SUÇÜSTÜ AŞK (TAMAMLANDI)

SUÇÜSTÜ AŞK - 11

Eksik var mı diye sofrayı son kez kontrol ettim.  Mutfağa geçip bardakları tepsiye dizdim. Servisi açarak anneme döndüm. ''Anne benim işim bittiyse gidebilir miyim?'' dediğimde annem ''Dur, birlikte gidelim benim de işim bitti.'' dediğinde başını salladım. Annem evin sahibi kadınla konuşup yanıma geldi. ''Hadi çıkalım.'' dediğinde annemle birlikte yürümeye başladık. Geldiğimiz ev bizim evimize yakındı. Bu sebeple yürümeyi tercih ettik. Sessizce yürürken annem bir an bana döndü. ''Kız senin şu arkadaşının abisi....'' dediğinde soluğumu tutup bekledim. Neyi hatırlamıştı da soracaktı? Yoksa birbirimizle olan sataşmalarımıza mı şahit olmuştu. Gerginlikle dudağımın kenarını dişledim.

''Ne oldu ona kız bulmuşlar mı?'' diye sorduğunda istemsizce kaşlarımı çattım. Annem cevap bekleyen bir şekilde bana bakarken omuz silkerek ''Bilmem.'' dedim.

''Arkadaşına sormadın mı, hiç mi merak etmiyorsun sen?''

Deliler gibi merak ediyordum ama bunu anneme söyleyemezdim. ''Eğer öyle bir durum söz konusu olsaydı Melike zaten bana söylerdi.''

''Kız insan bir sorar hiç belli olmaz bu işler. Eğer bulamadıysalar Meltem'in kızı var. Çok iyi kız.'' diye söylediğinde sinirle konuştum. ''Anne sen niye karışıyorsun ki istemiyormuş işte adam. Çöpçatanlık yapacağın mı tuttu!'' diye resmen kendimden beklenmeyecek bir şekilde konuştuğumda annem adımlarını durdurarak bana şaşkınlıkla baktı.

''Niye sinirlendin hemen. Hayırlı bir iş yapacağız. Sevap kızım sevap. Yuva kurmaya vesile olmak...'' dediğinde annemin konuşmasını yarıda kestim. 

''Bu bize düşmez. Anne artık uzatma.'' diye resmen tepkili bir şekilde konuştum. Annem inatla bu konuyu kapatmadığı için yol boyu kavga ederek eve ulaştık. Kapının eşiğine geldiğimizde ayakkabılarımı sinirle çıkartıp kapının dışında bulunan ayakkkabılığa fırlatarak koydum. Annem bana nazaran sakin bir tutumla ayakkabısını çıkartıp yerine koydu. İçeriye sanki savaş varmış gibi dalmıştım. Annemin arkamdan şüpheyle bana baktığının bilincinde odama ilerledim. Bakışlarının yoğunluğunu hâlâ sırtımda hissediyordum. Öyle bir etki bırakmıştı ki üstümde Yusuf Başkomiser'in başka biriyle olacak olma düşüncesi içimi daraltmıştı. Odanın içinde gergince turlarken Melike'ye mesaj attım. İçimi şu an tek rahatlacak kişi oydu. Birlikte bir alışveriş merkezinde buluşma kararı aldık. Alışveriş merkezinin teras katında millet sigara içerken bizde çay içiyorduk. . Çayıma şeker atıp karıştırırken dalgınca etrafı inceliyordum. Çay bardağını dudaklarımın arasına sıkıştırıp bir yudum aldığımda Melike heyecanla konuşmaya başladı.

''Bugün abim yok, rahatız.'' Dedi.

''Niye?'' diye sormaktan kendimi alamadım.

''İşe gitti. İş çıkışı akşam da arkadaşlarıyla buluşacak.'' Dediğinde başımı salladım. İçime yerleşen kıskançlığı zorlukla bastırarak başka konulara girdik.

''Arzu acaba sinemaya mı gitsek?'' diye sorduğunda çay boğazıma durdu. Öksürmeye başladım.

''Ya, hadi ama ayda yılda bir. Biletler benden.'' Dediğinde üzgünce bakışlarımı kaçırdım. Bunu hissetmiş olacak ki ''Öyle demek istemedim yani ......'' ''Yani gönlümden koptu.'' Dediğinde beni maddi durumumdan vurmadığını belli etse de bozulmuştum. Kendimi kötü hissetmiştim ama bu kısa sürdü. ''Herkes kendi biletinin kendi alacaksa olur.'' Dediğimde kaşlarını çattı. Soframıza bile yemek  zor düşerken paramdan sinemaya harcamama kıyamamış olacak ki karşı çıktı. Ama bunu kabullenecek kadar da düşmemiştim. Ayda yılda bir kez de olsa  kendime bu ödülü verebilirdim. ''Ben kendi bilet paramı ödeyebilirim Melike. Bunu yapmana gerek yok.'' Dediğimde üzgünce bana baktı. Bu sefer karşı çıkmadı ama gönlümü kırdığı için toparlamaya çalıştı. Bir komedi filmine bilet almıştık. Hayatımda ilk kez sinemaya gidiyordum. İster istemez heyecanlanmıştım. Melike mısırları almıştı. Bu heyecan kısa çaplı da olsa Yusuf'u unutturmuştu bana. Çoğu ilkimi Melike'yle yaşamıştım. Hayatıma dahil olduğu için o kadar mutluydum ki. Film çok güzeldi. Salon köşelerinden kahkahalar yükselirken ben de gülümsememi bastıramamış topluluğun arasına kıkırtılarımı karışmıştı. Film bittiğinde hava kararmıştı. Salondan gülümsememizle çıkarken Melike kolundaki saate baktı.