Çıldırtan Aşk 2-(Harry Styles)

-1-

Merhaba arkadaşlar yoğun istek üzerine ikinci kitapla karşınızdayım. Yazmayı çok özlemişim ama bu sadece şimdilik yani bu hazırlık gibi bişey devamı Haziran gibi gelecek. Anlayışınız için teşekkürler gergedanlar ;)

Kapak için @dizeeasln'a teşekkürleeer =)

“Sürpriz!” diye bağırdı bugünlük bu kadar sürpriz yeter diye düşünmüştüm çünkü sevgili kocacığımın sürpriz anlayışı beni ağlatmaktı. Elimdeki topuklu ayakkabılarını aldı. Düğündü Harry benim oturmama izin vermemişti. Düğün boyunca onun sevdiği şarkılarla dans etmiştik. Onun diyorum çünkü benim erkek gergedanım bir tane bile benim hoşlandığım şarkıyı eklememişti ve kendi müzik zevkiyle insanları ağlatmıştı özellikle de kendi annesini. Benim bildiğim gelinin arkasından ağlayanı olurdu ama Harry’nin akrabaları benim akrabalarımdan daha çok ağlamıştı. Sanırım benimde çekirdek ailem yaşasaydı ağlarlardı. Yani ben öyle düşünüyordum.

“Bu ne?” dedim sanki bilmiyormuşum gibi.
32 dişini bana gösterip “Araba.” Dedi. Ona gözlerimi devirdim. Onun araba olduğunu hatta. Dehşet bir araba olduğunu. Audi R8 olduğunu biliyordum ve salyalarım yavaşça ağzımdan gelinliğe damlıyordu. Tabi bilirsiniz ben değişmem ve tüm duygularımı içimdeki gergedanlara emanet ederek “Biliyorum.” Dedim “Ama bu arabayı sadece eve gitmek için satın almış olamazsın değil mi?”

Alnıma hızlı bir öpücük kondurdu. “Senin her zaman zeki olduğunu biliyordum.” Dudakları alnıma yaptığı baskıdan dolayı kızarmıştı ve ben bir an içimden hemen eve gidelim diye geçirdim. Önümde takım elbiseli bir Harry arkasında R8 varken çok kararsız kalıyordum. Acaba arabada mı sevişmeliydik? Saçma. Ah ne diyorum ben?  Bu fikre bayıldım.

Ona arsızca yanaştım ve elimle kravatını tuttum. “Imm tahmin ettiğim şey mi?”
Harry afallamış bir şekilde yüzünü sanki daha önce hiç yapmamışız gibi bir hale soktu. Bir ara benden midesinin bulandığını düşündüm ve geri çekilmeye çalıştım ama belime koyduğu elleri buna izin vermedi.
“Bebeğim biraz daha dayanmalısın! Bu kadar yaramaz olman beni …” duraksadı ve dudaklarını kulağıma doğru yakınlaştırdı.”Fena yapıyor.”
Kıkırdadım ve ellerimi yerleştirmiş olduğum göğsünden boynuna çıkardım.
“Seni-“
Harry sözüne devam edecekken cırtlak bir ses duyduk. “Siz hala balayına gitmediniz mi? Siktirin gidin hemen burada por-“
Louis’in ağzını kapatması gerektiğini Eleanor anladığında bunu yaptı. Ben hariç herkes ne demek istediğini anlamış olmalıydı. Harry bana pis pis sırıtırken “Sarhoş olmuş olmalı.” Dedi.
“Çok.” Diye onu onayladım. Eleanor uzaktan el sallayıp Louisi içeri taşırken jetonum düştü ve birden bağırdım “Balayı mı? Ciddi misin?”
Boynuna sıkıca sarıldım.

Bu heyecanım hoşuna gitmiş olacak ki 32 dişi tekrar göründü. Onun saçlarını karıştırma isteğiyle doldum ama şuan saçları o kadar seksi gözüküyordu ki-evet yanlış anlamadınız seksi gözüken saçları- onun yerine iyice boynuna sarıldım ‘Bunu bana niye daha önce söylemedin?’ ‘Şimdi söyleyecektim. Geveze söylemeseydi.’ Üzülmüş gibi dudaklarını büktüğünde onu ısırmak istedim. Ah! Benim sevgilim en romantik sevgili tamam mı?

Geri çekilip ‘Nereye?’ diye sordum hemen. Umarım uzak bir yerdir. Paris, New York yok yok bence Los Angeles aslında Kanada da olabilir- ‘Glasgow.’ ‘Ne?’ Yüz ifademi kendi kendime merak ettim. ‘Orası neresi? Tanrı’nın unuttuğu yer falan mı?’ Alay ettiğimi anlamamış yüz ifadesiyle gururla konuştu. Gururuna gergedanlar sıçsın! ‘Çok güzel bir şehir hem de yakın arabayla gideceğiz-‘ ‘Bana senin sürmeyeceğini söyle.’ ‘Ben süreceğim, eğer ormanlık bir alan bulursak park ederiz ve senin istediğin şeyi yapabiliriz.’ Abartılı bir şekilde o koca çenesini açtı ve göz kırptı.

‘NE var? Ne sırıtıyosun?’ diye çıkıştım. Gözleri şaşkınlıkla açıldı ve hemen yanımda bitip şakaklarımı ovdu. ‘Hamilelik seni stresli yapıyor bebeğim, hadi arabaya binelim.’