken mutluluk yaşarsınız ama bu gün geçtikçe acıya dönüşür. O karnınızdaki meşhur kelebekler artık size güzel bir kıpırtı yerine mide bulantısı veriyor. Tabii sonra yine mutlu olabilirsiniz. Henüz o kadar da karamsar değilim. Yani şimdilik. 
        Colin gerçekten lüks uçakta Harry'nin kucağındayken çok mutluydu. Aslında ben mutluydum ama sanırım o çılgın yaşamımdan kopmuş ve oturaklı bir bayan haline gelmiştim. Bütün gün yoruluyordum. Pazar günü döndükten sonraki günde işe gidecektim. Çok fazla yorulacağımı hissediyordum.
Elimin üstünde benimkinde bir hayli büyük eli hissedince aniden içim ısındı.
"Sorun ne sevgilim?"
"Sadece pazar günü döndüğümde çok yorgun olacağım ve işe gitmek zorundayım."
Anlayışlı gözüküyordu ama öyle davranmıyordu.
"Sadece anı yaşa." dedi dudağıma bir öpücük bırakırken Colin kıkırdadı. Mutlu gözüküyordu.
Başımı salladım ve gülümsemeye çalıştım.  Sabahlara kadar barlarda sabahlayan bir kızın şimdi oturaklı bir bayan olması garipti. Hem de çok...

*

        Otel gerçekten de mükemmeldi. Manzarası apayrı bir yere sahipken içindeki rahat yatak da çok konforluydu. Bavulları hala açmamıştım. Sadece yatağa uzanmış ve yattığım yerden görebildiğim kadarıyla  manzara hakkında yorum yapıyordum.

        Harry odaya girip kendini yanıma bıraktı ve yavaşça yatağın verdiği rahatlıkla inledi. İnlemesi bana garip bir haz verdi ve sırıttım. Birbirimizden ne kadardır uzaktaydık ve dün gece bile sevişmemiştik. Bunu yadırgıyordum çünkü Harry sürekli bana sokulur ve küçük öpücükler için çırpınırdı ama öpücükler sadece bir arkadaşının yanağını öpüyormuş gibiydi. Düşünmeden edemedim. Erkeklerin böyle ihtiyaçları vardı ve Harry bunu bensiz nasıl gideriyordu?

"Colin Zayn'i görünce onla gitmek istedi. Akşam bir konser var. Yemek yedikten sonra oraya gideceğim. Sanırım bu sefer şehrin altını üstünü getiremeyeceğiz El."

Zaten ona sürekli olarak baktığım için-özlemden olsa gerek-mimiklerinin umursamazlığını birkez daha yakalamıştım. İster istemez kalbimde bir boşluğa sebep olsa da aklımdaki güvensiz kız düşüncelerini bir kenara atıp aslanlar gibi sevgilime güveniyorum ben diye bağıran gergedanı zihnime hayali olarak yerleştirdim. Iıı çok şekerdi.

"Önemli değil." Omuz silktim çünkü gerçekten de değildi. "Başka bir zaman buraya gelip tadını çıkarabiliriz."
Bana baktı ve güldü. Gözlerimiz sanki bugün hiç denk gelmemiş gibiydi. Birden heyecanlandım. Birazdan provaya gideceğinden bahsetmişti ama onu ciddi anlamda özledim. Yoksa tepkisini falan merak ettiğimden değildi. Yavaşça yanıma uzanmış bedeninin üstüne eğildim ve yavaşça alt dudağını kendi dudağımın arasına hapsettim.

"Tatil programı hazırlamalıyız." diye homurdandı ama onu dinlemedim. Şuan onu öpmekle uğraşıyordum. Elleri belimi buldu ve hemen üstümdeki yerini aldılar. Gerçekten de onu özlediğimi anladım.

O dolgun dudaklarının benim dudaklarımın üstünde olduğunu hissetmek hala beni heyecanlandırıyordu. Mideme kramplar giriyordu. Eli bacaklarımda dolaşırken tek düşünebildiğim oydu. Yani nasıl oluyordu da hala onu böyle inanılmaz derece de isteyebiliyordum. Elim düşüncesizce pantolonunun ağına geldiğinde hızla geri çekildi.

"Ella gerçekten gitmeliyim aşkım."

Orta da salak gibi kalmak var ya. Aynı öyleydi bu. Tüm o skype görüşmelerimizdeki aptal aşık konuşmaları yalan mıydı? Aman tanrım. Beni ilk gördüğü yerde becereceği peki? Pis yalancı! Tamam o zaman biraz sarhoştu. Ama sarhoşlar önceden düşündüklerini söylemezler mi? Ee peki ne diye böyle yapıyor?

Çıldırtan Aşk 2-(Harry Styles)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin