Merhaba! 30 Ağustos Zafer Bayramınız Kutlu Olsun.
Yeni bölümle karşınızdayım. Size yayınlayacağımı söylemiştim. Onun için artık bazıları imalı laflarını kesip sadece sabretmeliler çünkü sinir bozucu olmaya başladı.
Tüm destek verenlere teşekkür ederim iyi ki varsınız.
Multi; Elbise.
HARRY
Ella duşa girmek için gittiğinde aslında peşinden gitmemek için kendimi zor tutuyordum. Aslında ona hazırladığım küçük sürprizi seviştikten sonra verebilirdim ama onu yormak haksızlık olurdu. O yüzden birazdan odasına gidip ona ait olanı verecektim. Kremalı pastayı buzdolabına yerleştirirken aklımda hala beni deli eden düşünceler vardı. Ih! Onu çok özlemiştim. Vücudum ona ihtiyaç duyuyordu. Lanet bir turneye çıkmak bile istemiyordum çünkü o buradaydı ve turneye benle katılamazdı. Neymiş Colin ders görecekmiş ve oda çalışacakmış. Hem de Dexter’ın şirketinde. Niye bir kadın kocasının şirketinde çalışmazdı ki? Beni bazen deli ediyordu. Yani aslında bazen değil, genel de beni deli ediyordu.
Küçük ayak seslerin duyduğum da arkamı dönüp baktım. Colin yavaşça mutfağa girmiş bana bakıyordu. Ona gülümsedim bazen hala utangaç olabiliyor.
“B-ben biraz daha meyve suyu alabilir miyim?” diye sordu. Tedirgin olduğunu görebiliyordum. Ah? Böyle olması beni üzüyordu.
“Tatlım neden çekiniyorsun? Bu mutfak senin de karnını akşam yemeğini yiyemeyecek şekilde şişirmediğin sürece istediğini yiyebilirsin.”
Bana sonunda sevdiğim bir gülümseme yolladı ve buzdolabından meyve suyu alıp bardağa döktü.
“İçeri de her şey yolunda mı?” diye sordum. Malum Nora ve Colin salonda beraber zaman geçiriyorlardı.
“O sadece sinir bozucu ve maç izliyor.”
“Aynı takımı tutmadığınıza yemin edebilirim.”
Kıkırdadı. “Onla aynı takımı tutacağıma süt içerim daha iyi.”
Ona eşlik ettim. Bir süre sonra mutfaktan çıkıp salona geçti ve bende sonra Ella için salata yaptım. Çok yorulmuştu ve bunu da ben yapabilirdim. Aslında bu yemeğe gerek bile yoktu ama son kez herkesi bir arada istiyordu.
Salatayı yapıp salona ölen var mı diye bakmak için geri döndüğümde Colin ve Nora’nın hala futbol maçı izlediğini gördüm. İkisi de birbirlerinin takımlarına laf atıp kendi takımlarını yüceltmelerini saatlerce izleyip gülebilirdiniz. Özellikle Nora bir yetişkin olarak bunu yapıyordu. Bu komikti .Nora’nın aslında onu sevdiğini biliyordum. Sadece sataşacak birilerini arıyordu. Colin de ondan farksız değildi. Gideceğini duyduğunda dehşete kapılmıştı. Aslında kim dehşete kapılmaz ki? Bu sinir bozucu insanın gideceğini duymak beni bile üzdü.
“Gooool!” diye bağırdı Nora. Ayağı kalkıp zıpladı ve tezahürat yaptı. Colin yüzünü buruşturup kollarını bağladı. Az kalsın ağlayacağını düşünmüştüm ama onun yerine güldü.
“Beynin küçük biliyor musun?” diye ona sataştı. Nora aniden kızardı.
“Şimdi-“
“Kızlar!” diye sakinleştirmeye çalıştım. “Ella’a gidip sürprizi vereceğim siz de gidip giyinseniz iyi olur. Misafirlerin gelmesine yarım saat kaldı.”
Tanrı’ya şükür beni dinlediler ve televizyonu kapatıp yukarı çıktılar. Bende hemen yukarı çıkıp bornozlu Ella’yı yakalamak istiyordum.
İlk önce kapıyı araladım ve başımı içeri uzattım. Onu bornozlu halde yatakta uzanırken yakalamak beni bir kez daha öldürdü. İçeri girdikten sonra kapıyı kapattım ve çikolatalı kokusu burnuma geldi. Kendi kokusu ve duş jeli birleşince harika bir koku ortaya çıkıyordu. Bu koku beni her zaman cezbede biliyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çıldırtan Aşk 2-(Harry Styles)
RomanceGökyüzünden bir yağmur damlası onun rahmine düştü. O bunu en başından beri sevdi. Her şeyin yoluna gireceğini düşündü. Sevdiği adam ve ona benzeyen bir çocukla bunu düşünmemek imkansızdı. “Seni çok seviyoruz Mercimek.Ihm. Mercimek biraz garip oldu...