SUÇÜSTÜ AŞK - 15

13.5K 648 74
                                    

YUSUF TARAFINDAN  

O, yanında yokken bile seninleyse üzgünüm sen ona aşıksın...

Elimdeki dosyayı gergin bir şekilde masama fırlattım. Sakallarımı sıkıntıyla sıvazlarken aklımı bir türlü işlerime veremiyordum. Telsiz sesleri kulağıma uğultu gibi geliyorken alnıma masaj yapmaya başladım yoksa gerçekten işlerime konsantre olamayacaktım. 

''Başkomiserim çay alır mıydınız?'' diyen çaycıyı başımla onayladım. Önümde sorguya gireceğim dosyalar, aydınlatılması gereken bir cinayet varken benim düşüncelerimin tek durağı Arzu'ydu. Üniversiteye gittiğine çok mutlu olmuştum ama arkasında it gibi dolaşan adamları gördükçe sinirlerime hakim olamıyordum. Adı Erdem olan bizim kızların peşinde dolaşan lavuğu gebertmemek için üstün bir çaba sarf ediyordum. Çayın içine bir küp şeker atarak karıştırdım. Çay kaşığının bardağın içinde çıkarttığı ses odamın içinde yankılanırken Sedat'ın sesiyle kendime geldim. Boş ve dalgın gözlerle ona bakarken kaşığın çıkarttığı gürültülü sesi durdurdum.

''Bardağın suçu ne abi?'' diye benimle dalga edercesine konuştuğunda kaşlarımı çattım. Sedat görev arkadaşım aynı zamanda da sıkı bir dostumdu.

''Benimle uğraşma.'' dediğimde keyifle arkasına yaslandı.

''O kızı düşünüyorsun değil mi ...'' Durdu. Düşünür gibi oldu ve devam etti. ''Neydi adı heh hatırladım. Badem gözlünü.'' dediğinde başımı iki yana salladım. Bu nasıl adamdı lan! Aklımı dağıtması gerekirken düşüncelerimi yine Arzu'ya çekiyordu.

''Ve dur tahmin edeyim o Erdem denilen adamı boğma planı yapıyordun az önce.'' dediğinde bu kadar yakın arkadaş olmamalıydık. Her hamlemi biliyor ve öncesinden de tahmin etme yeteneğine sahipti. Sessiz kaldığımı görünce bu durumu kanıtlamış oldu. 

''Deli gibi kıskanıyorsun daha da ona aşık değilsen ben bir şey bilmiyorum abi. Git söyle kıza.'' dediğinde öfkeyle ona baktım. Sesim kararlıydı. Kendimden emin bir şekilde

''Aşık değilim.''

İnanmayan bir bakış attı. 

''Ondan evleniyorsun zaten.'' dediğinde dişlerimi sıktım. Kendime bir küfür savurdum. Onun ağzına dalga geçecek bir malzeme vermiştim.

''Aşk değil benimki. Ayrıca evleniyorum çünkü kızın hayatını ben mahveddim, bunu da ben düzeltebilirdim. Şimdi de düzeltiyorum. Evlenecek olmam seni yanıltmasın. Ben hâlâ evlilik düşmanıyım.'' dediğimde sanki bana bir sır verecekmiş gibi masaya eğilerek konuştu.

''Senin başına kimse silah dayamadı. Ayrıca seni hiçbir vicdan mahkemesi o masaya otutturamazdı. Gerçekten kızı seviyorsun ki evleniyorsun.''

''Sevmiyorum sadece etkileniyorum. Ama geçici bu duygu. Buna eminim.''

''Zaten etkilenmekle aşk aynı şey değil.'' dediğinde gittikçe sinirleniyordum.

''Tabii aynı şey değil. İkisi çok farklı. İşin yok mu senin git işini yap.'' dediğimde keyifle sırıttı. Ağzını gözünü yamultmak istediklerimin listesine Sedat'ı da ikinci sıraya almıştım. Çayımı tek dikişte bitirip ayaklandım. Elimde dosyayla sorgu odasına yöneldiğimde Sedat'ın arkamdan keyifli kahkahasını duyabiliyordum. Her şeyi bir kenara bırakarak ciddiyetimi elime aldım. Önümdeki dosyaya hızla göz atıp sandalyemi çektim. Karşımdaki kız tahminimce 15 yaşlarındaydı. Ellerini önüne kavuşturmuş tir tir titriyordu. Bu görüntü beni aylar öncesine götürdü. Arzu'yla ilk karşılaştığımız o güne. Karşımda tedirgince bekliyor, gözleri ürkekçe bakıyordu. Ben de salak gibi ona inanmamış onun üstüne fazla gitmiştim. Şimdi Arzu'yu öyle bir tanıyordum ki bir bakışıyla bir hareketiyle ne hissettiğini anlayabiliyordum. Dudağının bir kenarını ısırdığında mahcup oluyor, heyecanlandığında elini ayağını nereye koyacağını bilemiyor ve çenesi açılıyordu. Bu hatırladıklarımla tebessüm etmeme mani olamadım. Karşımdaki kızın şaşkınlıkla bana baktığını görünce hızla kendimi toparlayarak sesimi düzelttim. Karşımdaki kız başını hızla önüne eğdiğinde bu görüntü bana tekrar Arzu'yu hatırlattı. Arzu da susmuştu. Başta sessiz kalmış sadece ben yapmadım demişti. Kendini savunmamıştı bile doğru düzgün. Üzülünce asılan suratı, mutlu olunca kırdığı potlar, ağlayışı, merakı.... Gün içindeki tüm halleri göz perdemde belirince ellerimi saçlarımı geçirerek dikkatimi toplamaya başladım. Karşımdaki kız sessizliğime bir anlam veremiyordu ama bir şey de söylemiyordu. Bu gidişle sorguya başlayamayacaktım bile. Bu sefer karşımdaki kıza  Arzu'nun yaşattıklarından dolayı daha az ön yargıyla yaklaşmaya çalıştım. Nazikçe sorularımı sordum. Aldığım cevaplar kafama oturmasa da tedbiri elden bırakmadan sorgulamaya devam ettim. Kızın verdiği bilgilerde eksiklikler, çelişen birçok şey vardı. 

SUÇÜSTÜ AŞK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin